Trablus
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde, Libya krizine siyasi çözüm bulunması kapsamında yürütülen "Libya Siyasi Diyalog Forumu", geçiş sürecini yönetecek isimler üzerindeki ihtilafların gölgesinde devam ederken, darbeci general Halife Hafter'in, yeni silahlarla milislerini ülkenin doğusundan batısına doğru kaydırmaya başladığı görülüyor.
Siyasi Diyalog Forumu öncesinde, Libya'daki çatışmalara çözüm arayışları çerçevesinde İsviçre'nin Cenevre kentinde gerçekleştirilen toplantılar sonucu 23 Ekim'de kalıcı ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşmanın öne çıkan maddeleri arasında "tam bir ateşkesin sağlanması, Sirte-Cufra hattındaki milislerin kamplarına dönmesi ve yabancı paralı askerlerin 3 ay içinde ülkeyi terk etmesi" yer alıyordu.
Ancak ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter, söz konusu anlaşmanın üzerinden bir ay geçmesine rağmen Sirte-Cufra hattındaki milislerini çekmeye yönelik herhangi bir adım atmadı.
Aksine BM öncülüğünde, Cenevre'de sağlanan ateşkes anlaşmasının maddelerini hayata geçirmek için oluşturulan "5+5 Ortak Askeri Komitesi"nin daimi karargahı seçilen Sirte kentinde toplandığı günlerde Hafter, Sirte'nin batı ve güney cephelerinde milislerini ve yabancı paralı askerleri yeniden seferber etmeye başladı.
Libya ordusuna bağlı Sirte-Cufra Ortak Operasyon Dairesi Komutanı Tuğgeneral İbrahim Beytülmal, pazar günü yaptığı basın açıklamasında, Sirte'nin güney ve batısında Hafter milislerince gerçekleştirilen bir askeri hareketlilik olduğunu, bölgeye paralı askerlerin ve silahların sevk edildiğini belirtti.
Ülkenin doğusundan batı yönüne doğru askeri konvoyların geldiğine dikkati çeken Beytülmal, bu durumun "isyancıların antlaşmayı bozma ve 5+5 anlaşmasını ihlal etme olasılığına işaret ettiğini" söyledi.
Cenevre'deki ateşkes anlaşmasının ardından Libya'nın Gadamis ve Sirte kentlerinde devam eden "5+5 Ortak Askeri Komite" toplantılarında, özellikle askeri ve güvenlik alt komitelerinin kurulmasına ilişkin konular başta olmak üzere Cenevre anlaşmasının uygulanması için mekanizmalar kuruldu.
Bu gelişmeler göz önüne alındığında, silahlı konvoyların askeri temas hatlarına gönderilmesi; fitili yeniden ateşlenmeden çatışmayı etkisiz hale getirmeyi amaçlayan anlaşmanın ruhuna aykırı şekilde, zaten kırılgan bir zeminde ilerleyen barış girişimine yönelik güvensizlik yaratılması anlamına geliyor.
Hafter'e yeni silah tedariki
Basında, Hafter'in "Morava MLRS" tipi Sırp modern roketatarları tedarik ettiğine ilişkin haberler yansıdı.
Söz konusu roketatar sistemi, Hafter milislerine bağlı "Tarık bin Ziyad taburu"nun 14 Kasım'daki gösterisinde ortaya çıktı.
Rus "Topwar" sitesi, 2011 yılında üretilmeye ve 2019 yılı sonunda da kullanılmaya başlanan Morava roketatar sistemini Sırbistan'dan ithal eden ilk yabancı ülkenin BAE olduğuna işaret ederek, bu modern silahın Hafter milislerine Abu Dabi yönetimi tarafından temin edilme ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti.
Bu da Hafter'in haziran ayında Libya'nın batısında yenilgiye uğramasına rağmen yeni bir çatışma turuna hazırlandığını ve BAE'nin BM ambargosuna rağmen Hafter'e silah tedarikine devam ettiğini gösteriyor.
Hafter milislerine silah tedariki, BM Güvenlik Konseyinden çıkan silah ambargosu kararını denetleme iddiasıyla Avrupa Birliği tarafından başlatılan, Hafter yanlısı olduğu ve meşru hükümeti kısıtladığı suçlamalarının yöneltildiği İrini Operasyonu'nun gözü önünde yapılıyor.
Diyaloğun başarısızlığı, ülkeyi savaşa yaklaştırıyor
BM Libya Destek Misyonu (UNSMIL) öncülüğünde Libya'daki farklı siyasi ve sosyal kesimleri temsilen seçilen 75 kişinin bir araya geldiği Libya Siyasi Diyalog Forumunda, Libya Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanlığı ve Başbakanlık için hala bir isim üzerinde uzlaşı sağlanamadı.
Hafter'in temas hatlarına yönelik hamleleri, Başkanlık Konseyi Başkanlığı seçimine aday gösterilen ve böylece ordunun başkomutanı olma fırsatını elde edebilecek Akile Salih'in bu fırsatı elde edememesiyle eş zamanlı şekilde gerçekleşti.
İlk turu 9 Kasım'da başlayan ve bir hafta süren Forumda, Hafter'in siyasi müttefiki Akile Salih'in destekçileri, çeşitli rüşvet iddialarının da gölgesinde, Salih'in Başkan seçilmesi konusunda diyalog komitesini ikna edememişti.
Adaylarının başkanlığa getirilmesi konusunda katılımcıları ikna edemeyen Salih yanlıları, Başkanlık Konseyi Başkanının, 75 katılımcı yerine diyalog konferansında yer alan doğu bölgesi temsilcileri tarafından seçilmesini önerdi. Salih yanlıları, bu menevraları da başarısız olunca toplantı sürecini tıkadı.
Libyalı bazı kaynaklara göre Hafter cephesi, halihazırdaki İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın Başbakan olması karşılığında Salih'in Başkanlık Konseyi Başkanı olması için Adalet ve Bina Partisi ile ittifak kurmaya çalıştı.
Ne var ki Salih'e, Hafter'in Trablus'a saldırıları sırasında ülkenin batısındaki çatışmaları körüklemesinin yanı sıra 2015'te imzalanan Suheyrat Anlaşması'nın uygulanmasını da engellemesi nedeniyle, diyalog komitesi üyelerinin çoğunluğu tarafından sıcak bakılmıyor.
Bu arada Salih'in kabilesinden Libya Temyiz Mahkemesi Başkanı Abdulcevad el-Abidi de Başkanlık Konseyi Başkanlığının diğer adayı olarak anıldı.
Abidi, şeffaf bir seçimin yapılması, sivil bir devlet kurulması, ordunun birleştirilmesi, uzlaşının sağlanması ve yerlerinden edilenlerin geri dönmesi için Libyalıların mutabık kalacağı anayasal bir temel oluşturma taahhüdünde bulundu.
Bununla birlikte Abidi'nin bağlı olduğu hiçbir parti bulunmuyor. Abidi'nin Başkanlık Konseyi Başkanlığı için tek şansının, Salih'in muhaliflerinin yanında yer alması olduğu görülüyor.
Ancak Hafter yanlıları, yaptıkları açıklamalara göre, darbeci generalin ordu liderliğini devralmasını garanti edeceği için Salih'ten başkasını Başkan olarak kabul etmiyor.
Ülkenin maruz kaldığı krizde payı bulunan eski yüzlerin yeniden gelmesini kabul etmeyen temsilcilerin çoğu da ne Salih'i ne de Hafter'i destekliyor. Ancak temsilciler, oylamada üçte ikilik çoğunluğu sağlayamadıkları için ülkede 2014'ten bu yana görev yapan isimlerin yeni bir göreve aday olmalarının engellenmesine yönelik tasarıda da uzlaşı sağlayamadı.
Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun ikinci turu, bu tıkanıklığın gölgesinde, pazartesi günü bu kez sanal ortamda başladı. Başkanlık Konseyi üyelerinin belirlenmesi için bir mekanizma kurulmasına yönelik 4 öneri sunuldu. Bu önerilerin çoğunun, Konsey üyelerinin üçünün seçiminin kendi bölgesiyle sınırlı kalması gibi Salih'in Başkan olmasından yana olması dikkati çekti.
Libya'da her bir tarafın kendi talebinde ısrar etmesi durumunda diyaloğun başarısı tehlikeye düşebilir ve Libyalılar 24 Aralık 2021 olarak belirlenen genel seçim tarihinde bir sonraki başkanını seçemeyebilir.