Yusuf Can – Haber Yorum
Jerusalem Post gazetesinin Karayılan'a güzellemeler yaptığı haberinde çanak sorularla adeta siyasete ve dünya basınına mesajlar vermesi için fırsat vermiş oldu.
Karayılan’ın en çarpıcı ifadeleri ise:
1- "Türkiye'ye karşı 'barışçıl mücadele' çağrısında bulunarak "Sorunlarımızı barışçıl yöntemlerle çözmekte ısrar ediyoruz" demesi ve
2 - "Atatürk'ün ideallerine karşı çıkmanıza rağmen, CHP gibi Atatürk'ün vizyonuna daha yakın olan partilere şimdi daha mı yakınsınız?" sorusu yöneltildiğinde Karayılan’ın;
"CHP, Kürt meselesine gelince AK Parti'yle aynı fikirde ama biz AK Parti ile MHP arasındaki ittifaka karşı çıktıkları için başka konularda da onlarla (CHP) hemfikiriz." Demesidir.
Karayılan’ın AK parti-MHP ittifakı ile ilgili yaptığı yorumun aynısını CHP ile ilgili olarak da yapmasına rağmen dümeni CHP’den taraf kırması ilginç değil mi?
Karayılan’a göre Kürt Meselesi konusunda CHP de AK Parti-MHP ittifakı gibi düşünüyor.
Hal böyle iken HDPKK’nin CHP safında yer almasının sebeplerini de açıklaması gerekmez miydi?
Karayılan Mustafa Kemal(Atatürk) konusunda da; Onun ideallerine karşı çıktıklarını belirtiyor. Oysa CHP için Atatürk demek(özellikle ilke ve inkılapları) her şey demek iken birinin çıkıp “Biz bu ideallere karşıyız ama birlikte hareket ederiz” demesi oldukça enteresan bir durum.
Çünkü bugüne kadar CHP ile yakın temasta olan her grup/kurum ‘Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına bağlılık yemini ederek yol yürüyebilmiştir.
PKK’nin en önemli figürlerinden olan Karayılan şimdi çıkıp hem Atatürk’ün ideallerini benimsemediklerini hem de CHP ile yol yürüdüklerini ona yakın olduklarını vurguluyor.
Haliyle insanın aklına Mustafa Kemal’in İlke ve İnkılaplarından CHP ile PKK’nin ortaklık yapmaktan gurur duydukları tek ilke geliyor; LAİKLİK!
Tabii meselenin sadece Laiklik ile ilgili olduğunu söylemek safdillik olur.
Her nedense; bu ortaklığın arkasında “Bazı dış yapıların teşvik ve yönlendirmeleri olduğu” konusu özellikle akla gelmektedir.