İntihar, Cinayet, Şiddet... Sadece sahtesiyle değil İÇKİYLE MÜCADELE ŞART

Son iki günde yapılan operasyonlarda 40 tondan fazla ‘sahte içki’ ele geçirildi. Son 3 ayda ‘sahte içki’ kaynaklı ölüm sayısı 95’e yükseldi. Bu tür haberler ‘sahte içki’nin kötü olduğu algısını oluştursa da diğer yasal yollarla üretilen içkinin yaptığı tahribat çok çok daha fazla. Alkol nedeniyle cinnet geçirip intihar edenler, sarhoş haliyle cinayet işleyenler, ailesine çoluk çocuğuna şiddet uygulayanlar… bunlar hep içki kaynaklı sorunlar. Sahte içki insanları sadece öldürürken; sahte olmayan içki süründürüp toplumu intihara sürüklüyor. Bu da gösteriyor ki ‘sahte içki’ ile mücadeleden çok içkinin kendisiyle mücadele şart.

Ekleme: 26.12.2020 08:07:58 / Güncelleme: 27.12.2020 02:14:08 / manşetler
Destek için 

Mehmet Tahir Özsoy - DOĞRUHABER

Son iki günde ‘sahte içki’ üretenlere yönelik yapılan operasyonlarda 40 tondan fazla içki ele geçirildi, 30 dan fazla kişi gözaltına alındı. Son 3 ayda ‘sahte içki’ kaynaklı ölüm sayısı 95’e yükseldi. Bu tür haberler ‘sahte içki’nin kötü olduğu algısını oluştursa da diğer yasal yollarla üretilen içkinin yaptığı tahribat çok çok daha fazla. Alkol nedeniyle cinnet geçirip intihar edenler, sarhoş haliyle cinayet işleyenler, trafik kazalarına neden olup insanların ölümüne sebep olanlar, içki nedeniyle akli melekelerin zayıflamasıyla ailesine, çoluk çocuğuna şiddet uygulayıp eziyet edenler… bunlar hep içki kaynaklı toplumsal sorunlar. Sahte içki insanları sadece öldürürken; sahte olmayan içki, süründürüp toplumu cinnet geçirecek hale getiriyor. Bu da gösteriyor ki sadece ‘sahte içki’ ile mücadeleden çok içkinin kendisiyle mücadele şart. Bu konuda Peygamber Efendimiz (s.a.v), “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” diyerek sarhoş birinin bütün kötülükleri işleyebileceği uyarısında bulunmuştur.

“İÇKİ: KÖTÜLÜĞÜN ZEHİRLİ ARKADAŞI”

Nitekim dün Cuma hutbesinde de, içkinin zararları anlatıldı. Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, "İnsanı uyuşturan, tembelliğe ve çaresizliğe sürükleyen, kötülüğe alet eden içkinin toplumumuzu esir almasına asla izin vermeyelim. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir geleceği hep birlikte inşa edelim." ifadesi kullanıldı. "İçki: Kötülüğün Zehirli Arkadaşı" konulu hutbe, cuma vakti Türkiye genelindeki camilerde okundu. İslam'ın can, mal, akıl, inanç ve neslin güvenliğini sağlayan kurallar koyduğu, insanlara da bu temel değerleri korumayı emrettiği, sağlığı tehlikeye atan, akli dengeyi bozan, malı heba eden ve aileye zarar veren her türlü kötü alışkanlığı yasakladığı ifade edilen hutbede, içkinin bu yüzden haram olduğu vurgulandı. "Sarhoş eden her şey içkidir ve her türlü içki haramdır" hadis-i şerifi hatırlatılan hutbede, içkinin, Allah'ın insana değerli birer nimeti ve emaneti olan aklı, ruhu ve bedeni tahrip ettiği, bir hiç uğruna malın ziyan edilmesine, helal lokma için harcanması gereken nafakanın israfına sebep olduğu belirtildi.

“İÇKİ YÜZÜNDEN KÖTÜLÜĞE GİDEN YOLLAR ÇOĞALIYOR”

İçki yüzünden ailenin huzuru, çocukların umudu, gençlerin geleceğinin karardığına, iyiliğe açılan kapıların kapanırken, kötülüğe giden yolların çoğaldığına işaret edilen hutbede, şunlar kaydedildi: "Dostluklar sona ererken, düşmanlıklar körüklenir. Her yıl içki yüzünden trafik kazaları dahil binlerce üzücü hadise yaşanır. Cenab-ı Hakk, içki konusunda Kur'an'da bizleri şöyle uyarmaktadır: 'Şeytan, içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?' Aklımızı ve irademizi Allah'ın razı olacağı helal ve güzel işlerde kullanalım. İmanına ve umuduna sarılarak çalışan, erdemlerine sahip çıkan, düşünen ve üreten bir Müslüman olalım. İnsanı uyuşturan, tembelliğe ve çaresizliğe sürükleyen, kötülüğe alet eden içkinin toplumumuzu esir almasına asla izin vermeyelim. Sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir geleceği hep birlikte inşa edelim."

“ALKOL ŞEYTANIN PİSLİĞİDİR”

Bu konuyla ilgili daha önce açıklamalarda bulunan, İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Cemal Çınar, alkolün sahte veya resmi diye ayrılmasının kesinlikle doğru olmadığını, alkolün haram olduğunu ve mutlak suretle uzak durulması gerektiğini belirtmişti.  Çınar, “İslam’da korunması gereken beş temel esastan biri de aklı korumadır. Akıl ne kadar önemli bir nimet ise onu yerinde kullanmak da o kadar önemli bir hadisedir. İnsan aklına zarar verecek şekilde yapılan herhangi bir eylemi İslam şiddetle men etmektedir. Kur’an-ı Kerim’de içki şeytanın pisliklerinden bir pislik olarak tanımlanmaktadır. Yukardaki ayet-i kerimeye baktığımızda bunu görüyoruz. Her hususta olduğu gibi temel yol göstericimiz Kur’an-ı Kerim’dir. İş şeytani bir iş olduktan sonra artık şeytanın resmisi ile sahtesi diye bir ayırım mümkün değildir.” ifadelerine yer vermişti.

“ALKOLÜ SAHTE VEYA GERÇEK DİYE AYIRMAK ŞEYTANİ BİR HİLEDİR”

Yapılan ayrıştırmaların sinsi bir hile olduğuna dikkat çeken Cemal Çınar, “Son olarak içkinin sahtesi ve sahte olmayanını birbirinden ayırarak yasal olanı normal görmede de şeytani bir hile vardır. Yetkililerin devlet eliyle içki fabrikalarını işletmek içki içmeye yerler tahsis etmek Müslümanlara yapılan en büyük hakaretlerdir. Şeytanın resmi veya gayrı resmisini söylemek ne kadar komik ise, resmi yollar dışında yapılan içkiye karşı çıkarken, sanki resmi olanının doğal olduğunu çağrıştıracak her türlü söylem ve eylemden kaçınmak lazım.” şeklinde konuşmuştu.

ANKARA MERKEZLİ “SAHTE İÇKİ” OPERASYONU: 30 GÖZALTI

Ankara merkezli 4 ilde düzenlenen operasyonda, sahte içki ürettiği ve sattığı tespit edilen 30 zanlı yakalandı. Alınan bilgiye göre, yaklaşan yılbaşı nedeniyle içki satışının artacağı ve buna bağlı olarak piyasaya sahte alkollü içki sürülme ihtimali üzerine çalışmalarını yoğunlaştıran Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri harekete geçti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 32 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkartıldı. Ekipler, karar doğrultusunda, şüphelilerden 30'unu Ankara, Diyarbakır, Bursa ve Kayseri'deki 31 adrese düzenledikleri eş zamanlı baskınlarda yakaladı.

Örgüt elebaşıları ile söz konusu malzemelerin temin ve dağıtımından sorumlu örgüt üyelerinin de gözaltına alındığı operasyonda, 20 ton 550 litre etil alkol, 252 şişe sahte içki, 6082 TAPDK bandrolü ve içki şişesi etiketi, 32,5 litre sahte içki yapımında kullanılan yan ürün, damıtma aracı, 3 ruhsatsız tabanca, bunlara ait şarjörler, 11 dolu fişek ve az miktarda uyuşturucu ele geçirildi. S.Ö. ve A.D. tarafından yönetilen suç örgütünün, Türkiye'ye kaçak yollardan soktuğu malzemelerle metil ve etil alkolle sahte içki üreterek sattıkları tespit edildi. Öte yandan, gözaltına alınan örgüt elebaşılarından A.D'nin, ikametine yapılan polis baskınından kaçmak için yatak odasındaki baza içerisine saklandığı ve üzerine de oğlunu yatırdığı belirtildi. Operasyonun örgütlü suçlar kapsamında olduğu ve Ankara'da ilk kez sahte içki üreten bir çetenin kimyagerinden dağıtım elemanına kadar tüm üyeleriyle deşifre edilerek çökertildiği öğrenildi.

İZMİR'DE 21 TON ‘SAHTE ALKOL’ ELE GEÇİRİLDİ

İzmir'de de önceki gün gerçekleştirilen operasyonda da, toplam 21 ton ‘sahte içki’ ele geçirildi. Ticaret Bakanlığı İzmir Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, yaklaşan yılbaşı öncesi ‘yasa dışı’ alkol ticaretine yönelik büyük bir çalışma başlattı. Yürütülen istihbarat çalışmaları ve saha araştırmaları sonucu ‘kanunsuz alkol üretimi’ yapıldığından şüphelenilen bir iş yeri tespit edilerek operasyon için harekete geçildi. Tespit edilen adreste gerçekleştirilen operasyonda, 712 adet 5 litrelik plastik bidonlarda toplam 3 bin 560 litre sahte etil alkol bulundu. Yapılan arama sonucu, söz konusu adreste aynı zamanda sahte alkol yapımında kullanılan test kitleri, sahte ambalajlar, şişeler, kapaklar ve etiketler gibi birçok ekipman da ekipler tarafından ele geçirildi. Şişelerin üzerindeki etiketlerde “tıbbi kullanım için üretilmiştir” ibarelerinin bulunması da dikkat çekti. Gerçekleştirilen operasyon sonrasında, 3 bin 560 litre sahte alkole imha edilmek üzere el konulurken, sorumlular hakkında yasal işlem başlatıldı.