ILO'nun Genel Direktörü Guy Ryder, video konferans yoluyla düzenlediği basın toplantısında, küresel krize ilişkin örgütün Mart 2020'den bu yana yayımladığı 7'nci raporunu değerlendirdi.
Ryder, salgının iş dünyası üzerindeki etkilerine değinerek "Nispeten iyi haberler var. İyileşmenin geçici işaretlerini görüyoruz. İşaretler kırılgan, belirsiz ve beklentiler önemli ölçüde dengesiz." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada hiçbir ülkenin ve sektörün Kovid-19 krizinde tek başına "belini doğrultamayacağına" vurgu yapan Ryder, "Tek başına bir sektörde veya bir alanda gözle görülür gelişme 'sahte bir kapı' olabilir. Bu nedenle sık sık duyduğumuz gibi, gerçekten hepimiz bu işte birlikteyiz." diye konuştu.
Ryder, 2020'de salgından ötürü iş gücü piyasalarının son derece olumsuz etkilendiğinin altını çizerek, "kurtarma süreçlerinin etkisinin insan merkezli olmasından" geçtiğini vurguladı.
Kovid-19 salgınının küresel iş piyasalarında oluşturduğu krizin etkilerine işaret eden Ryder, "Bu, 1930'ların Büyük Buhranından bu yana iş dünyası için en şiddetli krizdi. Etkisi, 2009 küresel mali krizinden çok daha büyük oldu." dedi.
ILO'nun açıkladığı rapora göre, 2020'de küresel çalışma saatlerinde yüzde 8,8 kayıp yaşandı. Örgüt, bu kaybın 255 milyon tam zamanlı işe eş değer ve 2009 küresel mali krizinde yaşanan kaybın yaklaşık dört katı olduğuna dikkati çekti.
Çalışma saatlerindeki kaybı değerlendiren Ryder, "Kayıp çalışma saatlerinin yaklaşık yarısı, halen çalışmakta olanların çalışma saatlerinin azalmasıyla açıklanabilir. Geri kalanı daha önce görülmemiş düzeyde istihdam kaybından geldi. Bundan da toplam 140 milyon insan etkilendi." bilgisini paylaştı.
ILO raporunda, 2020'deki kayıp çalışma sürelerinin, ya halen ya istihdamı devam edenlerin çalışma sürelerinin azaltılması ya da 114 milyon kişi düzeyine ulaşan “görülmemiş” istihdam kaybı nedeniyle yaşandığı bilgisine yer verildi.
Küresel istihdam kayıplarının yüzde 71’inin (81 milyon kişi), işsizlikten ziyade durgunluktan kaynaklandığına değinilen raporda, "Bu büyük kayıplar, küresel iş gücü gelirinde yüzde 8,3'lük (destek tedbirleri dahil edilmeden önce) bir düşüşle sonuçlandı. Bu da 3,7 trilyon dolar veya dünyadaki tüm gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 4,4'üne eşdeğer." ifadesi kullanıldı.
Ryder, iyimser senaryoya göre, salgında en güçlü toparlanmanın düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini belirtti.
Yüksek gelirli ülkelerin bu yıl zor bir ilk çeyrekle karşı karşıya kalacağı uyarısını yapan Ryder, şunları kaydetti:
"Ancak aşılama programlarının etkilerinin başlamasıyla yılın ikinci yarısında iyileşmeleri güçlenecek. Ön görülen çalışma saati kayıplarına ilişkin tüm senaryoları devam edecek. Diğer bir deyişle, milyonlarca insan için bu mali ve sosyal sıkıntı 2021 boyunca da devam edecek."
BM kuruluşu ILO'nun raporunda ayrıca 2020'de kadınların ve gençlerin salgından olumsuz etkilenme olasılığının daha yüksek olduğuna işaret edildi.
ILO, salgının dünyayı etkisi altına almaya başladığı 8 Mart 2020'de Kovid-19 nedeniyle dünya genelinde yaklaşık 25 milyon kişinin işini kaybedebileceği tahmininde bulunmuştu.