Türkiye'nin Uygur Türkleriyle ilgili endişeleri BM'de dile getirildi

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çalışmalarındaki ulusal beyanında Uygur Türklerine yönelik açıklamasına ilişkin "Beyanımızda, son dönemde kamuoyuna yansıyan rapor ve haberlerde yer alan, Sincan’daki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları uygulamalarından duyduğumuz endişe ifade edilmiştir." açıklamalarında bulundu.

Ekleme: 07.10.2020 16:01:17 / Güncelleme: 07.10.2020 16:01:17 / Dünya
Destek için 

ANKARA (AA)

Aksoy, BM 75. Genel Kurulu Sosyal, Kültürel ve İnsani İşlerden Sorumlu 3. Komite toplantısında, Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliğinin Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'yle ilgili yaptığı beyan hakkındaki soruya yazılı cevap verdi.

Türkiye'nin, Uygur Türkleriyle etnik, kültürel ve dini bağlara sahip olduğuna işaret eden Aksoy, "Uygur Türklerinin huzur, güvenlik, refah ve mutluluğuna özel önem atfediyoruz. Uygur Türkü kardeşlerimizle ilgili gelişmeleri her zaman yakından ve büyük hassasiyetle takip ediyoruz." ifadesini kullandı.

Çin'le yapılan ikili temaslarda ve uluslararası platformlarda, Türkiye'nin Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıkların durumuyla ilgili beklentilerini açık bir şekilde dile getirdiğini vurgulayan Aksoy, "Uygur Türklerinin ve Müslüman azınlıkların din ve inanç özgürlükleri başta olmak üzere temel hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesi gerektiğini sürekli olarak gündemde tutuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Ülkemizin milli bir çizgisi bulunmaktadır"

Aksoy, bu tutumun BM 75. Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilen Sosyal, Kültürel ve İnsani İşlerden Sorumlu III. Komite Toplantısı'nda Türkiye'nin BM Daimi Temsilciliğince de ortaya konduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Bu konuda ülkemizin milli bir çizgisi bulunmaktadır. Bu çerçevede kendi milli beyanını yapmıştır. Beyanımızda, son dönemde kamuoyuna yansıyan rapor ve haberlerde yer alan, Sincan’daki Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları uygulamalarından duyduğumuz endişe ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra Uygur Türklerinin ve diğer Müslüman azınlıkların, Çin’in eşit vatandaşları olarak barış ve huzur içinde yaşamaları, kültürel ve dini kimliklerine saygı gösterilmesi ve bunların garanti altına alınması yönündeki beklentimiz bir kez daha güçlü bir biçimde vurgulanmıştır."