AHEF'ten sağlık çalışanlarına "Meslek Şehidi" talebi

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) 2'nci Başkanı Dr. Hacı Yusuf Eryazğan, Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının "Meslek Şehidi" sayılması gerektiğini söyledi.

Ekleme: 05.01.2021 17:05:20 / Güncelleme: 05.01.2021 17:05:51 / Güncel / Siirt Haberleri
Destek için 

AHEF 2'nci Başkanı Eryazğan, Covid-19 pandemisiyle mücadelede ön safta yer alarak büyük emek sarf eden sağlık çalışanlarına gereken değerin verilmediğine işaret ederek "Sağlıkta Şiddet" yasasının bir an önce çıkarılması ve pandemiyle mücadele ederken hayatını kaybedenlerin "Şehit" statüsüne alınması gerektiğini kaydetti.

Eryazğan yaptığı yazılı açıklamada, "10 aydır yuvasına gitmeden, çocuğunun, eşinin, dostunun yüzünü görmeden, anne ve babasını arayamadan çalışan, her gün Covid-19 ile mücadele eden, pandemide emekleriyle destan yazan ancak ne yazık ki hayatını bu virüs nedeniyle kaybeden sağlık çalışanlarının 'Meslek Şehidi' sayılmalarını istiyoruz." dedi.

Yüzyılda bir insanlığın başına gelebilecek bir salgından en çok sağlık çalışanlarının etkilendiğini ifade eden Eryazğan, "Covid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı. Sağlık çalışanları bir yandan bu virüs ile mücadele ederken bir yandan da haklarını arama savaşı ile yoruldu, moralleri bozuldu. Bir yandan kendi canlarını da korumaya çalışırken yaşamlarını yitirdiler." diye belirtti.

Eryazğan, Covid-19 nedeniyle hayatlarını kaybeden arkadaşlarına hak ettikleri "meslek şehidi" unvanının neden verilmediğini anlayamadıklarını söyledi.

"Sağlık çalışanlarının 'Meslek Şehidi' ünvanı almaları neden kabul edilmiyor?"

Sağlık çalışanlarının her gün Covid-19 ile mücadele edip temasta bulunduğunu söyleyen Dr. Eryazğan sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu şu şekilde paylaştı:

Covid-19 hastalarının derdine koşan, filyasyona çıkıp kapı kapı dolaşan, polikliniklerde saç dökülmesi şikâyeti ile gelen belki de Covid + taşıyıcısını birebir muayene eden, acil sezeryana aldığı gebesinin Covid + olup olmadığını bilmeden müdahale eden, 'Kişisel mesafeyi koruyalım!' sloganı kendisi için geçerli olmayan, çünkü hastasının tansiyonunu ölçüp, kan alıp, aşısını yapmak zorunda olan, yoğun bakımlarda yatan hastaların anası babası, evladı olan, bir yudum su vereni olan, tüm emeklere rağmen hayata tutunamayanların son nefesinde elini tutan, her gidenin ardından içten içe gözyaşı akıtan, kısacası pandemide emekleriyle destan yazan sağlık çalışanlarının 'Meslek Şehidi' unvanı almaları neden kabul edilmiyor?

"Sağlıkçılar ölüyor farkında mısınız?"

Sağlık çalışanlarına yapılan saldırılara da dikkat çekilen yazılı açıklamanın sonunda Eryazğan, "Bu salgında Türkiye'de 301 sağlıkçı öldü ve turkuaz tabloda sadece sayı olan bu değerin 101'i doktor! Salgında hayatını kaybeden sağlıkçılar için illiyet, milliyet, zilliyet ve benzeri kavramlar aranmadan hemen 'Meslek Şehidi' unvanının verilmesini ve haklarının tanınmasını talep ediyoruz. Artık ciddi meselelere eğilinmesini, bir an önce CMUK'a dahil olan 'Sağlıkta Şiddet' yasasının çıkarılmasını istiyoruz." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)