Oyuncu İsmail Hakkı sözde sanatçılar ve onları yetiştirenlerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu

Bazı sanatçıları eleştiren oyuncu İsmail Hakkı, “Bunların hocalarını biliyorum, nasıl politize edildiklerini biliyorum” dedi.

Ekleme: 22.02.2021 12:42:05 / Güncelleme: 23.02.2021 09:51:04 / Güncel
Destek için 

Türkiye'deki sözde sanatçıların hangi kaynaklardan beslendikleri ve neden SOLCULARIN ve LAİKLERİN istedikleri arenada at koşturdukları  tartışılırken bu camiada yetişen İsmail Hakkı'nın yaptığı açıklamalar bu sorulara bir nebze cevap oldu.

Esra Elönü'nün sunduğu Arafta Sorular programına konuk olan oyuncu İsmail Hakkı, Gara'da Pkk'nin katlettiği asker ve sivillerle ilgili konuşmayan sanatçılara sert tepki gösterdi.

Hakkı, “Görmezden gelinmeyecek, direkt icraata geçilecek hadiseler aslında. Telinle kalınmayacak hadiseler bunlar. Kahrolsunlar diyoruz evimizde oturuyoruz. Hele bizim camiada, bunu diyemeyen de çok. Hakikaten tarifsiz bir acı.” dedi.

“SÖZDE SANATÇILARIN SESSİZLİĞİ BİLİNÇSİZCE DEĞİL”
Sözde sanatçıların PKK'nın kalleş eylemine sessiz kaldığını belirten Hakkı, bilinçli bir şekilde sessiz kalındığını kendi siyasetlerine bir şekilde malzeme yaptıklarını söylüyor.

İsmail Hakkı'nın, (Sözde) sanat camiası ile ilgili tespitleri yabana atılır gibi değil.

Hakkı, bir kesim sanatçının özel olarak politize eidildğinden bahisle;

“Öyle bir çağa geldik ki, kitleleri tek bir sözle, hareketle, davranışla sürükleyebilen sözüm ona sanatçılar, kendi benliklerini, ruhlarını, kişiliklerini sattıkları için ki bu da bir soysuzluk alametidir..." diyor. 

İşin burası sözde sanatçıların kişilikleriyle alakalı.

Ancak bir diğer vurgusunda olayın göründüğü gibi bireysel bir tercih olmadığını anlatıyor;

"Teröristten, militandan değil ha, onları eğiten hücre evleri... Bunların hocalarını biliyorum, nasıl politize edildiklerini biliyorum yıllardır içindeyim zira..."

İçeriden birinin söylemlerinden sonra; tiyatro sahnelerinden, dizi ve film ekranlarından seyredilen birçok çehrenin birer "İDEOLOJİK AYGITA DÖNÜŞTÜRÜLDÜĞÜ" rahatlıkla söylenebilir.

Bu çehrelerin toplum tarafından kabul edilen birer "Örnek" haline getirilmeleri ve sonrasında bazı eylemlerde ön safta bulunmaları veya sevenlerini sürükleyecek söylemlerde bulunmaları...bunların hepsi belli odakların planları dahilinde gerçekleşiyor.

Son olarak İsmail Hakkı'nın şu tespitine katılmamak mümkün değil;

"“Görmezden gelinmeyecek, direkt icraata geçilecek hadiseler aslında..."