Özgüç, "Kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor. Ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. Özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor. Daha sonra vatandaşa bir SMS gönderiliyor. Bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda ‘ben hastaneye gidiyorum’ diyor. Geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. Arıyoruz, ‘unuttum, gelmeyeceğim’ gibi bahaneler sunuluyor. Bu kötü bir suistimal. Hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. Kendimizi kullanılmış hissediyoruz."
Isparta’daki izolasyon denetim ekibinin koordinatörü Dr. Hüseyin Baysan, karantina kaçaklarının ilginç bahanelerini şöyle anlattı:
“Karantinada olanları sıkı kontrol ediyoruz. Mesela hem pozitif, hem de temaslı bir aileyi dilencilik yaparken yakaladık. Karantinayı ihlal edenler yakalandıklarında çoğunlukla, 'Ben faturamı yatırmaya gitmiştim', 'Bankaya para çekmeye gitmiştim', 'Pazara meyve almaya
gitmiştim, bana vitamin olsun diye', 'Hepimiz karantinadayız. Ekmek almaya çıktım', 'Kuş uçurmaya gittim' gibi bahanelere sığınıyor.
Oysa ki hiçbirinin evinden çıkmasına gerek yok. 112 aracılığıyla 'Vefa' grupları çalışmaya devam ediyor. İhtiyacı olanların alışverişini yapıyor. Faturasını yatırıyor, bankasından parasını çekiyor. Sadece yapmaları gereken evde durup onlara verilen tedavileri uygulamaktır.
Onun dışında hiçbir gerekçeyle karantina ihlali yapamazlar. Bize en çok sorulan soruların başında, karantinadaki bir kişinin yakınının
cenazesine katılıp katılamayacağı oluyor. Hiçbir şekilde cenazeye katılamayacağını söylüyoruz. Buna hayır demek çok zor. Ancak herkes kendi sorumluluğunu almalı, maske takmalı ve sosyal mesafesini korumalı. Bu hastalığı ancak bu şekilde yenebiliriz.”