Yusuf Engin, 26 yıl önce Mardin’in Kızıltepe ilçesinden ayrılıp Antalya’ya yerleşti. Öğretmen olan Engin, hizmetini tamamladıktan sonra baba ocağına geri döndü.
Büyük şehirlerin gürültüsü ve stresinden uzaklaşmak ve kendisine yeni bir sayfa açmak isteyen Engin, Aktulga (Elewş) köyündeki tarlasının yolunu tuttu.
Kardeşi Mehmet Engin ile birlikte babasından kalan 100 dönüm tarım arazisinin üzerine alternatif ürün olarak fıstık ve badem fidesi dikmeye karar verdiler.
Bölgedeki elektrik sorunu ve kabarık gelen faturalara ise kurdukları güneş panelleriyle çözüm buldular. Engin kardeşler, arazide kurdukları 42 adet güneş panelleri sayesinde kuyudan çektikleri su ile sıfır maliyetle fidelerini suluyorlar.
“Aklımın bir köşesinde hep tarımla uğraşmak vardı”
Arazisinde tarım işi ile uğraşmanın hep aklının bir köşesinde olduğunu ifade eden Engin, “Biz çocuk iken tarlada traktör sürüp ekim yapıyordum. Çiftçilik hevesi bende hep olmuştur. Antalya’da yaşarken gelip tarlayı istediğim şekilde ağaç ekmeyi düşünüyordum ama elektrik sorunundan dolayı bir türlü yapamıyordum. Köylülerim de 400 bin TL fatura geldi deyince bizde cesaret edip tarlamızı ekemiyorduk. Buğdayı susuz ekiyorduk, ama bir gelir gelmiyordu. Güneş enerjisi fikri ortaya çıkında bize rahatça ekmeye karar verdik. Hem gelir getirecek bir şey olsun hem de ülkemize yararlı olsun diye Antep fıstığı dikmeye karar verdik. Biraz da badem ektik. 80 dönüm arazide bin 700 fıstık fidesi, 12 dönüm arazide ise 500 badem fidesi diktik. İnşallah ilerdi 100-150 dönüm arazimiz daha var, ona da ekmeyi düşünüyoruz.” dedi.
Yusuf Engin
“Güneş panelini bir defa kuruyorsun ömür boyu kullanıyorsun”
Elektrik faturası ödememek için güneş enerjisi ile sulama yapacaklarını belirten Engin, “42 tane güneş paneli koyduk. Eski kuyumuzdan elektrik fazla gelir diye işletmedik. Güneş paneli ortaya çıkınca daha ucuz bir şekilde ağaçlarımızı sulayabiliriz diye gittik güneş paneli koyduk. İlkbahar itibariyle damlama sistemi koyacağız. Hem fazla su gitmesin diye damlama sistemi yapacağız. Bizim bölgemizde güneş bol bol var. Bir defa kuruyorsun güneş panelini ömür boyu kullanıyorsun.” şeklinde konuştu.
“Şehir hayatından kaçıp köyümüze yerleştik”
Şehir hayatından sıkıldığını anlatan Engin, şöyle dedi:
“İnsan şehirde sıkılıyor. Sürekli evin ve apartmanın içinde. Ama şimdi çıkıyoruz tarlanın içinde ferah bir şekilde yaşıyoruz. Bu hoşumuza gidiyor. Yakında belki tarlanın içine bir ev kuracağım. Öyle devam edeceğiz hayatımıza. Eşim de aynı şekilde emekli. Bundan sonra hayatımızı böyle sürdürmeyi düşünüyoruz. Biraz tarlada biraz başka yerde. Nihayetinde şehir hayatından kaçtık. Pandemiden dolayı sürekli kaçma ihtiyacı duyduk.”
Mehmet Engin
“Güneş enerjisi panelinin bedeli DEDAŞ’ın bir faturası dahi etmiyor”
Yusuf Engin’in kardeşi Mehmet Engin ise “DEDAŞ’ın çiftçilere verdiği elektrik çok pahalıydı. Keyfi faturalar da çıkartıyordu. Bu yüzden cesaret edip kuyumuza elektrik bağlayamadık. En sonra güneş enerjisi düşüncesi bizde oluşunca hemen kurduk. Şu an tarlamızdaki kuyumuzun başına panellerimizi kurduk ve çok iyi su çekiyoruz. Bölgemizde güneş bol olduğu için enerji sorunu artık yaşamıyoruz. Herkesin bu panelleri kurmasını tavsiye ediyorum. DEDAŞ’ın bir faturası bedeli ile kuracağın güneş enerjisi panelleri sayesinde ömür boyu elektrik sorunundan kurtuluyorsun. Çok daha ekonomik, kabarık fatura derdi ve elektrik kesintisi derdi yok. Bir defa kuruyorsun ve ondan sonra sıfır maliyetle çiftçilik yapıyorsun.” dedi. (İLKHA)