Memur-Sen Malatya Şubesi, İslam düşmanı Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'un, İslam ve Peygamber düşmanlığına, düzenlediği kitlesel basın açıklamasıyla tepki gösterdi.
Malatya Eğitim-Birsen Memur-Sen binasında düzenlenen basın açıklamasını Malatya Memur-Sen Başkanı Hüseyin Söylemez okudu.
Söylemez, son birkaç aydır ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan Macron’un aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık yaptığını aktardı.
"Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesi yakındır"
Avrupa’nın birçok ülkesinde bir cinnet hali yaşandığına dikkat çeken Söylemez, "Yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış, çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir. Almanya’da cami baskını, Hollanda’da Gert Wilders’in terör ve şiddet içeren konuşmaları ve nihayet Macron’un ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve Peygamberine saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim: Kutsal emanetlerimizin mekânı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan yönetimini ve onunla aynı kulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirlikleri’ni de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük hakaret faillerinin kuyruğuna takılan ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz." dedi.
"Küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda"
İnsanlığın inançlarını hedef almanın özgürlük değil, küstahlık olduğunu kaydeden Söylemez, şöyle devam etti:
Avrupa’daki kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır. Macron, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak olmaktadır. Bu bir akıl yitimidir. Evet. Emanuel Macron'un, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için özellikle yabancı düşmanlığı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması, kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi "Bu ülke aklını mı yitirdi?" şeklinde eleştirilmiştir. Son birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan, deyim yerindeyse aklını yitirmiş, küresel emperyalist odaklara yardakçılık yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda. Macron, insandan korkuyor. Macron, adaletten korkuyor. Hülasa, Macron, İslam’dan korkuyor."
"Batı İslam’ın vaat ettiği adil dünyadan ve özgür insandan korkuyor"
Son birkaç yüzyılda bütün insanlığın, özgürlüğün batıda bir slogandan ibaret olduğunu öğrendiğini belirten Söylemez, "Batı iki değerden korkmaktadır. Adil dünyadan ve özgür insandan. İslam da tam da bunu vaat etmektedir. Bütün insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz, çağrımız şudur: Özgürlük insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimliklere, ideolojik örgütlere ve emperyalist devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız.
İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir ama çok temel bir ortaklığımız var: Biz insanız ve bu dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır. Biz insanız, elbette inanacağız. Biz insanız, elbette insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı ve değerlerimizi koruyacağız."
"Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resul'ü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur"
Söylemez, "İnanca ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz. Tam da bu noktada belirtmek isteriz ki Emanuel Macron ve diğerlerinin aslında neyi gizlediğinin, kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor. Dünyanın imkânlarını, insanların inançlarını çalanlar yani Macron gibiler, inanca ve kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye, kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam ettiriyorlar. Bizim gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin ve finans baronlarının hademesidir. Güzel ahlak için gönderilmiş Hz. Resul'ü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya üzerinden silinmeye mahkûmdur." diye dikkat çekti.
"Virüs Fransa’yı esir almıştır!"
"Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle çizmek istiyoruz." Diyerek devam eden Söylemez, şöyle devam etti:
"Bütün dünya duysun ki bizim için Hazreti İsa’da Hazreti Musa’da hülasa Hazreti Adem’den, Hatemül Enbiya Hazreti Muhammed’e kadar bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi muaftır. Çünkü onlar insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar. Dolayısıyla biz, neye inandığına bakmaksızın, Yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları ‘Yaradılanı sev yaradandan ötürü.’ düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de hilkati garibenin yani Macron gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız. Evet, emperyalist stratejilerden tevarüs ettirdikleri taktiklerle sinir uçlarına dönük tehdit üretiyorlar bugün. Bu tezgâh temelde İslam’ı ya da insanı önemsemeyen; hayatı, dünyayı ve iktisadı kendi tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkânlarını ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir. Aslında yaşanan bir yok oluş cinnetidir. Ve görünen o ki Macron, mazlumların kanı ile semirmiş emperyalist coğrafyanın, en zayıf ülkesinin lideri olması bakımından beyhude terör çığlıkları atmaktadır. Zira virüs Fransa’yı esir almıştır."
Ya Muhammed seni seviyoruz
Söylemez, "Yıkılan ve yok olan, sömürü ve onu var eden düzendir. İcra ve inşa edecek olansa inanan özgür insanın iradesi ve adil dünya düzeni mücadelesidir. Ve beklenen şudur ki sefer insana mahsus, zafer imana dairdir. Uyanan bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce rahmet peygamberine salavat getiriyor ve bütün benliğimizle, bütün güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz: Ya Muhammed seni seviyoruz. Ya Muhammed seni seviyoruz. Ya Muhammed seni seviyoruz." diyerek açıklamayı sona erdirdi. (İLKHA)