TEKNOLOJİ SERVİSİ
İstanbul Üniversitesi'nin "Siber Zorbalık" üzerine yaptığı araştırma bu soruya cevap verir nitelikte. Araştırmaya göre 9 ila 22 yaş arasındaki Z kuşağının sadece yüzde 11'i karşılaştığı tehlikelerin farkında. Ve onlardan sadece yüzde 5'i böyle bir durum karşısında ne yapması gerektiğini biliyor. İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç Dr Haluk Zülfikar Türkiye'deki internet kullanıcılarının farkındalığını yorumladı.
"İnternette bizi takip eden sistematiğin ne olduğunu bilmek zorundayız. Ondan sonra da biz kimiz sorusu... Biz kaç yaşındayız? Sekiz dört yaş arası çocukların davranışları farklı, dört yaş ile dokuz yaş; sekizin sonuna kadar olanların davranışları farklı, 15'e kadar olanların farklı, 19'a kadar olanların farklı... Dört tane farklı davranışa bizi götürecek yaş grubu var."
Zararlı yazılımlarla bilgisayarlar kontrol altına alınıyor
Her yaş grubunun internetteki davranışları farklı... Dolayısıyla karşılaştığı tehlikeler de... Siber saldırganlar zararlı yazılımlarla çocuk ve gençlerin bilgisayarını kontrol edebiliyor. Ele geçirdikleri bilgisayarların kamera ve mikrofonlarını diledikleri gibi etkinleştirebiliyorlar. Türkiye'de her yıl 200 bini aşkın cihaz, bu tür yazılımlara maruz kalıyor. Haluk Zülfikar gençlerin online tehlikelerden uzak kalması için önce ebeveynlerin farkındalığının artması gerektiğinin altını çiziyor.
"Çocuklarımızın hangi saldırı altında olduğunu çocuklarımıza anlatmadan önce ebeveynlerimize anlatmak zorundayız. Biz ebeveynleri eğitmek için odaklanmak zorundayız. Anne ve babalar, dede ve nineler bu bilgisayar işinden, internet işinden korkmamalılar. Korkulacak bir şey değil, öğrenemeyeceğimiz de bir şey değil. Temel noktaya kadar öğrenebileceğimiz, yaşı doksan da olsa temel noktayı öğrenebilecek. Yani çocuğuna, torununa, tehlike oluşturmayı engelleyecek boyutta bilgi sahibi olabilir."
Ancak aileler yeterince bilgi sahibi değil... Türkiye'de sosyal medya kullanan ebeveynlerin yüzde 81'i (çoğunlukla anneler) çocuğunun fotoğrafını sosyal medyada paylaşıyor. Anne ya da babaların sokakta hiç tanımadığı birisiyle 4-11 yaş arasındaki çocuğunun fotoğrafını paylaşma olasılığı %24... Bu oranın Avrupa Birliği ülkelerinde yaklaşık yüzde 2. İnternette paylaşılan bilgilerin, fotoğrafların internet üzerinde uzun yıllar boyu kalabileceğini düşünenlerin oranı sadece yüzde 6...
Nasıl korunuruz?
Haluk Zülfikar, çocukları ve gençleri siber saldırılardan korumak için ebeveynlere şu tavsiyeleri veriyor:
"Hanelerin yüzde 71'inde şu an mobil dizüstü bilgisayar var.
Dizüstü bilgisayar odadan odaya giden bilgisayar. Dolayısıyla ailelerin çocukları bir mekanda bilgisayarla karşı karşıya bırakmaları lazım. Mekan değiştirmemelerini öneriyorum.
Mümkünse bir bilgisayarla çocuklarına işlem yaptırsınlar. Çünkü atılabilecek bütün cookie'ler yani takip programları burada kontrol altına alınabilir.
Çocuklarına oturup bilgisayardaki zararların neler olabileceğini bir kağıt üzerinde anlatsınlar.
Bilgisayara atılan bir zararlı uygulamanın nasıl işlediğini anlatmaları gerekiyor. Bunlarla ilgili internette çok basit, 10 satırlık 20 satırlık doğru bilgiler var.
Çocuklarının bilgisayarlarını kapatıp çıkmalarını, kapaklarını indirmelerini değil, log out şeklinde bilgisayarın kapatılması gerektiği gibi temel bilgileri vermek zorundalar.
Çocuklarının kullandığı adres ve şifreleri mutlak kendilerinin almaları gerekiyor.
Belirli aralıklarla arama geçmişlerinin kontrol edilmesi gerekiyor."
Kaynak: TRT Haber