Ağrı'nın tanıtımı için özetlenen söz: "Şehrimizi şerefimizle tanıtın"

STK temsilcileri ve yazarlar, son zamanlarda Ağrı'da yaşanan olaylara tepki göstermeye devam ediyor. Gayr-i ahlaki sahnelerin yer aldığı dizi fragmanının İshak Paşa Saray'ında çekilmesi ve son olarak Ukraynalı dağcıların Ağrı Dağı'ndaki görüntülerine tepki gösteren STK temsilcileri ile Yazar-Şair Veysel Çağlar, bu halkın incindiğini, ihmali olanların halktan özür dilemesi gerektiğini belirttiler.

Ekleme: 27.09.2020 10:03:00 / Güncelleme: 27.09.2020 12:51:24 / Kültür & Sanat / Ağrı Haberleri
Destek için  Haberin Videosunu İzle

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan Bayazıt Camii ve Kalesi ile İshak Paşa Sarayında bir dizinin yeni sezon fragman sahnelerinin çekilmesi, saray içinde bulunan Şafii Camii dibinde dizinin uygunsuz sahnelerinin yer alması ile Ağrı Dağı'na çıkan Ukraynalı dağcıların 15 Eylül tarihinde verdikleri uygunsuz görüntülere tepki gösteren STK temsilcileri ile Yazar-Şair Veysel Çağlar, ecdadın hatıraların korunmasının vazifeleri olduğunu kaydetti.

"Ağrı halkı olarak mütevazi ve yabancıya karşıda misafir perver bir yapımız var"

Tepki gösteren STK Temsilcilerinden İlim Yayma Cemiyeti Ağrı Şube Başkanı Yılmaz Sağın, değerlere saygı göstererek Ağrı'yı ve tarihi mekanları ziyarete gelen turistlere yardımcı olmaya hazır olduklarını söyledi.

Yılmaz Sağın, "Ağrı halkı olarak mütevazi ve yabancıya karşıda misafirperver bir yapımız var. Biz asla turizme veya buraya gelen yabancıya karşı değiliz. Mutlaka gelip buraları ziyaret etsinler, ama Ukraynalıların ziyareti ya da dizi fragmanının çekilmesi gibi çalışmalar değerlerimiz çerçevesinde yapıldığında biz daha hoşnut oluruz. Bunun dışında bir algı oluşturuluyor ise bunun altında başka şeyler yatıyor. Bir yerlere mesaj vermek için yapılan bir organizasyon olarak görürüz. Bölgenin insani ve ahlaki yapısını bozmak için mi bu yapılanlar? Ve kesinlikle etik değil, doğru bulmuyoruz. STK'lar ne kadar müdahil oluyorsa nihayetinde devlet büyüklerimiz var, yetkili kişiler de var. Bu yetkili kişiler acaba ne konumdadır, sadece birilerine hoşnut görünmek için yapılanlara göz yumup susuyorlarsa bu da yanlış. Sonuçta bulunduğu yerin hakkını vermesi lazım." dedi.

Doğubayazıt'ta gerçekleştirilenlere tepki gösteren bir diğer STK Temsilcisi ise Rahmet-Der Başkanı Mehmet Aslan. Aslan, gerçekleştirilenleri kınadıklarını ve olaya sessiz kalmayan medya kuruluşlarına ise teşekkür ettiklerini belirtti.

Aslan, "Manevi değerlere her geçen gün yapılan saldırılar artarken, ilimizde yaşanan sportif aktivite olarak görünen ama akabinde bir ahlaksızlığa dönüşen sözde kültürel ve sportif faaliyeti kınıyoruz. Ağrı halkı örfüne, adeti ve en önemlisi dinine bağlı bir millettir.  Kültürel yapımızı, ahlaki değerlerimizi hedef alan ve normalmiş gibi gösterilmeye çalışılan bu tarz ahlaksız davranışları ve aktiviteleri kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca bu konuda hassasiyet gösteren medyaya çok teşekkür ediyoruz ve onlara yapılan ahlaksızca hakaret ve iddiaları da şiddetle kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ukraynalı dağcıların sergilediği gayr-i ahlaki görüntülere "Dağcılığında bir usulü olmalı" sözleri ile tepki gösteren Ağrılı Yazar-Şair Veysel Çağlar, bu gruptaki insanların bu kadar serbest dolaşıp, rahat hareket etmelerini tasvip etmediklerini söyledi.

"Dağcı iseler bile dağcılığın bir usulü olmalı"

"Bu tür mevzuları değerlendirirken bizler nefsani davranamayız, öyle bir alternatifimiz yok. Çünkü bu tür işleri organize eden insandır." diyen Çağlar, "Biz bu durumu gördüğümüz, duyduğumuz anda şaşırdık. Dağcıların çıkıp Ağrı Dağı'nda poz vermeleri gündem oldu. Bunu analiz ederken dikkat etmemiz gereken bir şey var, bu gelen insanlar kimler? Bunlar dağcı mı? Turist mi? Ya da kendi başlarına istediklerini yapmaya çalışan insanlar mı? Bunlar dağcı ise meşru daire içinde izlemeleri gereken prosedür ne ise onu yerine getirmeli, izinlerini almaları gerekir. Ve zirveye kadar çıkarlar ki çıkmalarını arzu ediyoruz, gezerler, memleketi de tanırlar, gittikleri yere de tanıtırlar, bunda bir sakınca yok. Fakat bunlar eğer dağcı değillerse bu insanların buraya çıkmalarına, bu kadar serbest dolaşmalarına hiç birimizin tasvip etmediği şekilde davranmalarına, hareket etmelerine kim müsaade ediyor. Ki dağcı iseler bile dağcılığın bir usulü olmalı." sözlerini kaydetti.

"Ecdadımızın hukukunu korumak bizim asli vazifemizdir"

"Halkımızın incindiği çok önemli bir nokta, hassas bir çizgi var." diyen Çağlar sözlerini şöyle sürdürdü:

"İshak Paşa Sarayında, Ağrı Dağı yanında çok kıymetli insanlar var, çok büyük zatlar var. Bu zatların başında Ahmed-i Hani Hazretleri geliyor. Ve İshak Paşa Sarayında yıllar öncesi mücadele edip şehit düşen, gazi olup sonra vefat eden ecdadımız var. Bu güzel, özel insanların hukukunu korumak bizim asli vazifemiz. Bu insanların bu kadar rahat olmaları, herkesin hukukuna zarar vermeleri bizleri şaşırtmıştır. İbn-i Haldun diyor ya, 'Coğrafya kaderdir' bu bizim kaderimiz. Ve kaderimizde olan herkesin, her şeyin hukukunu korumak bizim görevimiz.

"Bu toplumun kalbini kırdılar"

Bu olaydan dolayı meşru bir şekilde kimseyi hedef almadan, kırmadan bu yanlışın gerçekten de yanlış olduğu ve bunun için gereken neyse yapılması gerektiğini düşündüğümüz için tepkimizi ortaya koyduk. Bu durumları birileri organize etmişse o birileri çıkıp önce Ahmed-i Hani Hazretlerinden, ecdadımızdan sonra bu aziz halktan özür dilemeleri lazım. Çünkü bu coğrafyanın, bu toplumun kalbini kırdılar. Bu toplum özel bir toplum, aziz bir millet. Dolayısıyla bir iş yaparken, eylemde bulunurken o coğrafyadaki her şeyin, her kesin hukukunu düşünmek lazım. İnsanları incitmemek lazım. Bizim kimsenin giyinme şekli ile derdimiz yok. Bugün buna sessiz kalırsak yarın başka şeylerde olur."

"Gelin, misafirimiz olun ama bizi incitmeyin"

Veysel Çağlar, "Bu halk gerçekten kırıldı, çünkü bu toplum muhafazakâr, dindar, inançlarına, gelenek ve göreneklerine bağlı bir toplum. Zaten çok gelişmiş bir toplum değil, bunu şehirleşme, coğrafi olarak söylüyorum. Bundan dolayı turistlerin gelmesi, tanıtımların yapılması bizi mutlu eder, hiç kimseyi rahatsız etmez. Gelin İshak Paşa Sarayını görün, Ahmed-i Haninin türbesini ziyaret edin, Şafii Camini görün, bu coğrafyayı tanıyın. Soğuk memleketimizin sıcak insanları var, gelin sıcak çayımızı için misafirimiz olun ama gelirken bizi incitmeyin. Bu toprağın, milletin mayasında sevgi, hoş görü, edep var, bunlara zarar vermeyin. Bizim gayemiz, tepkimiz bu. Bu insanların buraya gelmesinden rahatsız değiliz, bu insanların buradaki insanları rahatsız etmesinden rahatsızız." şeklinde konuştu.

"Şehrimizi şerefimizle tanıtın"

"Şehrimizi şerefimizle tanıtın" sözü ile kent ve tarihi, kültürel değerler için yapılacak tanıtımların hatlarını belirleyen Çağlar, "Bu şehri Ahmed-i Hani ile İshak Paşa Sarayı ile Şafii cami ile Köse Dağ ile Süphan Dağı ile tanıtın. Diyadin’i ile Hamur'u ile ilçelerimizde bulunan değerlerimiz var. Bu memleket şeyhleri ile melleleri ile mollaları, feqileri ile tanınmalı. Bu insanlar bunu hakkediyor, beklentileri bunlar. Şehrin tanınması için elde çok veri var,  bunların hiç birini göz önünde bulundurmadan gelip orada gerek resmi ve gerekse gayr-i resmi bunu bilemiyorum ve bu konu ile ilgili de gerekli mercilerin açıklama yapmasını arzu ediyorum, bu şekilde tanıtılması ve bu şekilde tepkinin ortaya konmasını gerekiyor." diye konuştu. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzle
İlgili Videolar İlgili Galeriler