Şahinbey ilçesi Bostancı Mahallesinde bulunan Ahizade Hacı Abdürrahim tarafından 16'ncı Yüzyılda yaptırıldığı tahmin edilen Bostancı Camii, Gaziantep’teki Osmanlı mimarisinin ilginç örnekleri arasında yer alıyor.
Caminin ana giriş kapısının iki tarafına yerleştirilen sütunlardaki döner taşlar ise yaşanan depremlerin ardından hasar oluşan bölgeyi işaret ediyor. Cami zeminindeki sismik hareketlerin kontrolü için asırlar önce inşaat sırasında yapılan, olası depreme karşı da terazi görevi yapan ve caminin zemin seviyesinin ölçümü için konulan iki sütundan biri halen işlevini sürdürüyor.
Kentteki diğer tarihi camilerde olmayan bu özelliğe sahip olan Bostancı Camii’ndeki sütunlardan biri halen günümüzde dönmeye devam ederken diğeri ise geçmiş dönemlerde gördüğü hasar nedeniyle hareket ettirilemiyor.
Caminin dengesi ve temelinde yaşanabilecek kaymalar sütunlar sayesinde kontrol edilirken Bostancı Camii’ni bu özelliğinden dolayı aralarında tarihçi ve mimarların da bulunduğu çok sayıda kişi ziyaret ederek düzeneğin nasıl çalıştığı konusunda bilgi alıyor.
Gaziantep Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Bostancı Camii’nin tarihi ve “deprem düzeneği” özelliğine sahip sütunlarla ilgili İLKHA’ya bilgi verdi.
Asırlar önce caminin girişine “deprem izleme düzeneği” kurulmasının dikkat çekici olduğuna vurgu yapan Yakar, caminin sağ ve solunda bulunan döner sütunların, caminin zemin kaymasının kontrolü için yapıldığını söyledi.
Sütunların caminin statik dengesinde herhangi bir kayma olup olmadığını gösterdiğini belirten Yakar, Türkiye'de bu sistemle yapılan 4 caminin olduğunu bildiklerini ifade etti.
Bostancı Camii’nin Gaziantep'in tarihi camilerinden bir tanesi olduğunu anımsatan Yakar, “Caminin en eski kayıtlarına 1555 tarihlerinde rastlıyoruz. Tarihte Şeri Mahkeme sicilleri vardı ve bir şehrin tarihini, kültürünü bütün detayları ortaya koyan Şeri Mahkeme sicillerindeki bilgilere göre 1555 yılında burası Bostancılar Mescidi olarak geçiyor. Daha sonraki kayıtlara baktığımızda 2’nci Selim zamanında yani ‘Sarı Selim’ diye bildiğimiz Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu 2’nci Selim zamanında Ahizade Hacı Abdürrahim tarafından yaptırılmıştır. Bunun tarihi de 1570-1575’tir. Daha sonra 1879’da da büyük bir onarım görmüştür. Şu anki haliyle de 1879'daki halinin aynısı. 1958 yılında onarımı için bir tadilat geçirmiştir. Son zamanlarda Vakıflar Bölge Müdürlüğünün tekrar inşası ile beraber Gaziantep'teki ‘tarihi’ diye nitelendirdiğimiz camilerden bir tanesidir.” dedi.
“Sütunlardan biri hasardan dolayı çalışmıyor”
Bostancı Camii'ni Gaziantep'teki diğer camilerden tarihi farklı bir özelliği olduğunu ifade eden Yakar, “Sütün’ diye tabir ettiğimiz dönerli sütundur. Bu sütunlar depreme karşı bu binanın hasar görüp görmediğini ortaya koyan mimari unsurlardır, muhteşem eserlerdir. Osmanlı mimarisinde bu döner sütunları Türkiye'de 4-5 ilde görüyoruz. Bir tanesi Manisa'da, 3 tanesi Bursa'da olmak üzere birkaç şehrimizde Bostancı Camii'nde görmüş olduğunuz ‘dönerli sütun’ diye tabir ettiğimiz ve depremin hasarını meydana getiren sütunların varlığını biliyoruz. Bostancı Camii'nde iki tane sütün var. ‘Taçlı kapı’ diye tabir ettiğimiz caminin ana giriş tarafında biri sağ diğer sol tarafında bulunmaktadır. Sol tarafında kalan taş şu an çalışmıyor. Binanın bazı yerlerine baktığımızda da çatlaklıkların olduğunu görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Gaziantep’in deprem bölgesinde birinci sırada yer almasa da geçmiş dönemlerde depremlere maruz kaldığını hatırlatan Yakar, 1821’de Suriye’nin Halep kentinde meydana gelen ve artçısının Gaziantep’te hissedilen büyük bir deprem yaşandığını belirtti.
Yakar, tarihi camilerdeki bu tür sütunların kusursuz olarak asırlardan bu yana halen dönmeye devam ettiğine dikkat çekerek Bostancı Camii’ndeki sütunlardan birinin de asırlardır döndüğünü ifade etti.
“Caminin minaresinde Fransız barbarlığının izleri halen duruyor”
Bostancı Camii’nin kitabesinin 2’nci Selim zamanında yapıldığını bildiren Yakar, Fransızların Antep'i işgali sırasında camileri hedef aldığını ve Bostancı Camii’nin de bu camilerden biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Antep Savunmasında 6 bin 317 şehit verdiğimizi söylüyoruz. Gaziantep’te şehit ve gazi camilerimiz var. Bostancı Camii’de bu gazi camilerimizden bir tanesidir. Fransızların atmış olduğu top ve şarapnel parçalarının halen izlerini minarede görmekteyiz. Bu anlamıyla da ilginç bir özelliğe sahiptir.”
“Bostancı Camii tek parti döneminde 1934 yılında 15 liraya satılmıştır”
Bostancı Camii’nin 1934 yılında 15 liraya satışa çıkarıldığını belirten Yakar, “Vakıf hayrat defterleri var. Satılan 40 camiimiz var. Maalesef o zamanki tek parti yönetimi kültürel mirasın korunmasını bırakın, ceddimizin bize bırakmış olduğu bu manevi mabetlere bile çok hor bakılmış ve satışa çıkarılmıştır. Bostancı Camii de 1934 yılında 15 liraya ihaleye çıkarılmıştır. 1939 yılında da bu caminin etrafında medreseler ve hücre odaları vardı. Geçmiş dönemde caminin içerisinde medrese olduğunu da biliyoruz. Maalesef o medreseler de 39 liraya satışa çıkarılmıştır. Daha sonraki dönemde hayır sahipleri burayı almışlar, tekrar mabede döndürmüşlerdir. Tarihe not düşmek açısından bu önemlidir.” şeklinde konuştu.
Ömer Taze
“Asırlardır dönen sütun dikkatimiz çekiyor”
Caminin girişindeki sütunların herkesin dikkatini çektiğini belirten cami cemaatinden Ömer Taze, “Bu iki sütundan biri çalışıyor, diğeri ise çalışmıyor. Bu sütunların Gaziantep’te sadece Bostancı Camii'nde olduğunu biliyoruz. Her halde Türkiye'de 4 cami de bu sütunlardan varmış. Bu sütunların depremin habercisi olduğu şeklinde bilgimiz var. Cami bayağı da güzel yapılmış. Cami 16’ncı Yüzyılda yapılmasına rağmen mimari açıdan çok güzel duruyor.” diye konuştu.
Vakkas Çulcu
Gaziantep’te tarihi camilerin güzel bir mimari ile yapıldığını belirten Vakkas Çulcu da şunları söyledi:
“Bostancı Camii'ne sürekli geliyoruz. Her geldiğimizde bu caminin mimari yapısı dikkatimizi çekiyor. Ecdadımız ve mimarlarımız sadece o günü değil, sürekli daha ileriki zamanları da düşünerek çok planlı şekilde imarlar yapmışlar. Gaziantep'in mimari yapısı ve özellikle camileri önemli mimariye sahiptir.”
Bostancı Camii
Şehir merkezi Bostancı Mahallesi Bostancı Cami Sokak'ta bulunan caminin hangi tarihte ve kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. 1574 ve 1739 tarihli iki onarım kitabesi bulunmaktadır ve Hicri 965 ve 967 tarihli Şeri Mahkeme sicillerinde adı Bostancılar Mescidi olarak geçmektedir. Bu belgelerden caminin yapılışının Miladi 1557 yılından önce olduğu anlaşılmaktadır.
Kare planlı, mihrap yönüne paralel üç neflidir. Nefler ortadaki ayaklarla dokuz bölüme ayrılmış, her bölüm ise çapraz tonozla örtülmüştür. Sekiz köşeli, kare kesme taştan ayaklarla oturan dört sivri kemerli son cemaat yeri ana mekandan daha uzundur. Hafif dışa taşmış olan taç kapı beyaz ve siyah taşlardan örülmüştür. Yanlarda burmalı, örgü motifli mukarnas başlıklı sütuncuklar vardır. Beyaz ve siyah taştan örülmüş, sivri kemerli mihrap nişi, yarım daire biçimindedir. Bunu örten yarım kubbe, dört dizi mukarnaslıdır. Nişin yanlarında mukarnas başlıklı, palmet, rumi, kıvrık dal süslemeli sütuncuklar yer alır. Minarenin kaidesi kare biçimindedir. Gövdesi ise çok köşelidir. Şerefe altı mukarnaslıdır. Mukarnasların altındaki ak çini süslemeler süsleme işçiliğinin, bezeme ile uyumlu şekilde sergilenmesinin örneğidir. (İLKHA)