Gaziantep’te 1980 yılında dünyaya gelen ve 14 yaşında DMD hastalığına yakalanan Uçarkuş, bir süre sonra yürüyemez hale geldi. Bedensel engelli kalan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan Uçarkuş, yaşadığı rahatsızlığa karşın hayata sımsıkı tutundu.
Engelli olduğu için yaşamının çoğunu evde geçirmek zorunda kalan evli ve 2 çocuk babası Uçarkuş, engeline rağmen hiçbir zaman hayattan kopmadı. 25 yıldır bedensel engelli olarak yaşamını sürdüren Uçarkuş, buna rağmen hiçbir zaman hayata küsmedi.
Engeli kendisine hiçbir zaman “engel” olmayan ve yaşadığı bütün zorluklara rağmen Allah’a tevekkül ederek hayata tutunan Uçarkuş’un engeline rağmen Allah'a teslimiyet göstererek tevekkül etmesi ise imrendiriyor.
Engeline rağmen hiçbir zaman durumundan şikâyet etmeyen ve umutsuzluğuna düşmeyen Uçarkuş, beş vakit namazını kılıyor, her gün düzenli olarak Kur’an-ı Kerim ve kitap okumayı da ihmal etmiyor.
Kentteki bir yerel haber sitesinde köşe yazarlığı yapan Uçarkuş, engelliler için kaleme aldığı “Sabrın Kahrmanları” isimli kitabının basımı için gün sayıyor.
Aynı zamanda şiir yazan ve hat sanatını öğrenmeye çalışan Uçarkuş, evinde çoğu zamanını hobilerine harcamaya başladı. Hobi amaçlı olarak evde tespih ve maket yapımına da başlayan Uçarkuş, yaptığı ürünlerin rağbet görmesi üzerine evinin bir odasını mini atölyeye çevirdi.
Atık malzemelerden ve ahşaptan cami, gemi ve fayton gibi makete, zeytin çekirdeğinden tespih yapan ve birçok alanda hayal gücünü sanatına aktaran Uçarkuş, emek vererek hazırladığı ürünleri ise ağırlıklı olarak oluşturduğu sosyal medya hesabı üzerinden satıyor.
Uçarkuş’un el emeği göz nuru ürünleri kısa zamanda sosyal paylaşım sitelerinde büyük bir ilgi gördü. Telefondan da siparişler almaya başlayan Uçarkuş’un ürettiği tespih ve maketler il dışından da rağbet görüyor.
Hobi olarak başladığı tespih ve maket yapımı sayesinde ailesinin geçimini sağladığını belirten Uçarkuş, İLKHA muhabirine, boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla hobi olarak tespih ve maket yapmaya başladığını söyledi.
Ürettiği tespih ve maketlerin ilgi görmesi üzerine hobisini mesleğe dönüştürmeye karar verdiğini dile getiren Uçarkuş, özellikle arkadaşlarından yoğun bir talep aldığını belirterek atık malzemelerden ve ahşaptan maket yapımının yanı sıra tespih de yaptığını belirtti.
“Hobi amaçlı maket ve zeytin çekirdeğinden tespih yapıyorum”
14 yaşında yakalandığı DMD hastalığının ardından engelli kaldığını anlatan Uçarkuş, “14 yaşından beri kas hastasıyım. Hayat meşakkatlerle dolu ve ben meşakkat dolu bir hayat yaşadım. Yine de Rabbime şükürler olsun. Evliyim ve iki tane çocuğum var. Engelliler olarak yazın dışarıda ne kadar rahat olarak dolaşsak da kışın evlere kapandığımızdan dolayı hobi amaçlı maket ve zeytin çekirdeğinden de tespih yapıyorum. Arkadaşlarım ve dostlarım ücret karşılığında yaptığım maketleri almaya başladılar. Ben de hobi amaçlı olarak başladığım bu işi geçim kaynağı olarak görmeye başladım.” dedi.
“Hazreti Eyüp’ün (Aleyhisselam) sabrını örnek alarak kitap yazdım”
Uçarkuş, yıllardır devletin verdiği engelli maaşıyla geçimini sürdürdüğünü, el sanatı ürünlerini satışıyla ailesinin geçimini sağlamaya gayret ettiğini belirterek şunları söyledi:
“Maketlerin yanı sıra zeytin çekirdeğinden tespih yapmaya başladım. Yaptığım maketler ve tespihler güzel bir rağbet gördü. Herkes ücret karşılığında almaya başladı. Bana da çok güzel bir maddi faydası oldu. Gerçekten zorluklar içerisinde yaşıyoruz. Hem bize bakanlar için hem de bizim için hayat biraz meşakkatli geçiyor. Yaz ayında dışarı çıkabiliyorum ama pek fazla bir şey yapamıyorum. Yine Rabbime hamd olsun ki kışın dışarı çıkamadığımdan dolayı bir şeylerle uğraşmak için her sene değişik bir şeyler yapmaya çalıştım. Aynı zamanda hat sanatı ile uğraşmaya, şiirler yazmaya başladım. Gazetelerde köşe yazarlığı yapmaya başladım. Kendime ait basıma hazır bir tane ‘Sabrın Kahramanları’ isminde inşallah bir kitabım basılacak. Kitabımda engellilerin dini açıdan nasıl bir yaşantılarının olması gerektiğini anlatıyorum. Hazreti Eyüp’ün (Aleyhisselam) sabrını örnek alarak böyle bir çalışma yaptım.”
Yaptığı bütün çalışmalarda en büyük destekçisinin ailesi olduğunu anlatan Uçarkuş, 15 yaşındaki oğlu Muhammed Yunus ve 10 yaşındaki yeğeni Ömer Taha Uçarkuş’un da kendisine yardımcı olduğunu ifade etti.
Yaptığı ürünleri daha çok sosyal medya üzerinden sattığını belirten Uçarkuş, tespihlerin büyük rağbet gördüğünü anlattı.
“Her zaman Allah'a tevekkül ettim”
Engelli kaldıktan sonra birçok zorluk ile karşılaştığını anlatan Uçarkuş, ancak Allah'a tevekkül ederek hiçbir için zaman bu durumundan şikâyetçi olmadığını belirterek, “26-27 yıldır bu şekilde hayatımı sürdürüyorum. Akülü sandalyeye bağlandım. Daha önceleri kendi işimde uğraşıyordum, bir marketim vardı. Kendi rızkımı kendim kazanıyordum. Rabbime hamdolsun. Rabbim sevdiği kullarına musibetler verir. Her zaman Rabbime şükür ediyorum. Son 9 yıldır bu şekilde hayatımı sürdürüyorum. Yine de bu halime her zaman şükür ediyorum. Durumu benden daha kötü ve yatalak olanlar da var. Hiç yataktan kalkamayanlar var.” diye konuştu.
“Engelliyim’ diyerek asla hayata küsmemek lazım”
Engelli olduğundan dolayı hayata küsmediğini ifade eden Uçarkuş, engellilere de seslenerek şöyle konuştu:
“Engelliyim’ diyerek asla hayata küsmemek lazım. Çünkü Rabbim sevdiği kullarına bu tür hastalıkları verir. ‘Ben engelliyim, birilerine muhtacım, birilerine muhtaç olduğumdan dolayı hayata küseyim’ demedim ve bu şekilde yaşamadım. Arkadaşlarımda hiçbir zaman asla bu düşüncelere kapılmasınlar ve hayata bağlansınlar. Mutlaka Rabbimin bir bildiği vardır.”
Her engellinin kendine göre bir yeteneğinin olduğuna dikkat çeken Uçarkuş, bu yeteneklerini çok iyi değerlendirenlerin olduğunu ve hayata tutunduklarını ifade etti. (İLKHA)