DOĞRUHABER
HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, partisinin 8’inci kuruluş yıldönümüne ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ülkedeki sorunların çözümü için kararlı bir şekilde yollarına devam edeceklerinin altını çizdi.
Sağlam’ın, partisinin 8’inci yıldönümüne ilişkin yaptığı o değerlendirme:
“Allah’ın yeryüzünü hizmetine sunduğu ve iman edip insanlık ve adalet değerleri ile mamur bir dünya inşa etmesi için belirli bir ömür bahşettiği insanoğlunun geçmişten geleceğe olan yolculuğunda kendisine rehberlik ve önderlik eden peygamberler olduğu kadar yolundan saptıracak şeytan ve şeytanın takipçileri de hep olagelmiştir. Pek çok kırılma anı, yol ayırımı ve dönüm noktasında bir tercih yapmak zorunda kalan insanlık, hakka, iyiliğe ve doğruluğa yöneldiği kadar; batıla, kötülüğe ve yalana da yönelmiş ve imtihanı kaybetmiştir.
“SOSYOLOJİK HATTA PSİKOLOJİK YÖNDEN TESİR EDEBİLEN EN ETKİLİ TÜZEL KİŞİLİK, SİYASİ PARTİDİR”
Geçmişteki toplumsal düzende güçlü kişilikler ve liderler belirleyici olurken, nüfusun artarak geniş coğrafyalara yayılması, iletişim imkânlarının yaygınlaşması ile insanlarda yaşanan gelişim ve değişim, kurumsallaşmayı zorunlu kılmıştır. Tüzel kişiler, cemaat ve cemiyetler ile siyasi partiler belirleyici birer çekim merkezi haline gelmiştir. Günümüz dünyasında ve ülkemizde topluma ekonomik, kültürel, idari, sosyolojik hatta psikolojik yönden tesir edebilen en etkili tüzel kişilik, siyasi partidir. İktidarda iken devlet aygıtını bilfiil sevk ve idare ederken, muhalefette kaldığı zaman da dolaylı olarak devleti yönlendirmektedir. Eğitim, sağlık, güvenlik, adalet hizmetlerini; tarımı, sanatı, kültürü, sosyal ve hatta aile ilişkilerini tanzim eden devasa bir organizasyon olan devlet; ehil ellerde insanı önceleyerek adil olabileceği gibi, liyakatsiz ellerde haksızlık ve hukuksuzluğu yaygınlaştırarak insanlık değerlerini tüketen bir aygıta da dönüşebilmektedir. Dün olduğu gibi bugün de iyi ve kötü örneklikleri hep birlikte müşahede ediyoruz.
19 Aralık 2012’de partimizi kurduğumuz zaman başta anayasa olmak üzere devletin toplumun inanç ve değerleri ile kavgalı bir yasal zemini vardı. Çözülmesi için uğraş vermek bir yana adeta çözümsüzlüğe mahkûm edilerek siyasi malzeme haline getirilen temel hak ve özgürlükler sorunu, fakirlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, israf ve yolsuzluk, yaz-boz tahtasına dönüşen eğitim sistemi başta olmak üzere pek çok sorun, her sahada kendini ağır bir şekilde hissettiriyordu.
Siyaset kurumunun temel mantığı sorunların çözülmesinden ziyade, olabildiğince ötelenmesi üzerine kuruluydu. Bu nedenle dün olduğu gibi bugün de devlet, toplum ve fert olarak pek çok sorun ile karşı karşıyayız. Parti programımızda üzerinde önemle durduğumuz pek çok konuda maalesef hala kayda değer bir adım atılmamış, sorunlar çözüme kavuşturulmamıştır. Sosyal adaletin sağlanamaması, adalet dağıtmakla görevli mahkemelerin karar ve uygulamalarının toplum vicdanını rahatsız edici boyutlarda olması, adalete olan güveni bitme noktasına getirmiştir.
“HÜDA PAR’IN İLKELERİNE NE KADAR BÜYÜK BİR İHTİYAÇ OLDUĞU GÖRÜLMEKTEDİR”
Siyasi çıkar uğruna toplumun etnik çatışmalara sürüklenmesi, dünya istikbarı ile iyi geçinme uğruna zulme taraf olunması veya seyirci kalınması politikalarından vazgeçilmemiştir. Sistemin, halkın değerleriyle barışmamakta direnmesi, sistemden müşteki olanların, iktidara geldikten sonra sisteme uyum sağlaması ve onun sahibine dönüşmesi, siyasi yozlaşmanın, kayırmacılığın ve torpilin büyük boyutlara ulaşması HÜDA PAR’ın ilkelerinin ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu göstermektedir.
En önemli husus ise halkın değer yargılarının aşındırılarak toplumun kişiliksizleştirilmesi çabalarının artık sonuç vermeye başlamasıdır. Yönetimde bulunanların bu tahribatlar karşısında yeterli tepkiyi vermemesi ve gereken önlemlerin alınmaması toplumda giderek artan bir ümitsizlik oluşturmuştur. Bu ağır sorunlar, siyasi ve vicdani sorumluluğumuzun ne denli büyük, yükümüzün ne kadar ağır ve yapmamız gereken ne kadar çok işimizin olduğunu bizlere göstermektedir.
İnancımıza göre ibadet, sadece belli başlı ritüellerle sınırlı değildir. Hayra, sulha, adalete, iyiliğe, insanların hatta hayvanların ve tabiatın faydasına dair her iş, her söylem, her düşünce de makbul birer ibadettir. İçinde yaşadığımız toplumun huzuru, refahı ve iyiliği için gayret göstermeye, hakkı söylemeye, söylem ve siyaset üretmeye devam edeceğiz. Yeryüzünde insanlık ve adalet değerleri üzerine kurulu medeniyetimizi ihya etmek, HÜDA PAR’ın temel misyonudur.
“83 MİLYON VATANDAŞIMIZ BİZİ İZLEMEYE DEVAM ETSİN”
- yılına giren Partimiz, on dört asırlık müktesebatı ile kararlı bir şekilde yoluna devam edecektir. Bütün haksızlık, hukuksuzluk ile diğer köklü sorunların temelinin sistem olduğunu biliyoruz. Yasal ve anayasal mevzuatın neredeyse tamamını dışarıdan alan devlet mekanizması, sorunların devamlılığı üzerine kurulmuştur. HÜDA PAR, çözümsüzlüğün gelenek haline gelmesine izin vermeyecektir. İnsanların etnik kimlikleri ve inançları nedeniyle ötekileştirilmesi, ülkede sosyal adaletin sağlanmasının ve toplumsal barışın önündeki en büyük engeldir. Devletin işleyişine hâkim bu statükoculuğun devam etmesine izin vermeyeceğiz.
83 milyon vatandaşımız bizi izlemeye devam etsin. Bir insanlık ve erdem hareketi olan HÜDA PAR, adaletin ikamesi için her türlü çabayı ortaya koyan, gerekirse bedel ödemeye hazır hür kadroları ile gece gündüz çalışarak siyaset üretmeye devam edecektir. Zira biliyoruz ki, imtihan ve dolayısıyla vazife son nefese kadar sürmektedir.”