Geçtiğimiz günlerde CHP Parti Meclisi Üyesi katıldığı bir TV programında, tesettürü hedef alarak, “Türbanlı hakim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var" ifadelerini kullanmış ve birçok kesim tarafından tepki görmüştü.
Bu tartışmaların sürdüğü sıralarda gazeteci Can Ataklı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alarak, “Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket. Çok büyük sel, çok büyük yangınlar. Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi." şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ da bir gazeteye verdiği röportajda, “Adnan Menderes erken seçim tarihini açıklasaydı 27 Mayıs önlenebilirdi.” ifadelerini kullanmıştı.
AK Parti, 81 ilde Başbuğ, Sağlar ve Ataklı hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Başbuğ, Sağlar ve Ataklı’nın yaptığı açıklamalar kamuoyunda büyük tartışmalara neden olurken AK Parti, konuyla ilgili olarak harekete geçti. AK Parti, Başbuğ, Sağlar ve Ataklı hakkında 81 ilde suç duyurusunda bulunacağını açıkladı.
Bu kapsamda AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı, Başbuğ, Sağlar ve Ataklı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Gaziantep Adliyesi önünde bir araya gelen AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı teşkilatı, suç duyurusundan önce bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını AK Parti Gaziantep İl Başkanı Eyüp Özkeçeci okudu.
“Milli irade düşmanlığı darbeci, vesayetçi ve marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır”
Başbuğ, Sağlar ve Ataklı’ya tepki gösteren Özkeçeci, “AK Parti Gaziantep İl Teşkilatını temsilen, Fikri Sağlar, Can Ataklı ve İlker Başbuğ hakkında Türk Ceza Kanununun ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ başlığını taşıyan 216’ıncı maddesine istinaden, Cumhuriyet Başsavcılığımıza suç duyurusunda bulunduk. Bilindiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti devleti doğrudan milletin yürüttüğü ve onun temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yönettiği bir istiklal mücadelesi sonunda kurulmuştur. Temelinde milli iradenin üstünlüğü olan cumhuriyetimiz, çok partili siyasi sistemle birlikte bu vasfını siyasi alanda da tam manasıyla hayata geçirmeye başlamıştır. Elbette en başından beri her dönemde milli iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenler olmuştur. Milli irade düşmanlığı kimi zaman darbeci kimi zaman vesayetçi ve kimi zaman marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır.” dedi.
“Bu milletin değerlerine yabancılar”
Özkeçeci, “Hepsi de faşizmin en ilkel, en karanlık, en nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmek, kendine bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen sorumluluğudur. Yakın tarihte 28 Şubat’tan 15 Temmuz’a kadar uzanan nice acı hatıraları halen hafızasında canlı olan milletimiz, faşist zihniyete karşı gösterdiği ilkeli ve güçlü duruş sayesinde ülkemizin en büyük kalkınma ve demokrasi atılımının partimiz vasıtasıyla gerçekleştirilebilmesini sağlamıştır.” ifadelerini kullandı.
“Fikri Sağlar, CHP’nin faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir”
AK Parti’nin milletin temsilcisi olduğunu ifade eden Özkeçeci, “Tabi bu süreçte eski Türkiye’de kaldığını ümit ettiğimiz faşist zihniyetin, bulduğu her fırsatta adeta hortlamasının yol açtığı tedirginliği de hep birlikte yaşıyoruz” dedi ve şunları ekledi:
“Kimi zaman milli iradenin tecelligahı olan Meclis’in mehabetini bozan kimi zaman medya mecralarını kirleten ve kimi zaman eskiden mensubu oldukları kurumların saygınlığına zarar veren bu zihniyet sahipleriyle hukuk önünde hesaplaşmakta kararlıyız. Bu örneklerden biri CHP’nin resmi yayın organı olan bir televizyon kanalında ‘başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını’ söyleyen eski milletvekili ve bakan Fikri Sağlar’ın ortaya koyduğu tavırdır. Türkiye’nin artık geride bırakmış olması gereken, büyük acıların çekildiği ve bedellerin ödendiği bir meseleyi yeniden gündeme getiren bu kişi CHP’nin demokrat yaldızı altındaki faşist yüzünü bir kez daha sergilemiştir.”
“Bu zihniyet ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir”
Gazeteci Can Ataklı’ya da tepki gösteren Özkeçeci, “Gazeteci kimliğiyle yaptığı bir sosyal medya paylaşımında ise Can Ataklı, Cumhurbaşkanımızın seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söyleyebilecek kadar derin bir sefalete düşmüştür. Darbe ve felaket çığırtkanlığı yapan bu zihniyet ülkemiz için bizatihi bu tehditlerin kendisi kadar tehlikelidir.” diye konuştu.
“Vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar”
Özkeçeci, Başbuğ’a da tepki göstererek şunları söyledi:
“Aynı şekilde, Genelkurmay eski Başkanlarından İlker Başbuğ’un, 27 Mayıs darbesinin şayet rahmetli Menderes erken seçim kararını ilan etseydi olmayabileceği ve böyle bir durumda da iktidarın zaten CHP’ye geçeceği yönündeki açıklamaları zihinlerin gerisindeki darbe sevdasını açık etmiştir. Sadece bu üç örnek dahi Türkiye’nin 97 yıllık cumhuriyet tarihinde elde ettiği milli iradenin üstünlüğünü esas alan kazanımları halen hazmedemeyenlerin, vesayet ve darbe dönemlerinin özlemiyle yanıp tutuştuğunu göstermeye yeterlidir. Demokrasi tarihimiz de siyaset darbelerle her dönem inkitaya uğratılmıştır. Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken bu tür söylemlerin ve yaklaşımların kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağı ile mücadele demokrasiyi koruma mücadelesidir.”
“Benzer her türlü girişime karşı aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz”
Milletin bu “karanlık” zihniyete hak ettiği dersi vereceğini ifade eden Özkeçeci, “Türkiye’nin 81 vilayetindeki AK Parti teşkilatları olarak biz de yapılan bu saldırıları, demokrasinin kalbi milli iradeye, onun taşıyıcısı siyaset kurumuna ve nihayetinde bizatihi demokrasimize, partimize ve seçilmiş Cumhurbaşkanımıza yönelik bir saldırı olarak görüyor ve hukukun bize verdiği hakları kullanarak, suç duyurusunda bulunmak suretiyle milletimize ve tarihe karşı görevimizi yerine getirdiğimize inanıyoruz. Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girişime karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğimizi de özellikle belirtmek istiyoruz.” dedi.
Basın açıklamasının ardından Özkeçeci ve beraberindeki teşkilat yetkilileri ve üyeleri Başbuğ, Sağlar ve Ataklı hakkında suç duyurusunda bulundu. (İLKHA)