Özellikle yabancıların hediye etmek için en fazla tercih ettiği ürünler arasında yer alan seccade, tiftik battaniyeleri ve heybe imalatı Covid-19 nedeni ile durma noktasına geldi.
Gezi amaçlı olarak Siirt’e gelen yabancıların salgın nedeni ile gelmemesinden dolayı satış yapamadıklarını ve işlerinin durduğunu ifade eden Çakay, bu sanata devam edebilmeleri için desteğe ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Eskiden bir memur maaşının iki katı para kazandıklarını ama hayat şartlarının değişmesi ve alım gücünün azalmasıyla birlikte işlerinin durduğunu dile getiren Çakay, Covid-19 nedeniyle yabancı müşterinin gelmediğini bu nedenle de işlerinin durduğunu söyledi.
Yabancı kesimin gelmemesinden dolayı oldukça zorluk çekiyoruz
15 yaşından beri dokuma işi ile uğraştığını ifade eden Çakay, “30 yıl oldu bu işle uğraşalı. İşlerimiz daha önceleri çok güzeldi. Bize gelip diyorlardı ‘memur olmak istiyorsanız yapalım’ olmuyorduk. Eskiden işlerimiz baya güzeldi, bir memurun alacağı maaşın iki katı para kazanıyorduk. Hayat şartları çok değişti, şimdi milletin alım gücü azaldı, pandemiden dolayı da yabancı kesimin gelmemesi nedeni ile oldukça zorluk çekiyoruz. İş yerlerimiz vakfiyeye ait olmasına rağmen bu çarşıda bulunan diğer dokumacılar ve ben de dâhil kira fazla olmamasına rağmen kirayı ödeyemiyoruz, iş yerleri şahsa ait olmuş olsaydı, idare edebilirdik, ama şu an çok zor durumdayız.” dedi.
Covid-19 salgını bizi çok ama çok etkiledi
6 çocuk babası Çakay, uzaktan eğitimin başlamasına rağmen çocuklarına bir tablet alamadığını kendi telefonunu evde bıraktığını, bir çocuğunun ders çalışırken diğerinin ise ders çalışamadığını kaydetti.
Zor olmasına rağmen mesleğini severek yaptığını belirten Çakay, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Bu salgın bizi çok etkiledi, çünkü yabancılar üzerinde dönen bir meslek. Yerlisi zaten biliyor, önceden almış ama yabancı gelmezse, memuru, askeri, polisi dolaşmazsa iş yapamayız. Yabancı gelmediği zaman bize yansıyor. Evli ve 6 çocuk babasıyım 5’i kız bir erkek, hepsi okul okuyor ama EBA yüzünden, tablet te alamadığım için çocuklara, biri dersini yaparken diğeri yapamıyor. Mesleğimiz çok zor bir iş, iki ilmek attım ter içinde kaldım.”
30 yıllık esnaf ve usta olmama rağmen asgari ücret elime geçse mesleği bırakırım
İş olmadığı zaman insanın içinden ‘artık bu mesleği bırakmak lazım’ diyesi geliyor. Ama bırakıp başka bir iş yapamıyorsun.” diyen Çakay, , 45 yaşından sonra nasıl bir iş yapabileceğini sorguladı.
"İnanın 30 yıllık esnaf ve usta olmama rağmen asgari ücret elime geçse bırakırım.” diyen Çakay, “İş yerim emeklerim ile dolu, şu anda duvarda asılı olanlar kendi ustalığım ve el emeği verdiğim ürünlerdir. Bu tür sanatlarla uğraşan esnafa bir yardım yapılması gerekiyor. Gerçi yok olmaya yüz tutmuş bir sanat olduğu için vergiden muaf olduk ama yeterli değil, bu meslek artık ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Bu meslek Türkiye’de iki yerde yapılıyor Fakat tüylendirilmiş dokuma sadece Siirt’te var. Şuanda Siirt’te 10 tezgâh kaldı, çok köklü bir meslek, en az 300-400 yıllık bir geçmişi var.” şeklinde konuştu
Eşinin daha öncede çalışmadığını ama işlerin kötüye gitmesiyle bir hastane de temizlik görevlisi olarak çalışmak zorunda kaldığını belirten Çakay, “Çocuklarının geçimi için her ikisinin de çalışmak zorunda olduklarını kaydetti.
Ne yapabileceğimizi bilmiyoruz. En azından valilik tarafından bir kooperatif kurulsa, bu mallar alınsa, tek bir elden satılabilse, ya da Hac zamanı hacılara gönderilebilse iyi olurdu. Müftülük veya Diyanet bu tür organizasyonları yapabilse her şekilde bu ürünler sarf edilebilir. Yılda 500 adet namazlık çıkmıyor zaten, ben ne kadar çalışsam ayda en fazla 100 adet namazlık çıkarırım, bu ürünleri esnaftan alıp bir hediye olarak dahi dağıtabilir esnafa destek olarak. Öyle bir kar istemiyoruz, sadece el emeğimiz çıksın yeter, 25 TL’ye bir kilo ip alıyoruz, bir namazlık çıkıyor. 150 TL’ye satmamız gerekirken 50TL’ye satıyoruz, sadece 25 TL karla, ekmek paramız çıksın kimseye borçlanmayalım diyoruz. Artık birikim falan kalmadı.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)