Ensar Vakfı Adıyaman Şube Başkanı Gaffari İzci, Kabe’yi yere atmanın İslam düşüncesini yere atmak, insanlığın ve Müslümanların inancını küçümsemekle eş anlamlı olduğunu söyledi.
İzci, yaptığı yazılı açıklamada Kâbe'nin insanlığın başlangıç serüveninin yeri olduğuna dikkat çekerek "Kâbe, Hazreti Adem’le başlayan insanlık serüveninin yeryüzünde ilk inşa edilmiş medeniyet merkezidir. İnsanlığın dünyayla buluştuğu ilk mekandır. İslam medeniyetinin kurucu medeniyet unsurudur ve bütün Müslümanların farz olan kıblesidir. Dolayısıyla İslam, yeryüzünde Kâbe ile ilk müşahhas şeklini almıştır. Ayasofya’daki gayr-i Müslimlere ait olan hiçbir esere zarar vermeyen, kendinden olmayana zulmetmeye çalışmayan, diğer tüm dinlere hakareti mübah görmeyen yüce dinimiz İslam’a Kâbe üzerinden hakaret etmeye çalışanların yalnızca İslam’ın değil insanlığın da hoşgörüsünden bihaber olduğu aşikardır. Kendilerini çağdaş ve akılcı olarak tanımlayan ve üstün gören bu zihniyetin söz konusu İslam olduğunda hakaret etmekten başka bir aklı olmadığı uzun zamandan beri bilinmektedir." dedi.
"Türkiye de bir kaos ve anarşi ortamı oluşturulmaya çalışıldığı aşikardır"
Gezi olaylarında ağaçların, Boğaziçi Üniversite'sinde rektör atamasının bahane edildiğinin altını çizen İzci, "Şunun kesinlikle bilinmesini isteriz, Boğaziçi Üniversite'sinde rektör seçimi bahane edilerek tıpkı ağaç bahanesi ile Gezi olaylarında olduğu gibi Türkiye'de bir kaos ve anarşi ortamı oluşturulmaya çalışıldığı aşikardır. Twitter’ın İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu'nun hesabına engelleme koyması, dışardaki örgütlenmelerin ve müdahalelerin bir somut bir örneği olmasının yanı sıra, içerdeki birtakım işbirlikçileri eli ile İstanbul Valiliğin yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı üzere, Boğaziçi Üniversitesi’nde olaylara karışan ve gözaltına alınan 108 kişiden 101’inin Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olmaması ve bu kişilerin farklı terör örgütlerine mensup şahıslar olmaları, Türkiye’yi karıştırmak için ciddi bir provokasyon zemini oluşturulmaya çalışıldığını açık ve net olarak ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
İzci, "Ensar Vakfı olarak, bu ülkede her hangi bir düşünce, etnik köken veya şahsa karşı yapılacak olan her türlü provokasyona karşı durmakta, her türlü inanca, her türlü fikir ve fikir özgürlüğüne, medeniyet anlayışına saygı duymaktayız. Ayrıca, bizim anlayışımızda ve medeniyet değerlerimizin inşa edildiği İslam anlayışında da olduğu gibi bütün kesimlerden kayıtsız ve şartsız anlayış beklemekteyiz. Bu ülkede ortak yaşama zemini ancak bu durumda mümkün olacaktır." şeklinde konuştu.
"İslam’a ve Müslümanlara karşı bir saldırıdan ibarettir"
Bahaneler öne sürülerek İslam'a saldırının hedeflendiğini belirten İzci, "Diğer önemli bir husus ise özgürlük, demokrasi ve insan hakları başka fikir, düşünce ve anlayışlara hakaret etme hakkını asla vermemektedir. Farklı düşünceler elbette ki olacaktır ancak farklılıklara saygı esas olmalıdır. Boğaziçi Üniversitesi’nde rektör ataması bahane edilerek yapılan hakaret, bu ülkede İslam’a ve Müslümanlara karşı bir saldırıdan ibarettir. Hiçbir demokratik ya da statik yapı veya özgürlük anlayışı başkalarının ilahlarına saygısızlık yapmayı veya hakaret etmeyi asla tasvip etmez, etmemelidir. Bu vesile ile Kur’an-ı Kerim’in, 'Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler.' buyruğuyla hiçbir dine veya dinlerin kutsallarına hakareti doğru bulmayan dinimizin böylesi hakaretlere uğramasını kabul etmemekteyiz. Bir insanı veya bir fikri hor görmek, tahkir etmek veya ona hakaret etmek asla demokrasi, özgürlük, insan hakları veya sivil toplum anlayışıyla izah edilebilir bir durum değildir, olamaz." dedi. (İLKHA)