HÜDA PAR Genel Başkanı İshak Sağlam, yaptığı açıklamada; Yemen’de sivil katliamı, Fransa’nın "Avrupa İslam’ı" oluşturma çabaları ile Bangladeş’in Rohingya politikası gibi gündemin öne çıkan konularını değerlendirdi.
Yemen’de sivil katliamı
Yemen’deki sivil katliama değinen Sağlam, "Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) son raporunda, Yemen savaşının ilk beş yılında tahminen 233 bin kişinin ölümüne neden olduğu bildirildi. Bunlardan 131 bin kişi gıda, sağlık hizmetleri ve altyapı eksikliği sebebiyle yaşamını yitirdi. İnsani dramın her geçen gün ağırlaştığı ülkede birçok yardım programı kapanmış, siviller için gerekli yardım fonuna hala kaynak sağlanamamıştır." dedi.
"Açlık ve pandemi nedeniyle on binlerce sivilin yaşamını yitireceği uyarısına rağmen hala bölgeye silah sevkiyatı yapılmaktadır"
Yemen’e halen silah sevkiyatı yapıldığına dikkat çeken Sağlam, "İç savaşın başladığı günden bu yana dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alan Yemen’de pandemi süreci de çatışmalara engel olamamış ve açıklanan rakamların üzerinde çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun hava saldırıları özellikle sivil ölümlerini artırarak ülkedeki istikrarsızlığı körüklemekte ve yardım çalışmalarını da engellemektedir. Açlık ve pandemi nedeniyle on binlerce sivilin yaşamını yitireceği uyarısına rağmen hala bölgeye silah sevkiyatı yapılmaktadır. Yemen de Suriye gibi bir neslin yok olacağı bir felakete sürüklenmektedir. Yemen’in istikrara kavuşması için tüm taraflar müzakereye zorlanarak, çatışmanın devamını isteyenlere yaptırım uygulanmalıdır." ifadelerini kullandı.
Fransa’nın "Avrupa İslam’ı" oluşturma çabaları
Fransa’nın İslam düşmanlığına dikkat çeken Sağlam, "Fransa içişleri bakanı, ülkede 76 caminin denetleneceğini ve denetim sonucunda bazılarının kapatılabileceğini söyledi. Bu açıklama, Macron’un ‘içerideki düşman ile mücadele edileceği’ söyleminin pratiğe geçtiğini göstermektedir. Fransa’nın İslam düşmanlığının tarihsel arka planı vardır. Kimi zaman soykırım yoluyla kimi zaman ise ülke içerisindeki Müslümanlara yönelik hak ihlalleri ve ırkçılık ile bu devlet politikasını sürdürmüştür." dedi.
"Fransa, İslam itikadını, ibadet ve mesajını kendi standartlarına uyarlamayı hedeflemektedir"
Müslümanlara çağrıda bulunarak ortak duruş sergilemesi gerektiğinin altını çizen Sağlam, "Söz konusu uygulamalarla Fransa, İslam itikadını, ibadet ve mesajını kendi standartlarına uyarlamayı hedeflemektedir. Camileri, İslami değerleri, Müslümanları her fırsatta hedef alan Fransa hükümeti, diğer Avrupa ülkeleri ile birlikte hareket ederek İslam’da reform adı altında kendi standartlarında bir dini anlayış ve ‘Müslüman kimliği’ oluşturmayı amaçlamaktadır. Müslümanlar, Avrupa’da yaşayan kardeşlerinin din ve ibadet hürriyetlerinin teminat altına alınması ve ibadet yerlerine müdahalelerin önlenmesi için bu hadsiz girişime karşı ortak bir duruş sergilemelidir." ifadelerine yer verdi.
Bangladeş’in Rohingya politikası
Bangladeş’in Rohingyalı Müslümanlara yönelik politikasını sert dille eleştiren Sağlam, "Irkçı Myanmar yönetiminin Arakan topraklarında gerçekleştirdiği soykırım sebebiyle yurtlarından kaçarak Bangladeş’e sığınan ve sayıları 1 milyonu aşan Müslüman Rohingya toplumu, yıllardır açlık, sefalet ve hastalıkla mücadele etmektedir. Çok az bir kısmı BM yardımlarından faydalanabilmektedir. Büyük çoğunluğu yaşamını idame ettirecek barınma, beslenme ve sağlık imkânlarından yoksun, her türlü afet riski ile karşı karşıyadır. Dünyanın gözü önündeki bu sefalete uluslararası toplum gözünü kapatmaktadır. Rohingyaların temel ihtiyaçları acil bir şekilde karşılanmayı beklemektedir." dedi.
"Bangladeş’i, insan onuruna aykırı bu izolasyon politikasından vazgeçmeye davet ediyoruz"
Bangladeş yönetimine çağrıda bulunan Sağlam, "Bu yaşananlarla birlikte Bangladeş hükümeti, Bengal Körfezi açıklarında yer alan Bhasan Char isimli adaya hapishane görünümlü yapılar inşa ederek binlerce Arakanlıyı adaya transfer etmeye başlamıştır. Bu bir izolasyondur. En az 100 bin Arakanlı Müslümanı adaya yerleştirmeyi planlayan Bangladeş hükümetinin, bu adaya eğitim, sağlık, beslenme gibi temel ihtiyaçları götürmesi mümkün görünmemektedir. BM’nin dünyanın en fazla eziyet gören halkı olarak tanımladığı Rohingyalar, her türlü insani muamele ve imkândan yoksundur. İslam dünyası acil bir şekilde bu konuya eğilmeli ve Müslüman Arakanlıların kendi topraklarında özgür bir şekilde yaşayabilmelerinin mücadelesini vermelidir. Bu geri dönüş sağlanana kadar Bangladeş topraklarında yaşayan Rohingyaların temel ihtiyaçlarının karşılanması önem arz etmektedir. Bangladeş’i, insan onuruna aykırı bu izolasyon politikasından vazgeçmeye davet ediyoruz." şeklinde ifade etti. (İLKHA)