2020'nin yükselen 10 teknolojisi belli oldu

Dünya Ekonomik Forumu ve Scientific American dergisinin "2020'nin Yükselen 10 Teknolojisi" raporu yayınlandı. İşte 2020'de yükselen 10 teknoloji...

Ekleme: 30.11.2020 15:31:09 / Güncelleme: 30.11.2020 15:31:09 / Bilim & Teknoloji
Destek için 

Dünya Ekonomik Forumu ve Scientific American dergisi tarafından hazırlanan "2020'nin Yükselen 10 Teknolojisi" raporu yayınlandı.

Özellikle koronavirüs nedeniyle artan sağlık endişeleri ve küresel ısınma nedeniyle, bu yıl en çok sağlık ve çevre alanındaki teknolojik gelişmeler ön plana çıktı.

Raporda yer alan 10 teknoloji, 2020 yılının yükselen teknolojileri olarak ön plana çıktı. Gelin bu teknolojilere daha yakından bakalım.

ACI VERMEYEN MİKRO İĞNELER
Bir kağıt yaprağının derinliği ve bir insan saçı genişliğindeki küçük iğneler, insanlara ağrısız iğne yapma ve kan testi imkanı sunuyor. Mikro iğneler, altta yatan sinir uçlarına zarar vermeden deriye nüfuz edebiliyor.

Bu iğneler ayrıca, kan testlerinin evde yapılarak laboratuvara gönderilmesine veya yerinde yapılmasına da imkan sağlıyor.

GÜNEŞ ENERJİLİ KİMYA
Günümüzde kimyasalların çoğunu üretmek fosil yakıtları kullanmayı gerektiriyor. Ancak güneş enerjili kimya yaklaşımı, atık karbondioksiti yararlı kimyasallara dönüştürmek için güneş ışığını kullanarak, sektördeki salınım oranını azaltmayı hedefliyor.

Proje ile ilaçlardan deterjanlara, gübre ve tekstil ürünlerine kadar her şeye dönüştürülebilen atık gazdan, faydalı bileşikler üretmek için güneş enerjisi rafinerileri kurmak amaçlanıyor.

SANAL ORGANLAR
Bu teknolojiyle, gerçek insan organlarından alınan yüksek çözünürlüklü veriler, o organın işlevini kontrol eden mekanizmaların karmaşık bir matematiksel modeline dönüştürülüyor.

Daha sonra ortaya çıkan denklemleri çözen bilgisayar algoritmaları, tıpkı gerçek bir organ gibi davranmaya başlıyor. Araştırmalara göre, bu şekilde oluşturulan sanal organların, ilaçlar ve tedavilerin ilk değerlendirmeleri için daha hızlı, güvenli ve daha az maliyetli sonuçlar vermesi bekleniyor.

SPATIAL COMPUTING
Fiziksel ve dijital dünyayı bir araya getirme projesi olarak görülen 'spatial computing' projesi, çağımızın en önde gelen teknolojilerinden biri olarak öne çıkıyor.

Dijital olanla gerçek olanın adeta iç içe geçtiği bu teknoloji ile sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik örneklerinde gördüğümüz gibi, kullanılacak sanal gerçeklik gözlükleri gibi araçlarla gerçek bir ortam, aynı zamanda sanal ögelerin de barındığı ortamlara dönüşüyor.

DİJİTAL TIP
Dijital tıp, her ne kadar yakın zamanda doktorların yerini alamayacak olsa da uygulamalar, sağlık hizmetlerine ulaşım imkanı kısıtlı olan hastalara destek sağlama ve hastanın durumunu düzenli takip etme gibi konularda yardımcı olabiliyor.

Şu anda da kullanılmakta olan dijital kol saatleri, kullanıcıların kalp atış ritimlerinden uyku düzenlerine kadar pek çok medikal aktiviteyi takip ederek kullanıcılarına olası sağlık sorunları ile ilgili bilgiler veriyor.

ELEKTRİKLİ HAVACILIK
Elektrikle çalışan hava araçları ile ilgili başta Airbus ve NASA olmak üzere kurumlar, yoğun araştırmalarını sürdürüyor.

Elektrikli havacılığın, karbon emisyonunu ve yakıt maliyetini azaltma yolunda büyük avantajlar sağlaması bekleniyor. Şu anda 170 elektrikli uçak projesi gelişim halindeyken, Airbus, 100 yolcu kapasiteli uçakların 2030 yılında uçuşa hazır olacağını belirtiyor.

DÜŞÜK KARBONLU ÇİMENTO
Bugün yıllık üretilen 4 milyar tona yakın çimento küresel karbon salınımının yaklaşık yüzde 8'ini oluşturuyor. Şehirleşmedeki hızlı yükseliş ile birlikte çimento üretiminin yıllık 5 milyar tona kadar yükseleceği tahmin ediliyor.

Bu sebeple bir çok girişim şirketi ve araştırmacı, daha az karbon salınımı yapan bir çimento üretim teknolojisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyor.

KUANTUM ALGILAMA
Kuantum algılama tekniği, özellikle araç kullanımını daha da zenginleştirmek için geliştiriliyor. Kişilerin beyin aktivitelerinden daha güvenilir yol takibine kadar pek çok özelliği mümkün hale getirmesi planlanan kuantum algılama tekniği ile ilgili çalışmalar devam ediyor.

YEŞİL HİDROJEN
Yenilenebilir kaynaklı elektrikle, hidrojenin sudan elektroliz yoluyla ayrılması olarak adlandırılan yeşil hidrojen projesi ile karbon salınımının sıfırlanması amaçlanıyor.

Özellikle lojistik ve üretim alanlarında karbon emisyonunun azalmasına çok büyük katkısı olması beklenen bu teknolojinin pazar değerinin 2050 yılında yaklaşık 12 trilyon dolar olması bekleniyor.

TÜM GENOM SENTEZİ
Özellikle virüslerin nasıl yayıldığı konusunda çok fazla bilgi vermesi beklenen teknoloji ile aşının üretilmesi konusunda bilim adamlarının eli de güçlenmiş olacak.