Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından düzenlenen Yargaliga-Suya Giden Yol belgeselinin tanıtım toplantısı, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
"Yargaliga-Suya Giden Yol" isimli belgeselin tanıtım toplantısında TDV’nin Afrika başta olmak üzere kurak topraklarda açmış olduğu su kuyusu, vakıf çeşmeleri ve suyun önemi anlatıldı.
Belgeselin tanıtım toplantısına video konferans sistemiyle katılan Erbaş, "Milletimizin yardım elini dünyanın dört bir tarafına ulaştıran, yeryüzünde iyiliği yeniden egemen kılmak için çalışmalar yürüten ve bunları yaparken de gönül köprüleri kuran Türkiye Diyanet Vakfımızın yapmış olduğu çalışmalar milletimizi mutlu etmektedir." diye konuştu.
"Canlıları suya kavuşturmayı tavsiye eden bir dinin mensuplarıyız"
İslam dininin, canlıları suya kavuşturmayı tavsiye ettiğini, medeniyetimizin de insanın olduğu her köşeye su taşıdığına dikkat çeken Erbaş, “Temiz içme suyuna erişmekte güçlük yaşayan her coğrafyada hayırseverlerimizin destekleriyle su kuyusu ve vakıf çeşmesi açıp ecdadımızın bize bıraktığı mirası yaşatmaya gayret ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Hazreti peygamberin birçok hadis-i şerifinde hayvanlar ve diğer tüm canlıların su ihtiyacının giderilmesini teşvik edici tavsiyelerin bulunduğunu ifade eden Erbaş, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
Özellikle Afrika’da milyonlarca insan hiçbirimizin bırakın içmeyi, elini dahi yıkayamayacağı suyla hayatta kalmaya çalışıyor. Kilometrelerce yol giderek omuzlarında taşıdıkları ve çok da hijyenik olmayan suyu içerek hayata tutunmanın mücadelesini veriyor. İşte bu noktada milletimizin hayır elini mazlum ve mağdurlara ulaştıran Türkiye Diyanet Vakfımız devreye giriyor, temiz içme suyuna erişmekte güçlük yaşanan coğrafyalarda su kuyusu ve vakıf çeşmesi açıyor.
"TDV, 6 milyondan fazla kişinin temiz içme suyuna erişmesini sağladı"
TDV’nin 2014 yılında hayata geçirdiği "Bir Damla Hayat Su Kuyusu ve Vakıf Çeşmesi" projesi kapsamında bu zamana kadar 32 ülkede açmış olduğu 435 su kuyusu ve vakıf çeşmesi ile 6 milyondan fazla kişinin temiz içme suyuna erişmesine olanak sağladığını hatırlatan Erbaş, açılan su kuyularının 50 ila 500 metre derinliklerinde olduğunu, güneş enerjisi ile çalıştığını, 10 ila 50 ton depolara sahip olduğunu ve hayvanların da su ihtiyacını karşılayabileceği şekilde inşa edildiğini söyledi.
"Maalesef su, ülkemizde ve dünyada tehlike altındadır"
Suyun, insanlara bahşedilen en kıymetli nimetlerden biri olduğuna vurgulayan Erbaş, "Canlı olan her varlığın ham maddesi ve yaşam kaynağımız olan su, maalesef ülkemizde ve dünyada tehlike altındadır. Büyüyen şehirler ve artan dünya nüfusuyla beraber suya olan ihtiyaç da artmaktadır. Suyun ulaşılabilirliği kolaylaştıkça su israfı da beraberinde geliyor. Temiz su kaynakları günden güne azalıyor. Gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek için su kaynaklarını temiz tutmak ve suyu verimli kullanmak gerekiyor. Bu uyarıyı her vesileyle de kürsülerden, minberlerden dile getiriyoruz." diye konuştu.
İslam dininin suyu ölçülü kullanmayı ve israf etmemeyi emrettiğini hatırlatan Erbaş, "Peygamber efendimiz bir sahabenin abdest alırken fazla su kullandığını görünce, ‘Bu ne israf!’ diyerek onu ikaz etmiştir. Sahabenin ‘abdestte de israf olur mu?’ sorusu üzerine ‘Evet, akan bir nehirde abdest alıyor olsan bile!’ diye cevap vermiştir. Peygamberimizin bu uyarısı, suyun ibadet maksadıyla bile olsa asla israf edilmemesi gereken nadide bir nimet olduğunu bize hatırlatmaktadır." şeklinde konuştu.
"İhtiyacımızdan fazla su tüketerek geleceğimizi tehlikeye atmayalım"
Şükrün gereği olarak nimetin kıymetini bilmek ve suyu kullanırken bilinçli davranmak gerektiğini hatırlatan Erbaş, konuşmasını şu şekilde noktaladı:
"İhtiyaçtan fazla su tüketmenin geleceği tehlikeye atmaktır. TDV'nin 'Yargaliga-Suya Giden Yol' belgesel filmi ile su kuyuları açma noktasında farkındalık oluşturdu. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Diyanet Vakfımızın gönüllülerine teşekkür ediyorum. Şu ana kadar Diyanet Vakfımıza su kuyusu konusunda destek olan, kendi adına dünyanın çeşitli yerlerinde, suyun bulunmadığı yerlerde, başta Afrika olmak üzere pek çok ülkede katkı sağlayan, su kuyusunun açılmasına katkı sağlayan tüm kardeşlerime teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Bu belgeselin oluşturduğu farkındalıktan hissedar olup bundan sonraki süreçte de hem suyun israf edilmemesi hem su kaynaklarımızın çok daha dikkatli kullanılması hem de yeryüzünde su gibi çok önemli bir ihtiyaca ulaşamayan, bundan mahrum olan tüm kardeşlerimizin de suya ulaşması için katkıda bulunan tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun. Su gibi aziz olsunlar diyorum ve bu belgesel filmin hayırlara vesile olmasını Cenabı Hakk’tan niyaz ediyorum. Allah hepinizden razı olsun." (İLKHA)