Tayin bilmecesinde yeni iddialar: “MEB Teftiş Kurulu soruşturmaya izin vermiyor”

6284 Sayılı Kanun’un mağdur ettiği öğretmen, kendisine atılan iftiranın temizlenmesi için soruşturma açılmasını talep ettiğini, ancak Teftiş Kurulu’nun buna izin vermediğini belirtti.

Ekleme: 19.11.2020 11:50:04 / Güncelleme: 19.11.2020 12:00:05 / Güncel / Ankara Haberleri
Destek için 

Ankara’da görev yapan bir müdür yardımcısı, bipolar bozukluğu nedeniyle kendisiyle çalışmak istemeyen diğer okul idarecilerinin çabasıyla “eşinden şiddet gördüğü” iddiasıyla şehir dışına tayin ediliyor.

Aynı tayini yapanlar şiddet uyguladığını iddia ettikleri eşe de “isterseniz sizi de eşinizin yanına tayin edelim” diyorlar. Bu yöntemle birçok öğretmen çifti istedikleri yere tayin ettirirken kadına yönelik şiddete karşı çıkarılan yasaları istismar ettiklerini itiraf ediyorlar.

Bunlardan biri olan öğretmen N.K,  bipolar bozukluk hastalığı nedeniyle bazı dönemler farklı davranışlar sergilip kendisine ve çevresine zarar verdiği ifade ediliyor. 2017 yılında ağır bir kriz geçiren N.K, kendisi gibi öğretmen olan eşi C. K tarafından hastaneye kaldırılıyor.

Fakat okuldaki diğer müdür yardımcılarının müdahalesi sonrası N. K hastaneden çıkarılarak “can güvenliği yok” denilerek il dışına tayin edilir.

Düzeni bozulan öğretmen C.K, eşinin tedavisi yarım kaldığı ve ailesi dağıldığı yetmiyormuş gibi bir de eşine şiddet uygulamakla suçlandığını belirterek durumu Milli Eğitim Bakanı'na kadar taşır. Ancak yıllar süren mücadelesinde bir sonuç alamaz. C.K’nın tek derdi eşinin tedavisinin sürmesi ve kendisine atılan iftiranın ortadan kalkmasıdır.

Mağdur öğretmen C.K, “Resmi evrakta sahtecilik yapıldığına dair belge, Milli Eğitim Bakanlığı'na ilettiğim hâlde bizzat MEB Teftiş Kurulu tarafından bu belge görmezden gelinerek soruşturma açılmamıştır. Daha sonra CİMER'e yaptığım şikayet üzerine Bakan tarafından soruşturma emri verilmiş olsa da Teftiş Kurulu’nun bu tavrı, soruşturmanın selametine de gölge düşürmektedir. Benim talebim, ağır sinir krizi geçiren eşimi hastaneye götürdüğü hâlde bana devlet eliyle haksız biçimde vurulan cani/katil damgasının silinmesidir. Eşim sinir krizi geçiriyor alıp hastaneye götürüyorum ve sonrasında ben suçlu ilan ediliyorum. Bakan değişince ‘soruşturma açılsın’ talimatı veriyor. Onu da dinlemiyorlar. Bütün bilgilere, itiraflara rağmen masa başında işlemlerle soruşturmayı örtbas ediyorlar. Aile birliğimin tesisi için bu sözde can güvenliği gerekçeli ve eşimin Ankara'da zorunlu tedavi görmesine dair hakim kararı da çiğnenerek yapılan usulsüz atamanın bir an önce iptal edilmesini talep ediyorum.” dedi. (İLKHA)