DOĞRUHABER / Hasan Işık / Analiz
Gerçekten de “her şey zamlandı asgari ücret eridi” mi? Bunun sadece bir yorum ve ekonomiyi kara bir tabloda sunma gayreti olmadığını bizzat hakikat olduğunu ilgili kurum ve kuruluşların araştırmaları ve resmi beyanları ile görelim:
TÜİK: ENFLASYON %12,04’E ÇIKTI
Geçtiğimiz günlerde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayına ait Tüketici Fiyat Endeksi verilerini (enflasyon oranını) açıklamıştı. Açıklamada şu ifadeleri kullandı: “TÜFE'de Kasım ayında bir önceki aya göre %2,30, bir önceki yılın Aralık ayına göre %13,19, bir önceki yılın aynı ayına göre %14,03 ve on iki aylık ortalamalara göre %12,04 artış gerçekleşti.”
MERKEZ BANKASI: ENFLASYONU GIDA VE TEMEL MAL GRUPLARI YÜKSELTTİ
TÜİK’in enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)'nin Kasım Ayı Fiyat Gelişmeleri Raporu da yayımlandı. Rapora göre enflasyondaki yükselişin temel sürükleyicisi gıda ve temel mal grupları oldu. Hizmet ve enerji grupları yıllık enflasyonlarındaki artış ise daha sınırlı kaldı. Gıda enflasyonundaki yükselişte birikimli döviz kuru etkileri, temel girdi niteliğindeki tarımsal emtia fiyatlarının seyri ve mevsim geçişine bağlı arz yönlü unsurlar rol oynadı… Bu dönemde, enflasyon eğilimi temel mal grubunda daha belirgin olmak üzere, temel mal ve hizmet gruplarında arttı.
MEMUR-SEN: HERŞEY ZAMLANDI!
Memur-Sen Konfederasyonu tarafından olarak yapılan açlık-yoksulluk araştırmasına göre ise Kasım ayında Ekim ayına göre gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 1,14’lük bir artış yaşandı.
Kasım ayında Ekim ayına göre ısınma madde fiyatlarında ortalama yüzde 1,81’lik bir artış gözlenirken; Kasım ayında Ekim ayına göre barınma madde fiyatlarında yüzde 0,87’lik bir artış oldu.
Aydınlanma madde fiyatında ise Kasım ayında Ekim ayına göre herhangi bir değişim gözlemlenmedi. Kasım ayında Ekim ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 2,08’lik bir artış gözlendi. Kişisel temizlik ve bakım madde fiyatlarında yüzde 2,77’lik bir artış gözlendi.
Kasım ayında Ekim ayına göre sağlık madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 1,19’luk bir artış olarak gözlendi. Çevre ve su madde fiyatlarında yüzde 1,75’lik bir artış yaşandı. Çevre ve su madde fiyatlarında Ekim ayına göre en göze çarpan değişimlerin yüzde 6,29 artışla pencere(pvc) madde fiyatlarında olduğu gözlendi.
Haberleşme madde fiyatlarında ortalama değişim yüzde 0,49’luk bir artış olarak yansıdı. Ulaşım madde fiyatlarında yüzde 0,46’lık bir artış olduğu belirlendi. Eğitim-kültür madde fiyatlarında da yüzde 0,98’lik bir artış oldu.
TÜRK-İŞ: GIDA ENFLASYONU %20 OLDU
“Gıda fiyatlarında geçen yılın sonunda başlayan artış eğilimi ilerleyen aylarda yükselerek devam etti ve yüzde 20 bandına ulaştı.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş)’in “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasına göre Kasım ayında 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.516,67 lira oldu.
Aynı araştırmaya göre gıda enflasyonunun artış oranı ise son on iki ay itibariyle yüzde 19,68 olarak gerçekleşti.
HAKSİAD’IN MAKUL ÖNERİSİ
Hak ve Sanayici İş Adamları Derneği (HAKSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Yüce geçenlerde güzel bir noktaya temas etti. Yüce " Asgari ücret belirlenirken toplumun tüm kesimleri rahatlatılmalı" dedi. Yani burada sadece işçiyi değil işvereni de düşünmek gerekiyor. İşveren zayıflar veya zarar görürse bu da doğru değil elbette. O zaman da işsizlik canavarı hortlamaya başlar.
Buna çare olarak da Yüce şöyle demişti: "Asgari ücret artışında fedakarlıkta bulunup işverene çeşitli teşviklerde bulunması vergi ve SGK gibi benzeri alanlarda indirime gitmesi hatta gerekirse almaması. Devletin işçiden dolayı işverenden aldığını işçiye yansıtmasını bekliyoruz. Bu uygulama olursa hem tarafları memnun edecek hem de piyasaları rahatlatacaktır. Aynı zamanda ekonomi de canlanacaktır."
SONUÇ: “VATANDAŞ BATARSA HERKES BATAR!”
Sözlerimin sonunda şunu ifade etmek istiyorum demek ki gerçekten de “her şey zamlandı asgari ücret eridi” ve bu noktada tarafların makul açıklamaları var. Asgari ücret meselesi ocak üstündeki sacın ayakları gibi hassas: işçi ayağı var, işveren ayağı var ve devlet ayağı var. Bu ayakların hiçbirisi zarar görmemeli. Fakat ocaktaki bu sacın en önemli ayağı işçi kesimidir, yani millettir, yani vatandaştır. Vatandaşın bu kritik pandemi sürecinde geçimi zar-zor da olsa temin edilemezse ocağın üstündeki sac yıkılır sonuçta “vatandaş batarsa herkes batar!”