Özel bir yerel televizyon kanalına röportaj veren Hariri, Suriye'deki Sünnilerin başına gelenlerin Lübnan'daki Sünnilerin başına gelmesini istemediğini vurgulayan Hariri, "Bazıları beni güçsüz gördü. Suriye'de neler olduğunu gördüler mi? Sünnilerin yüzde 85'i şimdi nerede? Lübnanlıların, Suriye halkının çektiği sıkıntıları çekmesine ben sebep olmayacağım." diye konuştu.
Hariri, Beşar Esed'in hiç kimsenin işlemediği suçlar işlediğine işaret etti ve Suriye'deki barışçıl devrimi desteklediğini aktardı.
Siyonist ile kara ve deniz sınırlarının çizilmesi
Siyonistlerle kara ve deniz sınırının belirlenmesi müzakerelerinde varılan çerçeve anlaşmasına da değinen Hariri, "bunun Lübnan için iyi bir şey olduğunu ancak 3 yıl önce başlaması gerektiğini" söyledi.
Hariri, bazı kişiler üzerindeki yaptırımlar sebebiyle sınırların belirlenmesi sürecine şimdi başlanıldığını ifade etti ancak bu kişilerin isimlerini açıklamadı.
Hariri, başbakanlık konusunda "kapıyı tamamen kapatmıyor”
Kendisinin başbakanlığa aday olmadığını belirten Hariri, siyasi partilerin IMF reformlarına ve teknokrat hükümetine bağlı kalması için temaslarda bulunacağını dile getirdi.
Hariri siyasi partilerin anlaşması durumunda başbakanlık konusunda "kapıyı tamamen kapatmayacağını" sözlerine ekledi.
Mustafa Edib'in hükümeti kurma çalışmalarına müdahale ettiği yönündeki suçlamalara da değinen Hariri, "Görevim sadece, onu (Edib) siyasi partileri tahrik edecek kişileri seçmeme konusunda uyarmaktı." dedi.
Hariri, Macron'u suçladı
Hariri, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişiminin ardından ülkenin, ekonomik çöküş ve istikrarsızlığa açık hale geldiğini kaydetti.
Macron, ülkedeki krize karşı reformları hayata geçirecek bir hükümetin kurulması ve sonrasında Paris'te Lübnan'a destek için uluslararası konferans düzenlenmesi girişimi başlatmıştı.
Macron'un söz konusu girişimi, ABD yaptırımlarının hedefindeki Hizbullah ve siyasi müttefiklerinin Maliye Bakanlığı başta olmak üzere kendi paylarına düşen bakanlıklara getirilecekleri konusunda, 31 Ağustos'ta hükümeti kurmakla görevlendirilen Mustafa Edib'in taleplerini reddetmesiyle başarısızlığa uğramıştı.
Lübnan'daki ekonomik kriz derinleşiyor
Edib, 26 Eylül'de Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı'na gerçekleştirdiği ziyaretin ardından, "Hükümeti kurma görevini aldığım sıradaki mutabakat yok artık." diyerek görevi iade ettiğini duyurmuştu.
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.