"Türkiye'nin yeni bir anayasayı tartışmasının zamanı gelmiştir" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anayasa çalışmalarının şeffaf şekilde gerçekleştirilmesi ve ortaya çıkan metnin de mutlaka milletin takdirine sunulması gerektiğini söylemişti.
Darbe ürünü olan 1982 Anayasasının gecikmeli de olsa değiştirilmesinin elzem olduğunu dile getiren halk, "Özgürlüğü, adaleti ve insan haklarını temel alan bir anayasa hepimiz için iyi olacaktır. Darbelerden dolayı ülkemiz yüz yıl geriye gitti, darbe yasalarıyla yönetilmek istemiyoruz." şeklinde taleplerini dile getirdi.
"Yeni anayasanın hak, hukuk ve adalet yönünden halka bir şeyler vadetmesi lazım"
"18 yıldır iktidar olan bir hükümetin yeni anayasa talebi, gecikmeli de olsa bizim için bir anlam ifade ediyor." diyen Bülent Yüksek, özellikle bu toplumun dinine ve inancına ters düşen yasaların değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yüksek, "1982 Anayasası bir darbe anayasasıdır, bu millete hiçbir faydası dokunmamıştır. Belirli kesimler tarafından anlamsız bir zırh olarak kullanılmıştır. Bir Kürt olarak benim bu anayasadan beklentim Türkiye'de yaşayan Türk, Kürt, Çerkez, Laz ve bütün kesimleri kapsayacak olmasıdır. Darbe anayasasının değiştirilmesi bütün siyasi partiler ve kesimler tarafından desteklenmelidir. Herkes kendi fikrini söyler ortak bir noktada buluşulur ve bunu üzerinde çalışılır. Bu anayasanın halka bakan bir yönü mutlaka olmalıdır. Hak, hukuk, adalet yönünden halka bir şeyler vadetmesi lazım. Türkiye'de en çok tartışılan terim adalettir, bu da yasalardan kaynaklanıyor." dedi.
Bülent Yüksek
"Yeni anayasa halkın ihtiyaçlarını karşılamalı"
"Yüzde 99'u Müslüman olan bir ülkede anayasanın dinimize, inancımıza, örfümüze ters olması bizi çok rahatsız ediyor." diyen Yüksek, "Cumhurbaşkanımızın sürekli altını çizdiği yerli ve milli kavramını yeni anayasada mutlaka görmemiz lazım." dedi.
Kenan Evren'in darbe anayasasını savunmanın akla ve mantığa uymadığını ifade eden Yüksek, "Yeni anayasa halkın ihtiyaçlarını karşılaması gerekiyor. 2021 yılındayız ama halen 1982 darbe anayasası ile yönetilen bir ülkeyiz. Cumhurbaşkanımız sürekli yerli ve milli olmaktan bahsediyor ama bizler Almanya, İtalya, Fransa gibi Avrupa ülkelerinin kanunlarını kopyala yapıştır mantığıyla kendi kanunlarımıza yerleştirmişiz. Bu nasıl olacak? Örf, adet, din ve maneviyatımıza ters düşmeyecek kanunlar çıkarmakla olur, yerlilik budur." diye konuştu.
Gazeteci Yazar Ahmet Arıtürk
"Anayasa önce insanı ve adaleti temel almalı"
1982 Anayasasının tam 18 kez, yani 3'te 2'sinin değiştiğini ve kökten yeni bir anayasa yapılmasının elzem olduğunu ifade eden Gazeteci Yazar Ahmet Arıtürk, anayasanın iktidar partisinin tek başına değil hukukçular ve bütün siyasi partilerle bir arada yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Hazreti Ali'nin (Radıyallahu Anhu), "Devletlerin dini yoktur devletlerin dini adalettir, adaleti olmayan devlet dinsizdir." şeklindeki sözünü aktaran Arıtürk, "Balık baştan kokar derler ya! Adalet balığın başı gibidir, o koktu mu balığın hepsi kokar. Eğer bir uzlaşma olacak, bütün partiler bir araya gelecekse ve bu arada hukuk fakülteleri, hukuk profesörleri bu işe katkı sağlayacaksa, müşterek bir akılla olacaksa iyi, yoksa nalıncı keseri gibi kendilerinden yana yontup bir anayasa yapacaklarsa hiç yapmasınlar daha iyidir. Kuvvetler ayrılığının kesin bir şekilde siyasi etkilerden kurtarılması öncelikli meselelerden biridir. Adalet olmayınca hiçbir şey olmaz. Çünkü adaletin olduğu yerde her şey kendiliğinden oluşur. Anayasa bir kitap, bir söylemdir ve onun tatbik edilmesi gerekir. Tatbik edilmese anayasa yapmanın bir anlamı yoktur." şeklinde konuştu.
Lazgin Tepe
"Farklı inanç gruplarını da içine alan ve herkesi kucaklayan bir anayasa olmalı"
"Adaletli, özgür, insan haklarını temel alan bir anayasa hepimiz için iyi olacaktır." diyen Lazgin Tepe, yeni anayasanın dinimize ve örfümüze uygun olması gerektiğine dikkat çekti.
Tepe, "Darbe ürünü olan eski anayasayı istemiyoruz. Darbelerden dolayı ülkemiz yüz yıl geriye gitti, darbe yasalarıyla yönetilmek istemiyoruz. En büyük darbe işsizlik ve fakirliktir, bunların ön plana çıktığı bir anayasa istiyoruz. Yeni anayasa kendi milletini rencide edecek kanunlar barındırmamalı! Yarın millet bu yasalarla karşı karşıya gelmemeli, farklı inanç gruplarını da içine almalı ve herkesi kucaklayan bir anayasa olmalıdır. Eşit bir anayasa işitiyoruz, bugün Almanya'da bir işçi ne kadar alıyor, Türkiye'de yaşayan bir işçi ne kadar maaş alıyor? İşçiyi, emekçiyi tutacak, adaletli bir maaş, eşit haklar sağlayacak bir anayasaya ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Faraç Çavuş
"Yeni anayasa dinimize ve örfümüze uygun olmalı"
"Avrupa'nın dini ile bizim dinimiz aynı değil, bu nedenle her ülkenin kendi halkına göre bir anayasası olmalı." diyen Faraç Çavuş, yeni anayasanın herkesi kapsayacak ve fayda sağlayacak şekilde olması gerektiğine vurgu yaptı.
Çavuş, "Yeni anayasa inşallah memleketimiz için hayırlı olur ama hiç olmazsa yeni anayasa ile ilgili çalışmalar hakkında açık oturumlar düzenlensin, halkı daha çok aydınlatsınlar. Yeni anayasadan beklentimiz; eşitlik ve özgürlüktür, bu da tek taraflı değildir. Cumhurbaşkanımızın yeni anayasa talebini dile getirmesi bizim açımızdan çok sevindiricidir. Çünkü halk darbe anayasası ile yönetildiği için birçok sorun yaşanıyor. Anayasaya baktığımızda ufak suçlara büyük cezalar, büyük suçlara ufak cezalar veriliyor. Bu da halk tarafından sanki bizim ülkemizde adalet yokmuş gibi algılanıyor. Müslüman bir ülkeyiz, bu nedenle yeni anayasa dinimize ve örfümüze uygun olmalı." diye konuştu. (İLKHA)