İşsizlik, gelecek kaygısı, düğün masrafları derken… GENÇLER EVLENEMİYOR

Türkiye’de nüfus artış hızının rekor bir şekilde düşmesi gözleri azalan evlilik oranlarına çevirdi. Evlilik yaşı giderek artarken gençler işsizlik, gelecek kaygısı, düğün masrafları gibi belli başlı sebeplerden dolayı evlenemiyor. Yazar Emine Yüksel de ailelerin yaptığı yanlışlardan dolayı evliliklerin zorlaştığını belirtti.

Ekleme: 09.02.2021 07:00:25 / Güncelleme: 09.02.2021 10:02:11 / manşetler
Destek için 

DOĞRUHABER

Sapkın yönelimlerin tartışıldığı bu dönemde bir kötü haber de TÜİK’ten geldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre Türkiye’nin nüfus artış hızı yüzde elliden fazla azaldı. Buna göre Türkiye artık genç nüfusa sahip bir ülke değil artık orta yaşa sahip bir ülke oldu. Bunun en önemli sebebi ise evliliklerin azalması ve boşanmaların artması olarak görülüyor. Gençlerin evlilik yolundaki en büyük engelleri ise işsizlik, gelecek kaygısı, okul ve düğün masrafları olarak görülüyor. Yazar Emine Yüksel ise ailelerin yaptığı hataların da gençlerin evlenmemesinde payı olduğunu belirterek ailelere uyarılarda bulundu.

EN BÜYÜK NEDENLERDEN BİRİ İŞSİZLİK!

Türkiye’de 8 milyonun üzerinde üniversite öğrencisi bulunuyor. Gençler üniversiteden mezun olduklarında ise iş bulmada sıkıntı çekiyor. Resmi rakamlara göre Türkiye’de her dört gençten biri işsiz. Üniversite mezunlarında bu oran daha yüksek. Üniversiteyi bitirdikten sonra yuva kurmak isteyen gençlerin ilk karşılaştığı zorluk işsizlik olarak ön plana çıkıyor.

GELECEK KAYGISI GENÇLERİ EVLİLİKTEN ALIKOYUYOR

Üniversiteden mezun olduktan sonra bir şekilde iş bulan gençler bu kez de gelecek kaygısıyla başa çıkmaya çalışıyor. Asgari ücretle çalışmak zorunda kalan gençler, evliliği akıllarından bile geçiremiyor. Yüksek işsizlik oranlarından dolayı sürekli işten çıkarılma korkusuyla hayatlarına devam eden gençler, bir yuva kurmayı, çocuk sahibi olmayı hayal bile edemiyor.

DÜĞÜN MASRAFLARI CEP YAKIYOR

Her ne kadar son günlerde düşüş eğiliminde de olsa altın, düğün masraflarının en fazla yer tutan kalemlerinden. Özellikle ailelerin ‘adet veya gelenek’ diye istediği yüksek miktarda altın, gençlerin evlenememesinde önemli yer tutuyor. Düğün salonu, çeyiz, beyaz eşya gibi kalemlerin de eklenmesiyle bir düğün gençlere 100 bin liranın üzerinde bir masraf listesi çıkarıyor. Bu kabarık listeyi asgari ücretle karşılamakta zorlanan gençler büyük bir borç yükünün altına giriyor.

"EVLİLİĞİ ZOR VE YIPRATICI HALE GETİREN AİLELERİN YANLIŞ TUTUMLARIDIR"

İlke Haber Ajansından Abdurrahman Deniz Uğurlu’ya konuşan Yazar Emine Yüksel ise evliliklerin azalmasında ailelerin de payının büyük olduğunu belirtiyor. Ailelerin evlilik öncesi yanlış tutumları yüzünden evliliğin zor ve yıpratıcı hale geldiğini belirten Yüksel, evlenecek gençlere uyarılarda bulunuyor. Yüksel, "Evlilik birçok dinde ve toplumda kutsal görülen bir kurumdur. Peygamber Efendimiz, 'Üç şeyi geciktirmeyin. Vakti gelince namazı, hazır olunca cenazeyi ve denk birini bulunca bekârı evlendirmeyi…' diye buyurmuştur. Yine başka bir hadiste 'Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimi uygulamayan benden değildir. Evleniniz. Çünkü ben diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim.' diye buyurmuştur. Evlilikte 'esas' olan;  sevgi, saygı ve hoşgörüdür. Konu her ne olursa olsun sorunları büyütmek yerine ortak bir çözüm arayışına girmek ve karşılıklı evliliğin getirdiği sorumlulukları yerine getirmek gerekir.  En azından huzurun yolu bu gibi inceliklerden geçer. Evlilik çok kapsamlı bir konu olmakla birlikte, evlilik öncesindeki hazırlık aşaması belki de evliliğin en zor kısımlarından biridir. Daha doğrusu bunu bu kadar zor ve yıpratıcı hale getiren ailelerin yanlış tutumlarıdır. Maddi olanaksızlık ve günümüz ekonomisinin getirdiği pahalılık, buna rağmen taviz vermek istemeyen aileler,  işi iyice çıkmaza sürerken olan evlenecek gençlere oluyor." ifadelerini kullandı.

"GELECEĞE AİLE OLMAYI TADAMAMIŞ NESİLLER BIRAKIYORUZ"

İnsanların gösteriş olsun diye yapılan harcamaların sorunları derinleştirdiğine vurgu yapan Yüksel, "İhtiyaç dışı, lükse kaçan istekler yüzünden kafasını işten kaldıramayan, robotlaşmış, birbirlerine ayıramadıkları vakit yüzünden geleceğe aile olmayı tadamamış nesiller bırakıyoruz. Kur'an-ı Kerim'de 'Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. (Nûr, 32)' diye buyuruyor. Başkaları hayatlarına imrenerek baksın diye cafcaflı sunumlar, pahalı eşyalar, gösterişli giysilerle insanlara içi boş evliliği süsleyip sunuyorlar.  Arkada yatan ödenmemiş faturalar, birbirlerine gülümsemeyi bile unutmuş eşler, belki biraz daha gösterişle sorunların üzerini kapatılabileceklerini sanıyorlar." şeklinde konuştu.

"NİKÂHIN HAYIRLISI KÜLFETİ AZ OLANDIR"

Yuva kurmak için yapılması gereken zorunlu harcamalar olduğunu vurgulayan Yüksel, "Elbette bir yuva kurabilmek için belli başlı ihtiyaçlar olacaktır. Ama daha fazlası için nikâhtan sonra ödemek zorunda kaldıkları taksitler bile huzursuzluk için başlıca neden oluyor. Dünyanın en pahalı şeyini alacak olsanız bile kısa bir süre sonra çok daha güzeli üretiliyor.  İnsani duygular önemsizleştirilmiş ve üstü maddiyatla kapatılmıştır. Hal böyle olunca gençler nikâhsız beraberliğe yönelmiştir. Evlilik kurumu önemini kaybetmiştir. Oysaki Peygamberimiz, 'Nikâhın hayırlısı külfeti az olandır'  diyerek maddiyatta tarafların birbirini zorlamamasına değinmiştir. Önemli olan güzel ahlaktır ve karşılıklı hissedilen gerçek duygulardır." ifadelerini kullandı.

"AİLEDE GÜVEN DUYGUSU ZAYIFLADI"

Evlenecek erkek ve kızın, birbirlerine güven konusunda tereddüt yaşadıklarına değinen Yüksel, “Aile fertleri arasında güven duygusu zayıfladığından dolayı hiçbiri sorumluluk almak istemiyor. Yapayalnız dolaşıyor bu çağın insanı;  çünkü birlikte yürüyecek kadar birbirlerine güvenmiyorlar. Gençlerin evlenmemesinin ilk ve asıl sebebi; birbirlerine güvenmemeleridir.  Erkeğin en güzel evi sunabilme, alabileceğinin üstünde altın alabilme ve en güzel düğünü yapabilme çabası var. Kızın ise en güzel kınayı ve en güzel çeyizi yapabilme çabası var. Erkek ve kızın çabası her ikisini de yormakta ve zorlamaktadır. Birbirlerinin duygularından emin olmadıklarından, birbirlerine tüm bu çabalarla sadık/bağlı olacaklarından emin değillerdir." diye konuştu.