Darbeci.. Katil.. Zalim.. SİSİ! ONLARCA CAMİ YIKTI!

Darbeci Sisi, Mısır’a geldiği ilk günden bu yana başlattığı zulmüne devam ediyor. Halkı katleden, Müslümanları zindanlara dolduran batı kuklası Sisi, şimdi de ruhsatsız olduklarını iddia ettiği onlarca camiyi yıktı. Binlerce evin de aynı gerekçeyle yıkıldığı bölgede yine ruhsatsız olan kiliselere ise hiç dokunulmadı. Gazetemize özel röportaj veren Ezher Üniversitesi mezunu imam Dr. Usame Eid, “Darbeci Sisi, hükümete el koyduktan sonra geçmişte sömürgecilerin dahi yapamadığı birçok alçaklığı yaptı” diye konuştu.

Ekleme: 14.09.2020 01:33:02 / Güncelleme: 15.09.2020 06:46:39 / manşetler
Destek için 

EBUZER ATASOY/İSTANBUL

Darbeci Sisi, Mısır’a geldiği ilk günden buyana başlattığı zulmüne hala devam ediyor. İlk günden beri halkı katleden, Müslümanları zindanlara dolduran batı maşası kukla Sisi, şimdi de Mahmudiye mahallesinde ruhsatsız olduklarını iddia ettiği onlarca camiyi yıktı. Binlerce evin de aynı gerekçeyle yıkıldığı bölgede yine ruhsatsız olan kiliselere ise hiç dokunulmadı.

Gazetemize özel röportaj veren Ezher Üniversitesi mezunu imam Doktor Usame Eid konuyla ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

CAMİLERİN YIKILMASI MISIR HALKINI ÖFKELENDİRDİ, MEYDANLAR DOLDU

Mısırda askeri bir yönetimin hâkim olduğunu, bu askeri yönetimin de zalim, insanlıktan uzak, darbeci ve başarısız bir yönetim olduğunu belirten Eid, “İnsanlar evlerin zalim Sisi rejimi tarafından yıkılmasına çok da şaşırmıyorlar. Çünkü Darbeci Sisi daha önce sokaklarda binlerce insanı katletmiş, buldozerlerle, tanklarla ezmiş ve hiç de umursamamıştır. Ancak yine de evlerin ve camilerin yıkılması olayı, Mısır halkının öfkelenmesine, meydanlara çıkarak protestolar düzenlemesine, sosyal medya platformlarında ‘Seni istemiyoruz Sisi’ ‘Defol’ ’20 Eylül’de sokaklardayız’ gibi hashtagler açılmasına sebebiyet verdi.” ifadelerini kullandı.

Mısır’da var olan bu darbeci askeri düzenin, batıya yaranmak adına İslam ile ilişkilendirilen her şeyi saklamaya ve ortadan kaldırmaya çalıştığını belirten Eid, şunları kaybetti:

“Şuan Ezher Vakıflar Bakanlığı (Diyanet İşleri Başkanlığı) dahi, despot hükümeti desteklemesi için sözde İslam’ı ılımlaştırmaya çalışıyor. İşi insanlara tebliğ etmek, hakkı söylemek olan bu vakıf şu an hükümetin ve darbecilerin yaptığı işleri meşrulaştırmak için kullanılan bir alete dönüştü. Darbeci Sisi, hükümete el koyduktan sonra önceden sömürgecilerin dahi yapamadığı birçok alçaklığı yaptı. Örneğin ‘Camileri yıkmak’ yaptığı en iğrenç işlerden birisidir. Allah’u Teâlâ Bakara Suresinde şöyle buyuruyor: “Allah'ın mescidlerinde O'nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çalışandan daha zalim kim olabilir? Onların (durumu) içlerine korkarak girmekten başkası değildir. Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azap vardır.” (Bakara, 114) Bazı videoları izlerken içim kan ağlıyor; 60 yıllık hatta daha da eski camilerin büyük ve muazzam minareleri düşürülüyor, Allah’ın evleri yıkılıyor.”

Mısırlı Müslümanların camileri imara açık olmayan arazilerde inşa etme nedenine de değinen Eid, “Devlet, üzerine düşen görevi yerine getirmiyor, camiler için gerekli araziyi temin etmiyor. İnsanlar, camilere sığmadıkları için yeni camilere ihtiyaç duyuyorlar. Bu durumda ya birinin özel arsasına ya boş ve kullanılmayan ya da daha önceden çöplük olarak kullanılan yerleri temizliyor, kirlerden arındırıyorlar ve oralara mescit inşa ediyorlar. Bunu da devlet üzerine düşen görevi yerine getirmediği için yapıyorlar. Şimdi de Sisi çıkmış bu camileri yıkacağım diyor ve yıkıyor.” dedi.

SİSİ CAMİLERİ, ANAYASA MAHKEMESİNİN BU KONUDA NET KARARINA RAĞMEN YIKIYOR

 “Camiler imar izni olmayan bir alanda yapılmış olsa dahi hakikatte Sisi’nin dahi bu camileri yıkma kararı almaya hakkı yoktur.” diyen Eid sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü Mısır’da Anayasa mahkemesinin bu konuda net bir kararı var; ‘mescide dönüştürülmüş bir yerin statüsünü hiç kimse değiştiremez ve buranın kullanımını ibadetgâh dışında başka bir şeye dönüştüremez.’ Buna neden olarak da şunu gösteriyor; Mescit olan bir yer, insanların mülkiyetinden Allah’ın mülkiyetine taşınmış olur ki artık buna kimse müdahale edemez. Ne insanlar ne hükümet ne de herhangi biri artık burada herhangi bir iddiada bulunamaz. Bildiğiniz gibi yeryüzündeki Allah’ın evleri mescitlerdir ve Sisi şimdi kalkmış bu mescitleri yıkıyor.”

SİSİ, CAMİLERİ YIKARKEN KİLİSELERE GÖZ YUMUYOR HATTA TEŞVİK EDİYOR

Eid, “Yıkımların büyük bir kısmının meydana geldiği Mahmudiye mahallesinde yeni bir yol çalışması sırasında yolun tam ortasına denk gelen ruhsatsız imar edilmiş bir kilise yıkılmasın diye Sisi, tam kilisenin önünde yolun yönünü değiştirdi. Ancak aynı yol üzerinde bulunan onlarca cami ise ruhsatsızdır diye yıkıldı. Birkaç gün önce bir papaz övünerek bir açıklama yaptı, diyor ki; ‘Bizler Sisi hükümetini desteklemeliyiz. Çünkü bizim birçok kilisemiz imar dışı alanlarda inşa edilmesine rağmen bize karışılmıyor. Bunun dışında şu an kilise inşa etmek için sadece telefon etmemiz yeterli, ruhsata imara vb. şeylere hiç gerek yok.’ Maalesef Kiliselere bu şekilde göz yumuluyor ve hatta teşvik ediliyorken camiler yıkılıyor.” dedi.

HÜKÜMET HEM İZİN VERİYOR HEM DE SUÇLU KABUL EDEREK EVLERİNİ YIKIYOR

Mısır’da nüfus yoğunluğuna paralel olarak konutlarda da hızlı bir artışın yaşandığını, bundan ötürü imar bölgesi dışında imar edilmiş binlerce ruhsatsız yapının var olduğuna dikkat çeken Eid, “Devlet, vatandaşına gerekli barınağı temin etmemekle beraber, imar bölgesini de çok kısıtlı bir alanla sınırlı tutuyor. Bu durumda Mısırlılar, arazi bölgesi veya şehir merkezinin ücra köşelerinde arsa temin edip kendilerine barınak inşa ediyorlar. Sisi çıkmış tüm bu yapıları yıkacağım diyor, ancak bu söz içi boş ve geçersiz bir sözdür. Çünkü belediyeler, bu insanların ev yapmasına karşı çıkmamış hatta onlara izin dahi vermiştir. İnsanlar evlerini yaparken bu belediyelere gidiyor; elektrik, su ve doğalgaz gibi aboneliklerini yaptırıyorlar. Bu durumda imar bölgesi dışında yapılmış olan bu yapılar izinli yapılar gibi olmuş oluyorlar. Sen belediye olarak eğer buraların kanun dışı olduğunu kabul ediyorsan neden onlara abonelik onayı veriyorsun. Şimdi nasıl kalkıp ta bu insanların evlerini yıkmak istiyorsun.” ifadelerini kullandı.

Eid sözlerini şöyle sürdürdü: “Sisi’nin bu evleri yıkmadaki hedefi nedir, neden bu evleri yıkmak istiyor? Sisi bu yolla insanlarla uzlaşı sağlamak istiyor. Ben bunu vergi toplama kanunu olarak görüyorum. Sisi ilk günden beri Mısırlıların bütün sermayelerini onlardan almayı hedeflemiştir, hâlbuki Mısır halkı da normalde fakir bir halktır. Ancak Sisi var olan bu zerre malı da Mısırlılara çok görüyor ve onlardan almak istiyor. Bu yolla herkesle uzlaşı anlaşması imzalanacak ve örneğin dairesinin fiyatı 60 bin olan bir kişiden belki 100 bin cuneyh (Mısır para birimi) tahsil edecek.”

SİSİ’NİN ‘KANUNSUZ EVLERİ YIKACAĞIM’ SÖZÜ İÇİ BOŞ VE GEÇERSİZ BİR SÖZDÜR

“Mısırlıların kanını emmek isteyen Sisi’nin bu politikasını daha da gün yüzüne çıkaracak şu izahı da yapayım.” diye Eid sözlerine şunları ekledi: “Belediyeler imara açık olmayan bazı bölgeleri askeriye içerisinde rütbesi olan bazı büyük müteahhitlere veriyor. İmara kapalı olan bu arazilerde Müteahhitler askeri konumlarını kullanarak yapılar inşa ediyorlar. Yüzlerle belki de binlerle ifade edeceğimiz bu yapıların hepsinin tüm abonelik işlemlerini de belediyeden onaylatıyorlar ve bu şekilde bu evleri Mısır halkına satıyorlar. Halk burada arazi filan almıyor aboneliği olan bir daire almış oluyor. Şimdide Sisi, imara açık olmayan bu arazilerde konut diken müteahhitleri sorgulamadan mazlum halktan hesap soruyor. Diyor ki; ya bu evleri yıkacağım ya da uzlaşı sağlayacağız. Halkla uzlaşı sağlanması ise oturduğu daireyi yeniden bir daire parası vererek satın almasıdır. Dediğim gibi Sisi’nin ‘kanunsuz evleri yıkacağım’ sözü dışarıdan doğru olarak görünse de aslıda içi boş ve geçersiz bir sözdür.”

HALKIN SOKAKLARA DÖKÜLMESİ BÜYÜK BİR FEDAKÂRLIKTIR

Mısır’da göstericilerin 20 Eylül’de meydana çıkma kararını da değerlendiren Eid: “Sisi 20 Eylül’de düşer mi düşmez mi bilmiyorum. Ancak şu hakikat var ki, bu ve buna benzer olaylar Sisi’nin düşürülmesine önayak olacak basamaklardır. İnşallah 20 Eylülde hükümet düşürülür ancak düşürülmese bile, Sisi’yi ve yapılan tüm bu zulümleri ortadan kaldırmaya yaklaşmak adına atılmış çok önemli bir adım olacaktır.” dedi.

“Bilindiği üzere Sisi ülkeyi zorba bir şekilde yönetmektedir. Buna rağmen halkın sokaklara dökülmesi büyük bir fedakârlıktır.” diyen Eid sözlerine şöyle sürdürdü: “Çünkü bir kısmı kurşunlarla öldürülebilirler veya Sisi hükümetinin yıkılmasını istedikleri için onlarca yıl zindanlarda kalabilirler. Ancak bu gibi eylemler, halkı harekete geçirmek, Sisi hükumetinin başarısız, zalim ve katil bir hükümet olduğunu göstermek ve Sisi’nin başa gelmesindeki asıl hedefin Mısır’daki düzeni yok etmek olduğunu göstermek adına atılan önemli adımlardan birisidir. Ve yine bu yapılanlar Sisi’ye aldanan ve güzel adımlar atacağını sananların gaflet uykusundan uyanmalarına ve askeri yönetimin ne kadar zarar verici olduğunu anlamalarına yardımcı olacaktır.”

Son olarak Eid şunları söyledi: “Tüm bunlara rağmen bizler Allah’u Teâlâ’ya dayandığımız için kesinlikle umutlarımızı yitirmeyeceğiz. Açıkça yapılan bu zulümler de kesinlikle bu şekilde devam etmeyecektir. Bizler bunu dillendirirsek zulüm ortadan kalkmaya başlayacaktır. Bizler Allah’u Teâlâ’nın bu durumu değiştireceğine inanıyoruz.”