‘TARİHİ HATADAN DÖNÜN’ İŞGALCİYLE NORMALLEŞME!

İslam’ın ilk hamileri ve Kudüs’ün ilk fatihleri olan Arapların alnına sürülmüş bir leke haline gelen İhanet Anlaşması, Müslümanlar tarafından tepki görmeye devam ediyor. Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye tarafından yapılan bir açıklamada, işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin, işgalcilerin hakimiyetine ve daha fazla ayrılıklara yol açacağı dile getirilerek bir an önce bu tarihi hatadan dönülmesi gerektiğinin altı çizildi.

Ekleme: 30.12.2020 07:00:00 / Güncelleme: 30.12.2020 07:56:17 / manşetler
Destek için 

DIŞ HABERLER SERVİSİ 

Siyonist işgal rejiminin Filistin’i işgalinden bu yana bölge ülkeleri nezdinde bir türlü bölgede elde edemediği meşrutiyeti normalleşme anlaşması ile de kazanamayacağı ortada. Ancak bazı normalleşme anlaşmasına yönelen bazı hain rejimlerin dünyalık çıkar uğruna siyonistlerin bu emellerine hizmet etmesi tepkilere neden olmaya devam ediyor.

Bu konuda önemli açıklamalarda bulunan Filistin İslami Direniş Hareketi'nin (HAMAS) Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin, işgalcilerin hakimiyetine ve daha fazla ayrılıklara yol açacağını dile getirdi.

Heniyye, geçen dönemde ABD siyasetinin bölgede bazı ülkeleri kendi bakış açısına göre hareket etmeye zorladığını ifade ederek, "Hiçbir Arap ülkesinin işgal yönetimiyle ilişkilerini normalleştirmesini onaylamıyoruz ve bu hatadan dönmeye çağırıyoruz" dedi. Heniyye, "Bizim bu konuda herhangi bir Arap ülkesine karşı izleyeceğimiz tutumun pusulası ilişkilerin normalleştirilmesinin siyasi bir hata olduğunu esas alacaktır" açıklamasını yaptı.

Konuşmasında Filistin davasıyla ilgili birçok önemli konuya değinen ve gelişmelerle ilgili tavırlarını dile getiren Heniyye, Filistin içinde de gerçek anlamda bir ulusal işbirliği ve yeni bir strateji belirlenmesi çağrısı yaptı.

BAE Kudüs’te de şeytanlık peşinde

Siyonist işgalcilerinin gizli emellerini yerine getirmede kullandıkları BAE’li hainler, işgal altındaki Kudüs ve çevresinde siyonistlerin nüfuzunu arttırmak için yeni planlar peşinde.

Özellikle Mescid-i Aksa ve diğer kutsal mekanların çevresinde gayrimenkul satın alma yarışına giren BAE’liler, bölgedeki Turizm sektörünün el altından tutarak siyonist işgalcilere daha iyi hizmet etmeyi arzulamakta.

Kudüs’teki bu yeni girişimler, siyonist Haham Rafi Peretz’in BAE’den Kudüs’e binlerce turist getirme planını duyurmasının ardından geldi. Siyonist işgalcilerin sözde “başkenti!” olarak şehrin statüsünü pekiştirmek için atılan bu adımlarla, turistik tesisler ve kutsal mekanların BAE’li temsilciler tarafından kontrol edilmesi hedefleniyor. Böylelikle Siyonistlerle hiçbir şekilde normalleşmeyen diğer ülkelerden gelen tüccarların bölgedeki hakimiyeti azaltılarak siyonistlerin Kudüs ve çevresindeki hareket kabiliyetinin arttırılması planlanmakta.

BAE’nin Siyonistlerle imzaladığı Normalleşme Anlaşması’ndan bu yana Birleşik Arap Emirlikleri birçok Filistinli iş adamı ile temasa geçti. Ticari çıkarlarını, emlak işlerini yönetmek ve Eski Şehir’in eteklerinde gayrimenkul inşaatını finanse etmek için ortaklık kurmaları karşılığında birikmiş vergi borçlarını ödemeyi teklif etti. Aynı zamanda Eski Şehir’de gayrimenkul satın almak için para pompalamaya başladı.

 

YAHUDİLER’E İBADET İZNİ

Öte yandan Kudüs Araştırmalar Merkezi, BAE’nin Mescid-i Aksa’nın statükoyu değiştirme onayını ilk kez ortaya çıkardı. Buna göre, Yahudilerin Haram-i Şerif’te ibadet etmelerine izin verilirken, Müslümanların tüm Haram-ı Şerif’e değil sadece camiye kısıtlı erişim hakkı verildi. Bu karar Ürdün ve Filistin Vakıf Dairesi’nin endişesini ve korkusunu artırdı. Böylece BAE’ye Mescid-i Aksa içinde de yeni rol verilecek.

SİYONİST İŞGAL REJİMİ MESCİD-İ AKSA'NIN MURABITLARINI ENGELLEME ÇABASINDA

Özellikle İhanet anlaşmasından sonra daha da cesaretlenen siyonist işgal rejimi, Mescid-i Aksa'nın koruyucuları olarak bilinen Murabıtlara, engellemek için sık sık uzaklaştırma cezası veriyor. Bu yolla Mescid-i Aksa'nın yalnızlaştırılması ve Müslümanlardan arındırılması hedefleniyor.

Mescid-i Aksa'yı Müslümanlardan arındırmak için siyonist yerleşimcileri, her gün buraya sistemli bir şekilde baskınlar düzenlemeye teşvik eden siyonist işgal rejimi, bir yandan da Müslümanlara buradan uzaklaştırma cezaları vermeye devam ediyor. Son olarak da Mescid-i Aksa'nın bayan murabıtlarından yani bekçilerinden olan Raide Said hakkında 6 ay süreyle Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırma cezası verdi.

İşgal rejiminin Eski Şehir'deki Soruşturma ve İstihbarat Merkezi'nin söz konusu uzaklaştırma kararının kendisine tebliğ edilmesinden sonra Raide Said kararı yere atıp ayaklarıyla çiğneyerek tepkisini ortaya koydu.

İşgal ordusu, Raide Said'i bir hafta önce gözaltına almış ve kendisine bir hafta süreyle Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırma cezası vermişti. Bu sürenin dolmasına yakın onu tekrar soruşturma merkezine çağırarak kendisine yeni bir uzaklaştırma cezası kararını tebliğ etti.

Heniyye, Suudi yönetimine çağrı:

Filistinli mahkumları serbest bırakın

Siyasi konferans faaliyetleri kapanışında konuşma yapan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, "Suudi Arabistan Kralı ve yetkililerinden Filistinli tutukluları serbest bırakmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Heniyye, Suudi Arabistan'da tutuklu olan Hamas yetkilisi Muhammed el-Hudari ve oğlunun durumunu hatırlatarak, "Herhangi bir devletin içişlerine müdahalede bulunmamış ve yalnızca Hamas Hareketiyle ilişkilerinden dolayı bu kişilerin hapislerde kalmaları doğru değildir" değerlendirmesinde bulundu.

Körfez'deki uzlaşı ve Körfez İşbirliği Konseyi'ne yeniden dikkate alınması ve Katar'a uygulanan ablukanın son bulmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Heniyye, bölgedeki herhangi bir uzlaşı sonuç itibarıyla Filistin davasının çıkarına ve kendilerine yansımasının olumlu olacağına işaret etti.

SUUDİ ARABİSTAN, HAMAS YÖNETİCİSİNİ BİR YILDIR GÖZALTINDA TUTUYOR

Suudi Arabistan güvenlik güçleri, yıllardır Cidde'de yaşayan Hamas yöneticisi Muhammed el-Hudari'yi 4 Nisan 2019'da gözaltına almıştı.

Hudari'nin 2 yıl Suudi Arabistan ile ilişkilerden sorumlu yetkili olduğu ve hareket içinde de üst düzey görevler üstlendiğini açıklayan Hamas, büyük oğlu Hani'nin de "herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin" gözaltına alındığını kaydetmişti.

Hamas, Hudari ile oğluna yönelik bu tavrın, Suudi Arabistan'da yaşayan birçok Filistinliye karşı uygulanan kampanyanın bir parçası olduğuna dikkati çekmişti.

Merkezi Cenevre'de bulunan Avro-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi de 6 Eylül 2019'da yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın aralarında Hudari'nin de bulunduğu 60 Filistinliyi gerekçesiz gözaltında tuttuğuna dair bilgiler vermişti.