Karga deyip geçmeyin! Beyin yapıları diğer kuşlara benzemiyor

Tübingen Üniversitesi’nden Profesör Andreas Nieder’in öncülük ettiği ekibin kuşların davranış ve beyin etkinliklerini aynı anda kaydettiği çalışma, kargaların duyusal verileri, bilinç düzeyinde algılayabildiğini gösterdi.

Ekleme: 28.09.2020 11:10:14 / Güncelleme: 28.09.2020 12:50:11 / Araştırma
Destek için 

Sinirbilim araştırmaları yapan bir ekip, kargagiller ailesinden kuşların öznel deneyimler yaşayabildiğini ilk kez ortaya koydu.

Tübingen Üniversitesi'nden Profesör Andreas Nieder'in öncülük ettiği ekibin kuşların davranış ve beyin etkinliklerini aynı anda kaydettiği çalışma, kargaların duyusal verileri, bilinç düzeyinde algılayabildiğini gösterdi.

Bilim insanları, şimdiye dek bu tür bir bilince yalnızca beyin yapıları kuşlardan son derece farklı olan insanda ve diğer primat türlerinde tanık olmuştu. Neider hakemli bilim dergisi Science'de yayımlanan araştırmayla ilgili şunları ifade etti:
"Çalışmamızın sonuçları, farkındalığın evrimine ve bunun nörobiyolojik sınırlarına yeni bir pencereden bakma imkanı tanıyor.

İnsanlarda ve hayvanlar arasındaki en yakın evrimsel akrabaları olan insan dışı primatlarda, bir şeyleri bilinçli biçimde algılama yeteneği, beynin serebral korteks isimli en üst örtüsünde yer alıyor. Bilim insanları uzun yıllar boyunca beyinleri farklı yapıdaki hayvanların, serebral korteksleri olmadan bilinçli algıya sahip olup olamayacağını tartıştı. Ancak bu yeni çalışmaya kadar bu tür bir iddiayı destekleyecek veri bulunmuyordu.

Bilim insanları kuşlardaki bilinçli bilişsel süreçleri takip etmek için iki kargayı eğitti. Kargaların ekranda bir uyaran görüp görmediklerini kafa hareketleriyle bildirmeleri gerekiyordu. Ekran aracılığıyla verilen uyaranların çoğu ya parlak şekiller içeriyor ya da hiç uyarıcı içermiyordu.  Bu nedenle algısal bir belirsizlik mevcut değildi. Kuşlar da beklendiği şekilde bu uyaranların varlığı ve yokluğunu güvenilir biçimde bildirmeye başladı.

Ancak kargalara algısal sınırın eşiğinde bulunan bazı zayıf uyaranlar da gösterildi. Kargalar bu zayıf uyaranları bazen gördüklerini, bazen de uyaran olmadığını bildirdi. Tam da bu noktada öznel algıları devreye girdi.

Kargalar görsel uyarana tepki verirken araştırmacılar da beyinlerindeki 480 sinir hücresinin tekil etkinliklerini kaydetti. Araştırmacıların odaklandığı ve ön beyin zarında yer alan bu hücrelerden bazıları kargalar bir şey gördüklerini bildirdiklerinde etkinleşirken, görsel uyaranı algılamayıp tepki vermediklerinde sessiz kalıyordu."

Bilim insanları, kargaların görsel uyarıya ilişkin öznel algıya sahip olduğunu, işte bu sinir hücrelerinin tepkilerine dayanarak tahmin etmeyi başardı. Nieder bu süreci şöyle açıkladı:
Öznel bileşenleri bulunmayan ve görsel girdi taşıyan sinir hücrelerinin sabit parlaklıktaki görsel uyarana aynı şekilde tepki vermesi beklenir. Ancak bizim sonuçlarımız karga beyninin daha yüksek bilgi işleme seviyelerindeki sinir hücrelerinin öznel deneyimden etkilendiğini, yani öznel deneyimler ürettiğini kesin biçimde gösteriyor.

Yeni çalışmanın sonuçları, bilicin kökenine ilişkin evrimsel tarihin, düşünülenden çok daha eskiye dayandığı ve bilincin hayvanlar arasında daha yaygın bulunduğu anlamına gelebilir. Nieder, “Karga ve insanların son ortak atası 320 milyon yıl önce yaşadı. Algıda bilincin o zaman ortaya çıkmış ve şimdiye kadar aktarılmış olması mümkün” diye konuştu.

Başka bir olasılıksa algıda bilincin bu uzak akraba türlerde birbirinden tamamen bağımsız evrimleşmiş olması. Nörobiyolog konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Her halükarda, bilinçli deneyim yetisi farklı yapılardaki beyinlerde ve serebral korteksten bağımsız şekilde gerçekleşebilir.”

Kaynak: Basnews