DOHA
Katarlı bilgisayar mühendisi Abdurrahman Hamis, namaz kılmayı öğreten ve telefon uygulaması üzerinden kontrol edilebilen "akıllı seccade" tasarladı.
Hamis'in "Secde" ismini verdiği henüz piyasaya sunulmayan bu akıllı seccadeler dünyada bir ilk olma özelliğini taşıyor.
Ülkesinde geliştirdiği uygulamalarla tanınan Hamis, tasarladığı bu seccadeyle başta çocuklar ve yeni Müslüman olanlar olmak üzere namaza yeni başlayanlara yardımcı olmak istediğini söyledi.
Bu tasarımıyla Katar Vakfı tarafından düzenlenen 11. Bilim Yıldızları Yarışması'nda üçüncülük kazandığını belirten Hamis, "Seccade telefon uygulaması üzerinden kontrol edilebiliyor. Uygulamadan, kılınacak namazların vakti ve Kuran sureleri ayarlanabiliyor. Seccadeye takılan entegre ekran sayesinde, kullanıcılar namaz kılarken Kur'an-ı Kerim'den ayetleri okuyabiliyor." dedi.
- Akıllı seccade, namazı bozabilecek bir harekette uyarı veriyor
Şu an için uygulamada Arapça ve İngilizce dil desteği bulunduğunu aktaran Hamis, "Şimdilik Arapça ve İngilizce'ye odaklandık ama taleplere göre diğer dilleri de eklemeye başlayacağız. En çok talep alan dillerden biri Türkçe. Türkçe dil desteği önceliklerimiz arasında. Hızlı bir şekilde Türkçe dil desteğini de ekleyeceğiz." diye konuştu.
"Secde"nin dünyada geliştirilen ilk akıllı seccade olduğunu vurgulayan Hamis, 2 bin 300 baskı sensörü ve yenilikçi yapay zeka analiz algoritmaları sayesinde, akıllı seccadenin namazı bozabilecek herhangi bir durumu düzeltebileceğini ifade etti.
- Namazın her rüknünde yapılması gerekenler seccadeye yerleştirilen ekrana yansıtılıyor
"Ebeveynler, akıllı telefon uygulaması üzerinden seccadeyi programlayarak, çocuklarının namazlarını takip edebilecek ve hatalarını düzeltebilecekler." diyen Hamis, namazın her rüknünde yapılması gerekenlerin farklı dillerde seccadeye yerleştirilen ekrana yansıtılabileceğini ve böylece öğrenme aşamasında olanların bundan yararlanabileceğini dile getirdi.
"Secde" uygulamasında 5 vakit farz namazların yanı sıra birçok Müslümanın nasıl kılınacağını bilmediği yağmur, bayram, cenaze ve güneş tutulması gibi namazların da bulunduğunu kaydeden Hamis, birkaç sebeple böyle bir uygulama geliştirme kararı aldığını ifade etti.
Hamis, Yeni Zelanda'da geçen yıl camiye yapılan terör saldırısından sonra bu ülkede İslam'a ilgi duyan kişi sayısının arttığını ve ilk olarak bu insanlara nasıl ibadet edeceklerini öğretmeyi hedeflediğini anlattı.
- "Dinimiz öğretilirken yeni teknolojiden yararlanılmalı"
Önceden yeni namaza başlayanların seccadenin üzerine yerleştirdikleri yazılı kağıtlardan yardım aldığını hatırlatan Hamis, "Artık teknoloji çağında yaşıyoruz. İnsanların namazlarını öğrenmelerinde onlara yardımcı olmak için neden teknolojiden yararlanmıyoruz diye düşündüm. Dinimiz öğretilirken yeni teknolojiden yararlanılmalı." diye konuştu.
Özellikle hatimle teravih namazları kılmak isteyen Müslümanların namaz esnasında ellerinde Kur'an-ı Kerim taşıdıklarına işaret eden Hamis, ancak insanların rüku ve secdeden sonra nerede kaldıklarını hatırlamakta ve sayfaları çevirmekte zorlandığına dikkati çekti.
İslam'ın en hızlı yayılan din olduğunu, Müslümanların sayısının her yıl yaklaşık 28 milyon arttığını söyleyen Hamis, "Secde uygulamasının yeni Müslüman olan bu insanlar üzerindeki etkisini düşünün. Bu projenin fıkhi yönü için birçok din adamıyla görüştüm. Akıllı seccade, dini eğitime son teknolojiyle hizmet anlamı taşıdığı için istisnasız herkesi heyecanlandırdı." dedi.
- Akıllı seccadeye ilgi yoğun
Secde uygulamasının hedef kitlesinin yeni Müslüman olanlar, çocuklar ve çeşitli hastalıklarla mücadele eden ve ayetleri hatırlamakta zorlanan yaşlılar olduğu belirten Hamis, "Şu anda geliştirme ve özellikle seri üretim öncesi aşamadayız. Hedef gruplarla test etmek için ilk kısmı üretmeye çalışıyoruz. İnternet sitemize kayıt için büyük ilgi var. Kayıtların en çok yapıldığı ülke Hindistan ve Pakistan. Bunları Avustralya ve ardından İspanya, İtalya ve Fransa gibi Avrupa ülkeleri izliyor." diye konuştu.
Hamis, Hindistan, Umman, Mısır gibi ülkelerden birçok distribütörün yanı sıra bazı Kuran ezberleme merkezleri ile İslami eğitim ve hayır kurumlarının "Secde"yi kendi ülkelerinde dağıtma hakkını almak için kendileriyle iletişime geçtiğini aktardı.
Hedeflerinin kâr elde etmek olmadığını ve sadece üretim maliyetini talep ettiklerini ifade eden Hamis, üretim çalışmalarının hala devam ettiğini ve en kısa sürede fiyat belirlemesi yapılacağını sözlerine ekledi.