ATV ekranlarında yaşanan son olay, gayrı ahlaki ilişkilerin gözler önüne serilmesi açısından herkesin sabrını taşırdı. Söz konusu programda zina adeta meşrulaştırıldı. Bir kadın, DNA testi sonucu çocuğunun komşusundan olduğunu öğrenince, kocası yayın sırasında adeta yıkılmasına rağmen, yaptığı ahlaksızlığı sevinç çığlıkları atarak kutladı. Başta sosyal medya kullanıcıları olmak üzere halk, bu rezalete tepki gösterdi. Yapılan yorumlarda, reyting uğruna televizyonlarda böyle bir ahlaksızlığı göstermenin savunulacak bir yanının olmadığı ifade edildi. Vatandaşlar, yaşanan rezalete karşı RTÜK'ün ne iş yaptığını sorguladı.
Reyting uğruna ahlaksızlık
ATV ekranlarında yayınlanan dizi ve programları eleştiren izleyiciler; birkaç program hariç diğer tüm programların da milletin ahlakını, psikolojisini bozduğunu belirttiler. Kanalda yayımlanan "Gel Dese Aşk" dizisine de tepki gösteren sosyal medya kullanıcıları, dizide bir babanın genç kızının arkadaşına âşık olduğunu, dizinin çarpık ilişkiler ve entrika içerdiğine dikkat çektiler. Ahlaksız yaşamların zihinlerde normalleştirilmeye çalışıldığı dizide, küfürlerin havada uçuştuğunu belirten sosyal medya kullanıcıları, RTÜK’e bu ahlaksız dizinin de yasaklanması çağrısında bulundular. ATV'de daha önce Osman Sınav’ın çektiği "Kılıç Günü" dizisinde 2 erkeğin ahlaksızca yatakta gösterilmesini de hatırlatan vatandaşlar, yozlaştırıcı içeriklerle toplumun manevi değerlerine savaş açıldığını ifade ettiler.
ABD sermayesinin ürünü Netflix
ABD sermayesinin ürünü dijital yayın platformu Netflix'in Türkiye'deki son skandalı da Türkiye yapımı "Aşk 101" dizisi olmuştu. Neflix yapımı dizi, ahlaksız sapkınlara yer vermişti. Başroldeki karakterin isminin Osman olması da büyük tepki toplamıştı. Toplumun ahlakıyla örtüşmeyen, Müslümanların inancına ve kültürüne saldırı olarak yayınlanan sapkın dizinin engellenmesi için toplumun her kesiminden tepkiler yükselmişti.
Çocuklar ve gençler olumsuz etkileniyor
Türkiye'de özellikle Coronavirus salgını nedeni ile vakitlerinin büyük bir bölümünü televizyon karşısında geçirmek zorunda kalan vatandaşlar, ahlak dışı dizi ve programların toplum üzerinde, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etki bıraktığına dikkat çekiyor. Halk, Batılı hayat tarzının esas alındığı ve toplumun hiçbir değeri ile uyuşmayan bu türden dizi ve programların yasaklanması çağrısında bulunuyor.
Zihinsel ve kültürel emperyalizmin araçlarından biri olarak sosyal mühendisler tarafından toplumun şekillendirilmesi ve yönlendirilmesi noktasında etkili bir şekilde kullanılan televizyon dizileri ve televizyon programları, toplumun inanç ve ahlak değerlerini, onarılması güç bir şekilde tahrip etmeye devam ediyor. Özellikle gündüz kuşağı olarak adlandırılan ve yoğunlukla kadınlara hitap eden birtakım programlar, manevi ve ahlaki temelleri derinden sarsıyor. İnsanlık onuru ve özellikle kadının naifliği, pespaye söylem, eylem ve tavırlarla adeta ayaklar altına alınıyor.
"Gündüz kuşağı" programlarında ahlaksızlık meşrulaştırılıyor
Daha önce evlilik programları ile birlikte aile mahremiyetinin hiçe sayıldığı, gayrı ahlaki ilişkilerin gözler önüne serildiği ve magazinsel konuların aile içerisinde işlendiği bir süreç yaşandı. Bu süreç şimdilerde farklı formatlarda yayın yapan "gündüz kuşağı" programlarına kaldı. Gayrı ahlaki ilişkilerin meşrulaştırılmasının toplumun ruh sağlığı üzerindeki son derece olumsuz etkileri bilinmesine rağmen bunlara yönelik kısıtlayıcı hiçbir önlem alınmıyor. Toplum sağlığı sadece bedensel anlamda algılanıyor, psikolojik ve ruhsal hassasiyet bu kapsamda görmezden geliniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tepki göstermişti ama…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son zamanlarda yayınlanan dizilerde evlilik dışı hayatın özendirildiğini söyleyerek tepki göstermişti. Erdoğan, dizi ve programlardaki gayri ahlakiliğe tepki göstererek "Buna bir tavır koymalıyız. Evlilik dışı hayat medya aracılığıyla özendirilmeye çalışılıyor. Aile kökünü kurutmayı amaçlayan sembollerin önü açılmaya çalışılıyor. Bu büyük tehlikeye hep birlikte karşı koymalıyız. Nikâh dışı evlilik bizim değerlerimizde yok. Buna hep birlikte tavır koymalıyız." değerlendirmesinde bulunmuştu. Erdoğan'ın tepkisine rağmen, kanallarda yayınlanan ahlaksız dizi ve programlara her gün bir yenisi ekleniyor. Sosyal medyada bu tür dizilere tepki gösteren kullanıcılar, yetkililerin bir an evvel etkili bir adım atmasını talep ediyor.
İfsat amaçlı güç odakları ve mihraklar
Söz konusu dizi, film ve programlar insanların bakış açılarını, alışkanlıklarını ve ilişki şekillerini değiştirdi. Aile bağlarında gevşemelere, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinde çözülmelere yol açtı, toplumda ifsada, ahlaksızlığa ve yozlaşmaya neden oldu. Televizyon ekranına kilitlenen insanlar, toplumu İslami kimliğinden uzaklaştırma ve ifsat etme amacıyla hazırlanan film, dizi ve programların tutsağı haline geldi. Birçok televizyon kanalında ahlaksızlığı ve iffetsizliği sıradanlaştıran, meşrulaştıran ve yaygınlaştıran programlar yayınlandı. Toplumun büyük kesimi tarafından izlenen bu dizilerin bozulmalara yol açması, bütün bunların bazı güç odakları ve mihraklar tarafından ifsat amaçlı yapıldığını gösteriyor.
RTÜK'e vatandaşlardan şikâyet yağıyor
Çarpık ilişkilerin gösterildiği diziler, her geçen gün artıyor ve aile yapımız dinamitleniyor. Ahlaksızlığın had safhaya çıktığı bazı televizyon dizileri ve programlar, ne yazık ki çocuklarımız için büyük bir tehlike arz ediyor. Henüz hayatı yeni yeni tanımaya çalışan çocuklar, pek çok sahneleri yasak olması gereken bu dizileri izleyerek, kendi öz değerlerinden kopuk bir şekilde büyüyor. Fuhuş, çarpık ilişkiler gibi ahlaksızlıkları sık sık veren bu dizi ve programlar, taze beyinleri zehirliyor.
Televizyonlarda yayınlanan dizi ve programlarda ahlaksızlık ve şiddet her geçen gün toplumsal yapıyı bozacak boyutlara ulaşırken, televizyon yayınlarını denetlemekle görevli RTÜK'e vatandaşlardan şikâyet yağıyor. RTÜK'ün ahlaksız yayınlardan dolayı ceza uygulama yoluna nadiren gitmesi ise tepkilere yol açıyor. (İLKHA)