Karadeniz'de sel ve heyelanlar artacak uyarısı

Düzensiz yağış rejimine dikkat çeken uzmanlar, ani sel ve heyelan riskinin arttığını söyledi.

Ekleme: 30.10.2020 12:37:39 / Güncelleme: 30.10.2020 12:37:39 / Güncel
Destek için 

Karadeniz Bölgesi'nde küresel iklim değişikliğinin etkisiyle azalan yağışlar, dere yatakları ve içme suyu kaynaklarının kurumasına yol açtı.

Uzmanlar, yağış rejimi düzensizleşen bölgede ani sel ve heyelan riskinin artacağını belirterek, tarım arazilerine köklü ağaçlar dikilmesi gerektiği uyarısında bulundu.

KÖKLÜ AĞAÇ ÖNERİSİ

Tarım arazilerine köklü ağaçlar dikilmesini isteyen uzmanlar, çay ve fındık bahçelerinde bu uygulamanın yapılmasının riskleri önleyeceğini belirtiyor.

Uzmanlar yine çay ekiminde teras uygulamasından kaçınılmasını önerirken, dere yatakları kıvrımlarının istinat duvarlarıyla kapatılmaması ve yapı inşa edilmemesi uyarılarında bulunuyor.

"YAĞIŞTA ARTIŞ EĞİLİMİ VAR"

Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Aydın Tüfekçioğlu, küresel iklim değişikliğinin etkilerini tahmin etmeye yönelik çeşitli modelleme çalışmaları yapıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Buna göre bölgede 200 ile 400 milimetre arasında yağış artışı öngörülüyor. Bölgemizdeki meteoroloji istasyonlarının yağış verilerine göre, son yıllarda yağışta artış eğilimi var. Tespitlerimizde hafif bir yükseliş eğilimi gözüküyor.

"DAHA FAZLA SEL VE HEYELAN BEKLİYORUZ"

Çoğu zaman şiddetli yağışlarda ve yağış anomalilerinde artış oluyor. Bu da beraberinde sel ve heyelanları getiriyor. Bölgemizde iklim değişikliğiyle beraber daha fazla sel ve heyelan bekliyoruz. Bunun ciddi şekilde ele alınarak tedbir getirilmesi gerekiyor."

"ÇAY BAHÇELERİNE KÖKLÜ AĞAÇ DİKİLMELİ"

Şiddetli yağışlar sonucu oluşan heyelanların en fazla çay ve fındık bahçelerinde yaşandığını kaydeden Tüfekçioğlu, "Heyelan görülen bu yerlerde yol kenarındaki suları düzenli şekilde drene etmemiz gerek. Yol suları bahçenin kopup heyelanla gitmesine neden oluyor. Bahçelerin içinde derin kök yapan elma, armut, kızılağaç gibi ağaçlar yamacın tutulmasını destekliyor. Bunlar bahçelerde mutlaka olmalı. Çay bitkisi dikey kök geliştirir, yatay kökü fazla yok. Yine çay dikiminden önce yapılan teraslama da suyun toprağa girişini artırdığı için heyelanı tetikler." diye konuştu.

"DERE YATAKLARI DARALTILMAMALI"

Tüfekçioğlu, dere yataklarının istinat duvarıyla daraltılarak kıvrımlarının yok edilmesinin sel riskini artırdığını belirterek, "Yatak geniş olunca su yayılıyor ve hızı düşüyor. Hızı düşünce de derinliği ve taşıma kapasitesi azalıyor. Bu da sel riskini düşürüyor. Yine derelerin kıvrımları, taşınan malzemeyi havzanın üst kesimlerinde tutuyor.

Dere kıvrımları yok edilirse taşınan malzeme denize yakın alanlarda derenin önünü tıkayarak yerleşim yerlerini sel basmasına neden olur. Yine yollar denizle dere arasında set gibi durmamalı. Yeni yapılan yolların altında alternatif su geçişleri sağlanmalı. Sahile yakın yerleşim yerlerinde de 2 metrelik su basman katları olmalı." dedi.

"DERE, YATAĞINI ENİNDE SONUNDA GERİ ALIR"

Dere yataklarındaki yapılaşmanın önüne geçilmesi gerektiğini de vurgulayan Aydın Tüfekçioğlu, "Birçok yerde yerleşimler dere yatağında. Dere, yatağını eninde sonunda geri alır. Dere yatağındaki yerleşimlerin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Her selde de bunu görüyoruz, birçok can kaybına neden oluyor.

Zaten şu anda belirli bir yükselme var. Denize sıfır yerleşimlerde deniz seviyesi yükseldiği zaman risk oluşacaktır. Yerleşimin olabildiğince denizden yaklaşık 200 metre yüksek rakımlara doğru kayması veya bu bölgelerin özendirilmesi doğru olur." ifadelerinde bulundu.