2019 yılının sonunda Çin'in Wuhan kentinde başlayan ve kısa sürede tüm dünyada yayılan Coronavirus (Covid-19) salgını tüm sektörleri ekonomik anlamda ciddi oranda olumsuz etkiledi.
Salgının sebebiyle okulların uzaktan eğitime geçmesiyle birlikte kırtasiye sektöründe faaliyet gösteren esnaf ise uzun süredir iş yapamamaktan dert yanıyor. Devletin teşvik ve kredi desteklerinin yetersiz olması sebebiyle ayakta kalmakta zorlanan esnaflardan birçoğu işletmelerini ya kapatıyor veya devretmeye çalışıyor.
Kırtasiye sektörünün içerisinde bulunduğu durum ve talepleri ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Tüm Kırtasiyeciler Derneği (TÜKİD) Başkanı Mehmet Helvacıoğlu, zincir marketlerde kırtasiye ürünlerinin satılmasının haksız rekabete yol açtığını, esnafın işletmelerini kapatma aşamasına geldiğini, esnafa verilen destek ve kredilerin esnafı ayakta tutacak oranda olmadığını ifade etti.
Mehmet Helvacıoğlu
"Stokların bir yıl boyunca elimizde kalması bize ekstra maliyet getirdi"
Helvacıoğlu, "Geçen yıl pandemi başladığı zaman okulların ikinci dönemine denk geldi. Bizim için okul malzemeleri satışında başarısız bir dönem geçirmemize sebep oldu. Yılsonunda okullar kapandıktan sonra umutlarımızı yeni sezona bağlamıştık. Ancak eylül ayında okullar açılmayınca aldığımız ürünleri satamadık. Bu stoklarla bir yılı tamamladık. Stokların bir yıl boyunca elimizde kalması bize ekstra maliyet getirdi." dedi.
"Haksız rekabetin önüne geçilmesi için bakanlığa başvurduk"
Sokağa çıkma yasaklarının olmasının da kırtasiye esnafının olumsuz etkilediğini belirten Helvacıoğlu, "Hafta sonu kırtasiyelerin kapalı olması haksız rekabete sebebiyet veriyor. Çünkü home ofis olarak çalışanlar cumartesi günü alışveriş yapmaları gerekiyor ama kırtasiyeler kapalı marketler açık. Öğrenciler hafta içerisinde yaptıkları ödevlerin çıktılarını ve ödevlerini alacakları fotokopi merkezlerinden alamıyorlar. Çünkü cumartesi-pazar günleri yine kırtasiyeler kapalı. Bu rekabet durumunu engelleyebilmek için rekabet kurumuna başvurduk. Ticaret odaları vasıtasıyla odalar birliği inşallah bu düzenlemede bize fayda sağlayacak. Alkol ve tütünden sonra kırtasiyenin de marketlerde satılmaması konusunda birleşeceğimizi ve haksız rekabetin ortadan kalkacağını umuyoruz. Bu konuda bakanlık yetkilileri İnşallah bu düzenlemeyi bir an evvel yürürlüğe koyacaklar ve sektörü can çekişmekten kurtulacak." diye konuştu.
"Eğitim kırtasiyesiz olmaz"
Helvacıoğlu, "Yeni çıkacak olan yönetmelikle bin 500 metrekarenin altında olan mağazalarda kırtasiye satışı yapılamayacak deniliyor. Kırtasiye satışı marketlerde zaten çok kısa dönemli satışlar için ayarlanıyor. Okul sezonunda ve ikinci dönemin başlangıcında en öne çıkıyor. 2-3 metrelik reyonlarla geçiştirilmeye çalışılıyor. Bin 500 metrekarenin üstünde kırtasiye bölümü ve bin 500 metrekarenin altında olmayan bölümle rekabet engellenmiş olmuyor. Çünkü tüm Türkiye'de kırtasiye ihtiyacı aynı değildir. Hem sınıflara hem bölgelere hem de müfredata göre değişiyor. Marketler tekdüze ürün satıyorlar. Kırtasiyede 110 bin barkod var. Markette satılan 2-3 bin barkodla bu sektörün bu halde dönme (ayakta kalma) şansı yok. Genç nesil tüm düzeni kullanıp her tarafı gezse dahi ihtiyacını karşılayamaz. Biz her zaman 'Eğitim kırtasiyesiz olmaz. Kırtasiye kırtasiyeciden alınır' diyoruz. Bizim işimiz bu. Herkes işini yapsın." şeklinde konuştu.
"Devletin teşvik ve kredi destekleri yetersiz, esnaf işyerlerini devretmeye başladı"
Yüz yüze eğitimin yüzde 100 eğitim olduğunu vurgulayan Helvacıoğlu, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"İnternet üzerinden evde yapılan eğitimlerde malzeme kullanılmıyor. Malzemesiz eğitimin eksik olduğunu düşünüyoruz. Mutlaka öğretmenlerimiz malzemeleri aldırarak, test ederek eğitim yapmalı. Sadece ekrana bakarak yapılan eğitimin doğru olmadığını düşünüyoruz. Eğitim malzemeleri kırtasiyecilerin elinde kaldığı ve ne zaman alınıp kullanılacağı bilinmediği için yüzlerce arkadaşımız sosyal medyada ve internet sitelerindeki satış ilanlarında kırtasiye dükkânlarını devrediyorlar. Çünkü lokanta, restoran ve kafeteryalar örneğinde olduğu gibi bizde de kırtasiye açık gibi görünüyor ama malzeme satacağımız okullar kapalı. Eğitim yok, görev yok, ders yok, yazılı yok. Bu malzemeler bir yıldan beri elimizde kaldığı için artık dönemiyoruz. Devletimizin verdiği teşvik ve krediler bu işin dönmesini sağlamıyor. Bizim reel satışa ihtiyacımız var. Bu satışları yapabilmemiz için öğrencilerimizle okullarda buluşmamız gerekiyor. Öğrencilerimiz okullara gittiğinde hayat devam edecek ve bizim de mesleğimiz devam edecek." (İLKHA)