"Peygamberimiz Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) doğup büyüdüğü, peygamberliğinin geldiği Mekke şehrinden ayrılmak zorunda kalarak, Medine'ye hicret etmişti. Buna rağmen Mekke’de Müslümanlara yapılan zulümler bitmemişti" diyen Ünal, “Mekke fethedilene kadar Bedir, Uhud ve Hendek gibi önemli savaşlar yapılmıştı. Müslümanlar ordugahlarını Mekke yakınlarına kurana kadar, büyük bir gizlilik içerisinde davrandılar” dedi.
Ünal, “Bu kadar önemli bir zafer olan Mekke’nin fethedilmesi, küçük bir hadise hariç kan dökülmeden gerçekleşmiş, Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hasretle beklediği Mekke'ye mütevazi bir şekilde girerek, kendisine karşı olanların bile bir kez daha gönüllerini fethetmiştir. Şehirlerin anası Mekke’nin fethedilmesiyle, insanlar huzur ve hoşgörüye kavuştu. Kâbe’de bulunan bütün putlar kırıldı. Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Müslümanlar ile birlikte Kâbe'yi tavaf ederek, hutbe okuyup namaz kıldırdı. Mekke’nin fethi ile Müslümanların Arap Yarımadasında bir güç oldukları ilan edilmiş oldu.” ifadelerine yer verdi.
Son olarak Ünal, “Mekke’nin fethi ile cahiliye devrinin son bulması, huzur ve esenliğin yaşanması sağlanmış oldu. İslam’ın daha geniş kitlelere yayılmasının önü açıldı. Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), fetihten sonra Medine’ye geri dönerek, Mekke’nin idaresini de Mekkelilere bıraktı. Böylece, sadece şehri değil, gönülleri de fethetmiş oldu. İslam ve dünya tarihinde önemli bir yer tutan, Mekke’nin fethinin 1391. Yılını kutluyor, sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hoşgörüsü ve adaletinin bütün insanlığa örnek olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)