İstanbul Sözleşmesi yuva dağıtmaya devam ediyor

Edinilen bilgilere göre, İstanbul Bağcılar’da ikamet eden ve yaptığı iş nedeniyle sık sık şehir dışına çıkmak zorunda kalan H.G isimli şahıs, Ankara’ya gerçekleştirdiği son seyahatinden bir süre sonra rahatsızlanarak hastaneye başvurdu.

Hastanede yapılan testlerden sonra Coronavirus testi pozitif çıkan H.G, karısını arayıp durumu haber vererek eve döneceğini söyledi. Testi pozitif çıktığı için karısı tarafından eve gelmemesi için ikna edilmeye çalışılan H.G, iddialara göre karısının kendisine "eve gelirsen bile seni eve almayacağım" dediği ve bunun üzerine H.G’nin "başka gidecek yerim yok tabi ki eve geleceğim" dediği öğrenildi.

Yaşanan görüşme sonrasında akrabaları tarafından özel araçla İstanbul’a getirilen H.G, dairesinin kapısını çalmasına rağmen karısı kapıyı açmadı. Kapı önünde başlayan tartışma sonrasında erkek kardeşlerini çağıran kadın ile kocası H.G arasında kısa bir arbede yaşandı. Yaşanan arbede sonrasında polisi arayarak kocasından şikâyetçi olan kadının İstanbul Sözleşmesi ve türevi olan kanunlara göre beyanının esas sayılması sebebiyle H.G’ye evden uzaklaştırma cezası verildi.

H.G, polise her ne kadar gidecek başka bir yerinin olmadığını söylese konuşması fayda sağlamadı. Polisle birlikte gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye götürülen H.G’nin hastanedeki yetkililerle yaptığı görüşmede gidecek yerinin olmadığını, hastalığı atlatana kadar hastanede kalmak istediğini söylese de hastaneye yatırılmadığı belirtildi.

Hasta haliyle dışarıda kalan H.G, evli olan bir erkek kardeşini arayarak yaşadığı durumu anlatması üzerine kardeşi ağabeyini kendi evine aldı. Hastalığın kendilerine bulaşmaması ve izolasyon sağlanması adına eşi ve çocuklarıyla birlikte farklı bir akrabasının yanına giden H.G’nin kardeşi, ağabeyinin tüm ihtiyaçlarını karşıladığı öğrenildi.

Yaşanan olayla birlikte, İstanbul Sözleşmesi ve türevlerinin aileleri ne şekilde dağıttığı ve “kadının beyanının esas sayılması” uygulamasının ne felaketlere yol açtığı bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu.

Yaşadıklarına bir anlam veremeyen ve manevi olarak ciddi anlamda sarsılan H.G’nin iyileşir iyileşmez karısına boşanma davası açacağı öğrenildi. (İLKHA)