Gıda fırsatçılarına sıkı denetim şart CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL!

Döviz fiyatları düştükçe düşüyor, petrol fiyatları yerlerde sürünüyor, ürün bolluğu da var, hükümet sorunu da yok… Ama anlamsız ve vicdansızca gıda fiyatları zamlanıyor. Yapılan resmen fırsatçılık; Bakanlık denetliyor, ceza da veriyor ama cezalar tesir etmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor yaptıkları zamlarla vatandaşın ekmeğini çalan bu vicdansız kesime daha ağır cezalar verilmeli.

Ekleme: 28.01.2021 07:22:08 / Güncelleme: 28.01.2021 07:30:55 / manşetler
Destek için 

DOĞRUHABER / Hasan Işık

Son zamanlarda gıda fiyatlarında meydana gelen “anlamsız” fiyat artışları ülke gündeminin ilk sırasına vatandaşın sofrasının ise başköşesine oturmuş durumda. “Anlamsız” diyoruz çünkü bu fahiş zamların hiçbir şeyle izah edilecek bir yanı yok.

Acaba döviz mi yükseldi? Ya da petrol fiyatları aldı başını gitti mi? Ya da kuraklık yüzünden tüm ürün heba mı oldu? Ya da hayvanları telef eden bir salgın mı çıktı? Hayır, hiçbiri değil! O zaman ülkede siyasi bir istikrarsızlık var “koalisyon hükümeti zayıf”… Hayır, hayır alakası yok tam tersine tek başına iktidar olan oldukça uzun ömürlü bir hükümet idare ediyor ülkeyi…

Peki, kardeşim o zaman neden bu zamlar? Bu vicdansızlık niye? Üreticide 2 TL olan domates niye bizim markette 10 TL, üreticide 60 kuruş olan karnabahar neden pazarda 5 TL? Ayçiçek yağı 1 yılda neden tam iki katı zamlandı? Yumurta fiyatları neden 2 ayda 2 kat arttı? Say ki say… Cevap yok.

Döviz fiyatları düştükçe düşüyor, petrol fiyatları yerlerde sürünüyor, ürün bolluğu da var, hükümet sorunu da yok… O zaman bu resmen vicdansızlık ve kaptı-kaçtı mantığı ile yapılan bir fırsatçılık, başka bir şey değil.

81 İLDE FAHİŞ FİYAT DENETİMLERİ YAPILDI MİLYONLARCA LİRA CEZA DA KESİLDİ AMA…

Peki, Ticaret Bakanlığı tüm bu manzarayı sadece seyretmekle mi kalıyor? Garip ama bu soruya cevabımız da, “hayır”. Bilakis Ticaret Bakanlığı son dönemde 81 ilde fahiş fiyat denetimlerini hızlandırdı. Bakanlık tarafından 81 ilde market, pazar yeri, çarşı ve toptancı hallerinde fahiş fiyat artışlarına yönelik Bakanlık il müdürlükleri ve Teftiş Başkanlığının katılımıyla denetimler gerçekleştirildi. Yapılan denetimler sonucu en çok sebze meyve ile ayçiçeği yağı, tavuk, yumurta ve un gibi temel gıda ürünlerinde fahiş fiyat artışı yapıldığı tespit edildi.

Sadece son bir haftada 1674 işletme bazında, 22 bin 535 ürün incelendi. Denetleme sonucu elde edilen tespitler Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu tarafından değerlendirilecek ve firmaların savunmalarının alınmasının ardından haksız fiyat artışında bulunduğu tespit edilenler hakkında 10 bin 911 liradan 100 bin 910 liraya, stokçuluk faaliyetinde bulunduğu belirlenenlere ise 54 bin 555 liradan 545 bin 550 liraya varan idari para cezası yaptırımı uygulanacak.

Kurul tarafından bugüne kadar 3 bin 386 dosya karara bağlanarak, gıda ve temel ihtiyaç maddelerinde fahiş fiyat artışı yaptığı değerlendirilen 495 firmaya toplam 15 milyon 480 bin lira idari para cezası uygulanması kararlaştırıldı.

Ayrıca Bakanlık, fahiş fiyat artışları ile stokçuluk eylemlerinin yakından takibi amacıyla Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda denetimlerin aralıksız devam edeceğini de özellikle vurguladı.

SORUN KURULDA MI?

Hani hayret edilecek bir durum yüzlerce firmaya milyonlarca ceza kesildiği halde neden fiyat artışları durdurulamıyor? Acaba Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulunun yapısında mı bir sorun var? Bu sorunun cevabı da “hayır”. Çünkü Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda Adalet, Hazine ve Maliye, Sanayi ve Teknoloji ile Tarım ve Orman bakanlıkları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) temsilcileriyle üretici ve tüketici örgütleri, perakende sektörü temsilcilerinden oluşan Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulundan da şüphe etmek mümkün değil.  

PEKİ, O ZAMAN SORUN NEREDE?

Ortaya çıkan bu tablo bizi sorunun asıl kaynağına “cezaların caydırıcılığı” konusuna götürüyor. Çünkü şu ana kadar meselenin hemen her tarafını gördük istisnai bazı durumlar dışında ortada ciddi bir sorun yok. Örneğin Ayçiçek yağı veya plastik hammaddesi gibi ithalat kaynaklı bazı sorunlar dışında fiyat artışlarının bir mantığı yok. Yani açıkça fırsatçılık ve kaptı-kaçtılık yapılıyor.

Bakanlık denetliyor, ceza da veriyor ama demek ki elde edilen kazanç epey yağlı olsa gerek ki bu cezalar tesir etmiyor.

O zaman geriye tek seçenek kalıyor yaptıkları zamlarla vatandaşın ekmeğini çalan bu vicdansız kesime daha ağır cezalar verilmeli.

Öyle ki en az bu zamlar nedeniyle gariban vatandaşın ne kadar canı yanmışsa bir o kadar da bu vicdansızların canı yanmalı…

Aksi takdirde bir çözüm görünmüyor…