Çin'e bağlı Doğu Türkistan'da uluslararası toplumun tepkisini çeken toplama kamplarının ve gizli gözaltı merkezlerinin sayısının daha da arttığı ortaya çıktı. Pekin yönetimi, söz konusu kamplarda kalan Uygur ve diğer Müslüman azınlıkların "eğitimden" geçtikten sonra serbest bırakıldıklarını ve topluma daha iyi adapte olduklarını iddia ediyor.
Avustralya merkezli düşünce kuruluşu ASPI'nin (Australian Strategic Policy Institute) yayımladığı son araştırma, Pekin yönetiminin yüksek güvenlikli, hapishaneyi andıran tesisleri inşa etmeye devam ettiğini ortaya koyuyor.
ASPI'ye bağlı Uluslararası Siber Politika Merkezi araştırmacıları, Doğu Türkistan'daki 380 gözaltı merkezinin yerini belirlemek ve analiz etmek için uydu görüntüleri kullandı.
Kuruluş, 2017'den bu yana Doğu Türkistan genelinde 400 civarında toplama kampının inşa edildiğini belirtiyor.
Bunlar nispeten düşük güvenlikli tesisler ile yüksek güvenlikli hapishaneyi andıran kampları içeriyor.
Uydu görüntülerinden elde edilen son araştırma, bir öncekine göre onlarca yeni tesissin varlığını ortaya koyuyor.
Araştırmacı Nathan Ruser, yaptığı açıklamada, "Uydu görüntüleri 60 kampta inşaat faaliyetlerinin sürdüğünü ve en az 14 kampın da daha yapım aşamasında olduğunu gösterdi." dedi.
Toplama kampları fabrikalara yakın yerlerde inşa ediliyor
Gece görüntülerinden yararlanıldığını belirten ASPI araştırmacıları, şehirlerin dışında inşa edilen bu yapıların gece boyunca aydınlık olduğunu aktardı.
Rapora göre, tesislerin birçoğu sanayi bölgelerine yakın. Bu, toplama kamplarındaki mahkumların zorunlu çalıştırıldıklarına dair raporları da kanıtlar nitelikte.
Son yayınlanan raporda şu ifadeler yer alıyor:
"Toplama kampları genellikle fabrika kompleksleriyle aynı yerde bulunuyor. Bu durum, Doğu Türkistan'daki keyfi gözaltılar ile zorunlu çalıştırma arasındaki girift ilişkiyi gösteriyor."
Uzun zaman boyunca toplama kamplarının varlığını inkar eden Çin yönetimi, daha sonra bu tesislerin 'yeniden eğitim' ve 'mesleki eğitim' merkezleri olarak faaliyet gösterdiğini iddia etmişti. Çin Komünist Partisi yönetimi, bu kamplarda potansiyel teröristlerin ıslah edilerek toplumun üretken birer üyesine dönüştürüldüğünü öne sürüyor.
Ancak kamplardan kurtulmayı başaranlar, kurbanların aile üyeleri ve gizli tanık beyanları, söz konusu kamplarda keyfi gözaltıların, siyasi asimilasyonun, insan hakları ihlallerinin, tecavüzlerin ve zorunlu çalıştırmaların yaşandığını dile getiriyor.
Euronews