Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklığının düşmesi sonucunda metabolizmamız soğuk havayla daha kolay mücadele etmek için yavaşlamaya başlar. Bunla birlikte modern yaşam koşulları, sağlıksız beslenme ve yetersiz fiziksel aktivite gibi nedenlerin de etkisiyle bağışıklık sistemimiz de zayıflar. Bu yıl Coronavirus döneminde hastalıklardan korunmak, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak ve metabolizmamızı canlandırmak her zamankinden daha önem taşıyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Gamze Çakaloğlu, sonbahar aylarında metabolizmayı canlandıracak ve bağışıklık sistemini güçlendirecek önerilerde bulundu.
Kahvaltı öğününü atlamayın
Günün ilk enerji deposu kahvaltıdır. Kahvaltıda protein, yağ ve karbonhidrat dengesi sağlandığı zaman kan şekeri dengeleniyor, metabolik hız artıyor. Aynı zamanda kahvaltı, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını destekliyor.
Kırmızı orman meyveleriyle detoks yapın
Sonbaharda görülen yorgunluk, halsizlik için sonbahar mevsimi ile sofralarımızda yer bulan bol posalı, vitamin, mineral deposu sebze ve meyvelerle vücudunuzu toksinlerden arınmasını sağlayan detoks yapabilirsiniz. Bunun için kırmızı orman meyveleri ( yaban mersini, böğürtlen, kızılcık, karadut, ahududu, kurt üzümü) ve narenciyeyi ( portakal, mandalina, greyfurt, limon, turunç) mevsiminde düzenli yiyin.
Meyveyi kahvaltıda ve ara öğünlerde tüketin!
Meyveler içerdikleri antioksidanlar ve vitaminlerle bağışıklık sistemini güçlendiren ve metabolizma hızını artıran en önemli besinlerdir. Ancak meyveyi kontrollü ve doğru zamanda tüketmek gerekir. Meyve genellikle sabah ya da öğle saatlerinde tüketilmelidir. Uyku saatine yakın insülin direncini tetikleyecek besinler, gece yağ yakımı yavaşlatır ve melatonin hormonunun salgılanmasını engeller.
Sülfür ve çinko içeren gıdalarla hastalıklardan korunun
Sülfür ve çinko bağışıklık sisteminin temel mekanizmasında ve serbest radikallerin vücuda verdiği hasarı önlemede kritik role sahiptir. Sülfür zengini gıdaları ( soğan, sarımsak, lahana, brokoli, roka, karnabahar, pazı, brüksellahanası vb.) sofranızdan eksik etmeyerek probiyotik mikroplarınızı besler ve lif tüketiminizi arttırmış olursunuz. Çinko bakımından zengin besinler ise; hindi eti, kabak çekirdeği, kuru baklagiller, deniz ürünleri, rüşeym, susam, fındık, badem, ceviz, fıstıktır.
Su olmazsa olmaz
Toksinlerden arınmanın baş tacı olan suyu da günde en az 2-3 litre tüketmek vücuttaki toksinlerin atımını hızlandırır ve kilo kontrolüne yardımcı olur.
Antioksidan içeriği yüksek bitki çayları ile hastalıklardan korunun
Sonbahar aylarında bitki çayları içmek, antioksidan özellikleri sayesinde bizleri hastalıklara karşı hem korur hem de daha dinç hissetmemizi sağlar. Günde 1-2 fincan bitki çayı tüketebilirsiniz. Bitki çayı olarak önerdiğim çaylar; adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, hibiskus, nane-limon, yeşil çay, melisa, kekik, rezene, zeytin yaprağı çayı, papatya, anason gibi çayları tercih edebilirsiniz.
Lif kaynağı besinler ile sindirim sisteminizi güçlendirin
Vücudun savunma sistemini zayıflatan ve daha fazla yorgunluk hissini arttıran buğday unu, beyaz ekmek, mısır gevreği, yufka, kraker, bisküvi, pastane ürünleri gibi rafine tahılları az tüketip, sağlıklı lif kaynağı olan tam tahılları yani tam buğday ve unu, tam çavdar ve unu, bulgur, kara buğday, yulaf ezmesi, kahverengi pirinç, kepekli makarna, kinoa gibi besinleri daha sık tüketerek barsak hareketlerinizi destekleyerek metabolizmanızı hızlandırır ve bilişsel olarak kendinizi daha iyi his
Düzenli uyku ile vücudunuzu yenileyin
Sağlıklı beslenmenin yanı sıra yeterli ve düzenli uyku da güçlü bir bağışıklık sistemi için olmazsa olmazlardan. Doğru zamanda ve yeterli uyku uyumak hormonların doğru şekilde salgılanmasını sağlar, güne daha zinde ve dinlenmiş olarak başlamamıza katkıda bulunur. (İLKHA)