İşçi de işveren de memnun olsun ASGARİ ÜCRETTEN VERGİ ALINMASIN

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 2021 asgari ücret zam oranı için dün ilk kez toplandı. Birkaç gün içinde zam miktarının netleşeceği toplantılar, koronavirüs nedeniyle çevrimiçi olarak yapılıyor. Asgari ücret zammı ile ilgili açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu işçinin de işverenin de memnun olacağı şekilde asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini ifade etti.

Ekleme: 05.12.2020 07:52:42 / Güncelleme: 06.12.2020 12:44:07 / manşetler / İstanbul Haberleri
Destek için 

ENES DURMAZ – DOĞRUHABER

7 milyon çalışanı direkt, dolaylı olarak ise Türkiye'deki tüm çalışanların maaşına etki eden yeni asgari ücret için ilk görüşmeleri dün itibariyle başladı. 2021 asgari ücret zammı her yıl olduğu gibi yine Aralık ayı sonunda belli olacak. Bilindiği üzere; yeni asgari ücret, asgari geçim indirimi (AGİ), işsizlik maaşı gibi birçok konu başlığına da etki edecek. 2021 yılında geçerli olacak asgari ücret ile ilgili açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, yaptığı açıklamada, asgari ücretin tanımının değişmesi gerektiğine dikkat çekerek çözüm önerilerini sıraladı.

TL’NİN ALIM GÜCÜ DÜŞMÜŞ, ASGARİ ÜCRET AÇLIK SINIRININ ALTINA İNMİŞTİR

Asgari Ücret Tespit Komisyonunun, 2021 yılında geçerli olacak asgari ücreti belirlemek üzere bugün ilk toplantısını yapacağını hatırlatan Yapıcıoğlu, “Çalışanların neredeyse yarısını ilgilendirdiği için bu komisyonun kararı bir anlamda en geniş kapsamlı bir toplu sözleşmedir. Milyonlarca çalışan, aileleri ile birlikte bu görüşmelerden çıkacak neticeyi merak ve heyecanla beklemektedir. Refahın tabana yayılmasının en önemli araçlarından birisi asgari ücrettir. TL’nin alım gücü düşmüş, asgari ücret açlık sınırının altına inmiştir. Asgari ücret şu anda bekar bir işçinin zorunlu ihtiyaçlarına bile yetmemektedir. Asgarî ücret tespitinde ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durum, fiilen ödenmekte olan ücretlerin genel durumu ve geçim şartları göz önünde bulundurulur.” dedi.

GEÇİM ŞARTLARININ BELİRLENMESİNDE İŞÇİNİN VE AİLESİNİN İHTİYAÇLARI ESAS ALINMALI

Asgari ücret tanıma değinen Yapıcıoğlu, şöyle devam etti: “İşçilerin içerisinde bulundukları geçim şartları bakımından dünyada iki farklı yaklaşım mevcuttur. Birinci yaklaşıma göre geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ve ailesinin ihtiyaçları esas alınmalı, asgari ücret buna göre belirlenmelidir. İkinci yaklaşıma göre ise asgari ücretin belirlenmesinde yalnızca işçinin ihtiyaçları hesaba katılmalıdır. Türkiye’nin kabul ettiği ve fiilen uyguladığı ikinci yaklaşımdır. Halen mevcut Asgari Ücret Yönetmeliği’ne göre asgari ücret: ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve İŞÇİNİN gıda konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir.”

“GELİN ÖNCE ASGARİ ÜCRETİN TANIMINI DEĞİŞTİRELİM”

HÜDA PAR olarak tekliflerini sunan Yapıcıoğlu, “HÜDA PAR olarak teklifimiz şudur: Asgari ücreti belirlemeden önce gelin asgari ücretin tanımında anlaşalım. Şu anda mevcut resmi tanımda adalet yoktur. Çünkü bu tanımın içinde işçinin ailesi yani eşi ve çocuğu yoktur. Gelin önce asgari ücretin tanımını değiştirelim. Asgari ücret, işçinin sadece kendisini değil ailesini geçindirebileceği ücret olsun. Asgari ücretliler ve emeklilerin büyük çoğunluğu açlık sınırının altında bir gelirle hayatta kalmaya çalışıyorlar. Diğer taraftan istihdamın yarısından fazlasını oluşturan hizmetler sektörü başta olmak üzere çeşitli iş kolları Covid-19 salgını nedeniyle ağır bir krizle karşı karşıyadır. Asgari ücret konusunu değerlendirirken bu iki hususu da göz ardı etmemek gerekir.” ifadelerini kullandı.

“ACI REÇETE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ BİR KEZ DAHA DAR GELİRLİYE YAZILMAMALIDIR”

Asgari ücretliden alınan vergilere değinen Yapıcıoğlu, “Sosyal devlet anlayışının ekonomik sıkıntılara kurban edilmemesinin yanında ekonomik dengeler de elbette gözetilmelidir. Ancak son bir yılda özellikle gıda fiyatları ve kiralardaki astronomik artışlar mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Bir asgari ücretlinin işverene maliyeti, SGK ve İşsizlik Sigorta primleri ile birlikte 3.458 liradır. Ancak işçinin cebine sadece 2.324 lira geçebilmektedir. Devlet hem işverenden hem de işçiden ayrı ayrı vergi almaktadır. Yani işverenin cebinden çıkan 3.458 lira ile işçinin cebine giren 2324 lira arasındaki fark devletin kasasına girmektedir. Bu fark net asgari ücretin yarısından fazladır: 1174 TL. Salgın hastalık döneminde özellikle hizmet sektörünün içinde bulunduğu zor durum nedeniyle işverenin yükünü fazla artırmadan asgari ücretliye nefes aldırmak gerekir. Sosyal devlet olmanın gereği olarak bu dönemde devlet, elini daha fazla taşın altına koymalıdır. Acı reçete her zaman olduğu gibi bir kez daha dar gelirliye yazılmamalıdır. Bu kez acı ilacı ülke kaynaklarından daha çok istifade eden, ülkenin kaymağını yiyen kesimler içsin.” diye kaydetti.

HÜDA PAR’IN ASGARİ ÜCRETE İLİŞKİN ÖNERİLERİ

Asgari ücret için önerilerini sunan Yapıcıoğlu, “1-Asgari ücretin tanımı değişmeli, işçinin ailesi de tanıma dâhil edilmelidir. Geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ailesi ile birlikte geçim şartları esas alınmalıdır.

2-Asgari ücretin tamamı vergiden muaf tutulmalıdır. Asgari ücretin üzerindeki kazançların da gıda, giyim, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar için gerekli miktar düşüldükten sonra geriye kalan kısmı vergilendirilmelidir.

3-Asgari ücretin net tutarı hiçbir şekilde işçinin ve ailesinin zaruri ihtiyaçlarını karşılamaya yetecek miktarın altında olmamalıdır.

4-Yeterince kaynak oluşturmak için vergi mevzuatı gözden geçirilmelidir. Hiçbir üretim faaliyetine katılmadan ve risk de almadan sadece paradan para kazananlara tanınan vergi muafiyetlerine son verilmeli, faizden geçinenlerin vergi oranları artırılmalıdır.” şeklinde konuştu.

DİSK, TÜRK-İŞ VE HAK-İŞ’TEN ORTAK AÇIKLAMA: ASGARİ ÜCRET VERGİDEN MUAF OLSUN

Asgari ücret görüşmeleri öncesi ortak bir açıklama yapan DİSK, Türk-İş ve Hak-İş taleplerini sıraladı. Sendika konfederasyonları maaşların asgari ücrete denk gelen tutarından vergi alınmamasını istedi. Üç işçi konfederasyonu, "insan onuruna yakışır" düzeyde bir asgari ücret belirlenebilmesi için, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışmaları sırasında temel alınması gereken şu ilkelere yer verdi:

- Asgari ücretin saptanmasında Anayasa'da yer alan "geçim şartları" yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre işçinin ve ailesinin insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak asgari ücret belirlenmelidir. İçinde yaşadığımız salgın koşullarının yarattığı gelir kaybı ve gider artışları da dikkate alınmalıdır.

ASGARİ ÜCRET, ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ (AGİ) HARİÇ VE NET OLARAK AÇIKLANMALIDIR

- Asgari ücret, Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır. Bu ücretten yapılacak vergi, sosyal güvenlik vb. kesintiler net tutarın üzerine ilave edilmeli ve yıl boyunca asgari ücret, açıklanan bu net ücretin altına düşmemelidir.

ÜCRETLERİN ASGARİ ÜCRETE TEKABÜL EDEN KISMI VERGİDEN MUAF OLMALIDIR

- Ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmı vergiden muaf olmalıdır. Ayrıca ücretliler için damga vergisi uygulaması kaldırılmalıdır. Asgari ücret sonrası ilk vergi basamağı için uygulanacak oran yüzde 10 olmalıdır.

- Asgari ücret, herhangi bir ayırım yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak ve yıllık belirlenmelidir. İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalıdır.

“İŞÇİ VE İŞVERENLERİMİZİN MUTABAKATIYLA ASGARİ ÜCRETİ TESPİT ETMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Asgari ücretin işçi ve işverenlerin beklentilerine uygun, çalışma hayatına olumlu katkı sağlayacak seviyede belirleneceğine inanıyorum." dedi. Yeni yılda geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, ilk toplantısını gerçekleştirdi.

"ASGARİ ÜCRETİN UZLAŞIYLA ÇIKMASINI İSTİYORUZ"

Bakan Selçuk, Asgari Ücret Tespit Komisyonunda 18 yıl boyunca tüm tarafların şartlarını gözetip her zaman çözüm odaklı bir yaklaşım sergilediklerini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti: "2019 yılı enflasyonu yüzde 11,84 olmasına karşın, 2020 yılı için brüt asgari ücreti yüzde 15,03 artırarak 2 bin 943 liraya yükselttik. Net asgari ücret ise 2 bin 324 lira oldu. Böylece enflasyonun 3 puan üzerinde bir iyileştirme kaydetmiş olduk. 18 yıllık dönemde reel artış 1,5 kat oldu. Komisyon, çalışmalarını aralık ayı boyunca sürdürecek." Asgari ücretin birçok kalemi etkilediği için ülkelerin ekonomisinde belirleyici role de sahip olduğuna dikkati çeken Selçuk, "Bu süreçte hedefimiz işi, istihdamı, işçilerimizi ve işverenleri korumak. Asgari ücretin bu sene uzlaşıyla çıkmasını istiyoruz. Asgari ücretin, işçilerimizin ve işverenlerimizin beklentilerine uygun ve çalışma hayatına olumlu katkı sağlayacak bir seviyede belirleneceğine inanıyorum. 1 Ocak 2021'de yürürlüğe girecek olan asgari ücretin, işçi ve işverenlerimize, ailelerine, bütün vatandaşlarımıza hayırlar getirmesini temenni ediyorum." diye konuştu.

ASGARİ ÜCRET GÖRÜŞMELERİNDE İKİNCİ TOPLANTI 15 ARALIK'TA YAPILACAK

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2021'de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ikinci toplantısını 15 Aralık'ta yapacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, sosyal medya hesabından Asgari Ücret Tespit Komisyonunun çalışma takvimini paylaştı. Buna göre, yeni asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında komisyon, ikinci toplantısını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonunun (TİSK) ev sahipliğinde 15 Aralık, üçüncü toplantısını ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (Türk-İş) ev sahipliğinde 22 Aralık'ta gerçekleştirecek. TİSK'teki toplantı da çevrim içi yapılacak. Türk-İş'teki toplantının düzenleniş yöntemi ile dördüncü ve son toplantının tarihi, ilerleyen günlerde netleştirilecek.