Yusuf Can – Haber Yorum
1.5 saatlik konuşmasında Atatürk'e atfen üç kez “Gazi Mustafa Kemal” ismini kullandı. Tabii bu CHP’de fırtınaların kopmasına yol açtı.
Toplantıya katılan Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi, Mustafa Kemal Gençlik Vakfı kurucu üyesi ve 1995-1999 TBMM Başkan Vekili olan Uluç Gürkan’ın, Kaftancıoğlu'na “Atatürk adını kullanmamak tercihiniz mi” diye soruyor.
Kaftancıoğlu’nun ise: “Kişilerin isimlerinden söz ederken, belirli alışkanlıklarla bunların özel atıflarla kategorize edilmesine karşıyım. Yıllardır kullandığım gibi bu şekilde ifade etmek, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için tercih ediyorum.”
CHP için bu yaklaşım; ‘Mustafa Kemal'in askerleriyiz’ sloganını ‘militer’ bulan Kaftancıoğlu'nun, ‘Mustafa Kemal'in yoldaşlarıyız’ demeyi tercih ettiği açıklamasını hatırlattı. Kaftancıoğlu’na tepkiler çığ gibi büyürken, Kılıçdaroğlu'nun "Bu konuda sessiz kalın" talimatı verdiği belirtildi.
Buraya kadar yaşananlar CHP’nin iç sorunları babında gibi duruyor.
Ne zaman ki özellikle iktidara yakın basın yayın organları Kaftancıoğlu’nu bir suç işlemiş gibi bir günah işlemiş gibi eleştirip “Aaa Atatürk demedi!” “Bakın Atatürk’ün CHP’sinden eser kalmamış, Atatürk olsaydı!” tarzında dillerine dolamaya başladıklarında kendileriyle çeliştikleri gibi olayın rengini de değiştirmiş oldular.
Hâlbuki çok kısa bir süre önceye kadar C. Başkanı Erdoğan’ın “Atatürk” kelimesi yerine “Gazi Mustafa Kemal” ismini kullanmasının HİKMETLERİ! Anlatılıyordu.
Şimdi de kalkmış CHP’den biri niye Atatürk demiyor diye malzeme çıkarıyorlar.
Bu kesimdeki yazarçizerlerin ve editörlerin ya tarih bilgileri zayıf ya da rüzgâra göre yön değiştiren karakterdeki insanlar.
Oysa yıllardır meydanlarda, ekranlarda CHP kurulduğundan beri dine, dindara, Kürd’e… vs yaptıkları anlatılır bu anlatımlarla oy devşirilirdi.
Şimdi rüzgâr artık nereden nasıl estiyse Atatürk severlik, Anıtkabir gezerlik iktidar tabanına pompalanmaya başlandı.
İslamcı Kesimle kendilerini özdeşleştiren bu kesimin bir problemi de merhum Menderes’in yaptığı gibi ‘Milli Şef M. Kemal’in fotoğraflarını paradan kaldırmasına heykellerini kaldırtmasına rağmen her tarafta büst-heykel ve fotoğraflarını tekrar yaygınlaştırması gibi bir misyon üstlenmelerine gerek yoktur.’
Çünkü Menderes geldiği günden beri zaten hep topun ağzında idi. Milli Şef’le mücadelesinde M. Kemal’in büstlerinin gölgesinde soluklanıyordu belki.
Şimdiki iktidar ise Cumhuriyet tarihindeki en güçlü hükümete ve halk desteğine sahip bir hükümet. Devamlı bir muhalefet olmayışından yakınıyorlar. Buna rağmen Muhalefete yeni bir nesil hediye etmek için uğraşıp durdukları görüntüsü veriyorlar.
Kamuoyu bu iktidara haliyle merak edip soruyor:
-Dönüp dolaşıp geleceğiniz nokta burası mı olacaktı?
-Atatürk’ü savunmak size mi kalmıştı?
-Siz Atatürk’ü üstü kapalı eleştirdiğinizde inanan halk şimdi size ne diyecek?
-Tabanınızın Atatürkçü olmasından rahatsız mı olursunuz, memnuniyet mi duyarsınız?
-Tüm bu velveleyi, CHP’de fitne kazanı kaynasın diye mi yapıyorsunuz? Yok bunun için yapıyorsanız bile gençliğin sizin niyetinizden haberdar olmadığı için Atatürkçü Düşünce Derneği gibi uç fikirlere sahip yapıların fikirlerine yaklaştırdığınızı da hesap ediyor musunuz?