ABD medyasında yer alan haberlerde, Norveçli milletvekili Petter Eida'nın "ırkçılığa ve ırkçılık kaynaklı şiddete karşı mücadelesi" nedeniyle BLM hareketini Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermek için Nobel Komitesi'ne mektup yazdığı kaydedildi.
Mektupta, BLM'nin ırkçılığa karşı sistemik değişim çağrısının tüm dünyaya yayıldığı ve diğer ülkeleri kendi toplumları içinde ırkçılıkla boğuşmaya zorladığı vurgulandı.
ABD'de 26 Şubat 2012'de Florida'da Trayvon Martin isimli bir siyahi genci vuran mahalle bekçisi George Zimmerman'ın beraat etmesi üzerine başlayan BLM hareketi, 25 Mayıs 2020'de Minnesota'da polis tarafından gözaltına alınırken hayatını kaybeden siyahi George Floyd olayı ile en üst seviyeye çıkmıştı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ı, Ukrayna lideri ile yaptığı telefon görüşmesi nedeniyle Şubat 2020'de hakkında açılan Kongre'deki azil davasında savunan Musevi kökenli hukukçu Alan Dershowitz, Trump'ın damadı ve danışmanı Jared Kushner'i Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.
Dershowitz'in Nobel komitesine gönderdiği mektubunda, Kushner ve yardımcısı Avi Berkowitz'in sözde 'Ortadoğu barışı olarak' isimlendirilen "Abraham Anlaşması" çerçevesinde Siyonist rejim ile Arap ülkeleri arasında diplomatik ilişkilerin tesisinde büyük rol oynadığı savunuldu.
Kushner'in mimarı olduğu sözde Ortadoğu barışı, birçok ülke tarafından sadece siyonist rejim çıkarlarını gözetmek ve Filistin tarafının haklı taleplerini görmemezlikten gelmekle eleştirilmişti.