İHH Elâzığ Şubesinden nefret korosunun başını çeken Fransa'ya tepki

İHH Elâzığ Şube Başkanı Metin Kılıç, Fransa ve bazı Avrupa ülkelerinin özelde Hazreti Peygamber'e hakaret, genelde ise Müslümanlara baskı yaptığını söyledi.

Ekleme: 27.10.2020 16:25:06 / Güncelleme: 27.10.2020 16:25:38 / Güncel / Elazığ Haberleri
Destek için 

Son günlerde Fransa ve bazı Avrupa ülkelerinde Müslümanlara karşı yapılan ayrılıkçı uygulamalar ve açıklamalar hakkında İHH Elâzığ Şube Başkanı Metin Kılıç'tan yaptığı yazılı açıklamasıyla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a tepki gösterdi.

Kılıç, "Fransa'da ve Avrupa'nın diğer bazı ülkelerinde giderek radikalleşen ırkçı siyasetin gelip dayandığı nokta Müslümanlarla topyekûn mücadeleye dönüştü. Son dönemde yapılan ayrılıkçı uygulamalar ve açıklamalar, hukuka, inanç özgürlüğüne ve Müslümanlara saygısızlık ve provokasyondur."

"Müslümanların kendini ifade etmesi radikallik olarak gösteriliyor"

Kılıç, "Bir karikatür dergisinde yayınlanan kışkırtma dolu çizimlerin yol açtığı toplumsal öfkeyi anlamak yerine nefreti daha da körükleyen kimi siyasetçiler, düşünce özgürlüğü bahanesiyle kutsal değerlere hakareti sahiplenirken, Müslümanların kendini ifade etmesinin birçok farklı yönteminin hepsini birden 'radikallik' olarak göstermektense geri durmuyor." ifadelerini kullandı.

"İslam'a yönelik saldırıların 'düşünce ve ifade özgürlüğü' olarak ele alınması ikiyüzlülüktür"

Basın açıklamasının devamında Kılıç, "Sağduyulu birçok siyasetçi, basın mensubu, din görevlisi, sivil toplum temsilcisi ve akademisyen bu karikatür olayının ele alış biçimine tepki göstermiş olsa da konuyu ısrarla 'düşünce özgürlüğü' tartışmalarına çekerek İslam düşmanlığını perdelemeye çalışanların sayısı da az değil. Oysa başta İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi olmak üzere uluslararası sözleşmeler, ifade özgürlüğünü başıboş bırakmamıştır.

Müslümanlar Avrupa'nın bazı ülkelerinde baskılara maruz kalırlarken, İslam'a yönelik saldırıların 'düşünce ve ifade özgürlüğü' bağlamında ele alınması büyük bir ikiyüzlülüktür. Nefret suçu içeren, din ve vicdan özgürlüğünü ihlal eden bu düzenlemeler Fransa yüksek mahkemelerinden ve AB'nin ilgili mekanizmalarından layık olduğu vetoyla karşılanmalıdır. Diğer Avrupa ülkelerinden siyasetçiler de benzer yasaları ve yasakları akıllarından geçiriyorlarsa bu düzenlemeleri yasama organlarına getirmeden vazgeçmelilerdir." ifadelerine yer verdi.

"Tüm uluslararası kuruluşlar ve çatı örgütler gereken tepkiyi göstermelilerdir"

Kılıç sözlerine devamla şöyle dedi:

Macron Fransa'sı 'terör ve aşırılıkla mücadele' adı altında Müslümanlara her türlü baskı ve ayrımcılığı yapmaktadır. İslam dünyası ve tüm vicdan sahiplerinin Macron Fransa'sına hak ettiği sertlikte protesto cevaplarını vermeleri gerekmektedir. Bu bağlamda tüm uluslararası kuruluşlar ve çatı örgütler gereken tepkiyi göstermelilerdir.

Müslümanların yanında olan herkesin bu tepkiyi yüksek sesle dile getirmesi mecburidir. Macron'u ve İslam karşıtı uygulamaları destekleyen tüm kişi ve kurumlara verilebilecek böylesine bir cevap akl-ı selimin ve küresel vicdanın da yansıması olacaktır. Tüm dünyada sadece Müslümanların değil tüm insanların, dinlerin hak ve hukukları korunmalı ve saygı duyulmalıdır.

"Nefret korosu bir an önce kışkırtıcı siyasetlerinden vazgeçmelidir"

Bu süreçte sağduyulu Avrupa halkını Müslümanlarla dayanışmaya ve herkesi İslam'ın ve tüm dinlerin kutsallarına saygıya davet eden açıklamanın sonunda şunlara yer verildi:

"Son olarak, İslam dünyasının önemli bir parçasını oluşturan biz Türkiyeli Müslümanlar, Macron Fransa'sının başını çektiği bu nefret korosunu bir an önce kışkırtıcı siyasetlerinden ve Müslümanların dinlerini yaşamasına, sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesine yol açacak yasal düzenlemelerden vazgeçmeye çağırıyoruz. Özellikle sağduyulu Avrupa halkını bu süreçte Müslümanlarla dayanışmaya ve herkesi İslam'ın ve tüm dinlerin kutsallarına saygıya davet ediyoruz." (İLKHA)