TIPKI İŞGAL ÇETESİ GİBİ!

İSTANBUL – Hindistan'ın işgal altında tuttuğu Keşmir'de işgal rejimine benzer şekilde yerleşim yerleri inşa ettiği bildiriliyor.

Pakistan yönetimindeki Azad Keşmir'in Cumhurbaşkanı Serdar Mesud Han tarafından yapılan açıklamaya göre, Hindistan bölgede Hindulara tarım arazileri ve yerleşmeleri için toprak sağlıyor.

Mepa News’teki habere göre, çoğunluğu emekli askeri yetkililere verilen topraklarda sivil ve askeri yerleşimler tesis ediliyor.

Bu şekilde Hindistan'ın Keşmir'deki askeri kontrolünü artırmayı ve Keşmir'i daha fazla Hindulaştırmayı amaçladığı belirtiliyor. Hintli yetkililer ise bu hamlenin sadece bölgedeki emekli askeri personellere ve ailelerine konut sağlamak olduğunu iddia ediyor.

HİNDİSTAN'IN 'İŞGAL ÇETESİ' PLANI

Hindistan'ın ABD Başkonsolosu Sandeep Chakravorty, 2019 yılının Kasım ayında yaptığı bir açıklamada ülkesinin Keşmir'deki faaliyetlerini işgal çetesininkine benzetmişti.

Sosyal medyada paylaşılan bir konuşmasında Chakravorty, Hindistan'daki Narendra Modi'nin Keşmir kararını desteklerken, işgalci işgal çetesinin Filistin'deki Yahudi yerleşimlerini örnek göstermişti.

"Dünyada bizim takip edebileceğimiz bir emsal var" diyen Chakravorty, işgal rejiminin Filistin'de Yahudi yerleşimleri kurduğunu, kendilerinin de buna benzer şekilde Keşmir'de Hindu yerleşimleri kurmalarının gerektiğini savunmuştu.

Yahudilerin ve işgal rejiminin kendilerine örnek olması gerektiğini belirten Hint başkonsolos, Keşmir'de kurulacak Hindu yerleşimleriyle, Keşmir'in Hindulaştırılması gerektiğini dile getirmişti.

KEŞMİR'DE GERİLİM

Keşmir, 1947 yılından bu yana Hindistan tarafından işgal altında tutuluyor.

İktidardaki Hindu milliyetçisi BJP, seçim vaadi olarak sunduğu Keşmir'in özel statüsünü kaldırma kararını 5 Ağustos 2019 tarihinde uygulamıştı.

Bu kapsamda, anayasanın Keşmir'e özel statü veren 370 ve 35A maddeleri kaldırılmıştı.

Yürürlükten kaldırılan maddelerle Keşmir dışındaki Hindistanlıların bölgede yerleşmesi, mülk satın alması, yerel hükümete memurluk yapması ve bölgede akademisyenlik yapması yasaklanıyordu.

Aynı zamanda bu maddeler bölge yönetiminin çoğu meselede kendi kanunlarını çıkarabilmesini sağlıyordu.

Keşmir'in demografisini ve siyasi yapısını kısmen de olsa koruyan maddelerin ortadan kalkmasının ardından, bölgeyi en hafif ihtimalle bir demografik kriz beklediği ifade ediliyordu.