Kılıçdaroğlu hem Avukat hem de Şeref Madalyası dağıtıcısı olmuş!?

Yusuf Can - Haber Yorum

Kılıçdaroğlu iktidarla oynadığı "siyaset oyununda" ettiği hakaretler ve yaptığı gaflarla tanınan biri.

Ancak bu defa öyle şeyler söyledi ki bunlara GAF demek saflık olur.

CHP Parti Meclisi toplantısı öncesi gündeme dair açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hiç de gündemde yokken Kavala ve Demirtaş'la ilgili konuşuyor;

"Selahattin Demirtaş (17 Mart 2015 tarihindeki Meclis grubu konuşmasında) ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dedi. Madem sen beni yaptırmayacaksın o zaman içeride kalacaksın diyor. Sanıyor ki Osman Kavala da Selahattin Demirtaş da ben ettim sen etme diyecekler. Asla demezler.

içeride tutulanlar içeride kaldıkları süreyi göğüslerinde hep bir şeref madalyası olarak taşıyacaklardır. "

Şimdi haliyle "Bayram değil seyran değil Kılıçdaroğlu neden bu isimleri andı?" diye sorulabilir.

Doğrusu cevabı merak edilen bir soru.

Ancak merak edilen başka sorular da var;

Mesela:

-Kızıl Soros olarak bilinen Osman Kavala için AB, ABD yetmedi, Türkiye'deki belli başlı basın yayın organları devreye sokuldu o da yetmedi şimdi de Kılıçdaroğlu en yetklili ağızdan bu işin takipçisiyiz mesajı veriyor. Hayırdır, kim bu Kavala?

Gerçekten suçsuz mu? Yoksa sahip olduğu Uluslararası bağlantıların derinliğinden dolayı mı bu kadar iltifat görüyor?

-Kavala Gezi Kalkışması ve 15 Temmuz Darbe Girişimlerinde gerçekten perde arkasındaki finansör müydü?

-HDP'nin eski eş başkanı Selahaddin Demirtaş, hangi suçlardan dolayı içeride?

-Demirtaş bir fikir suçlusu mu? Öyleyse hangi fikrinden dolayı ceza almış?

-Demirtaş bir eylem suçlusu mu? hangi eylemin? Mesela birilerini eyleme yolladığı için mi yargılanıp suçlanıyor?

Demirtaş'ın, 6-8 Ekim olaylarının baş aktörü olduğunu bile bile onu kollayan Kılıçdaroğlu, vahşice şehid edilen Yasin Börü ve arkadaşları hakkında ne düşünüyor acaba?

-Demirtaş ve Kavala ne yapmışlar ki onları 'Şeref Madalyası ile taltif edeceğini söylüyor? İkisi de bir şeylere kalkışmanın bedelini ödüyorlar.

Öyle de kalkıştıkları şeyde onlara ortak mıdır ki onlar adına konuşuyor, onların avukatlığını yapıyor?

-Kılıçdaroğlu'nun yaptığını bir başkası yapsa hemen Ceza Hukukunun"Suçu ve suçluyu övme" ağına takılırken Kılıçdaroğlundaki bu davranış bir özgüven midir, yoksa birileri kulağına beklenen gelecekte bu ikisiyle ilgili bir şeyler mi fısıldadı?

-Devlet, ne Gezi Kalkışmasıyla ne de 6-8 Ekimi Olaylarıyla ilgili adaletin hakkaniyetli tecellisini hala sağlayamadığı için belli kesimler yaptıkları katliamlar ve bozgunculuktan dolayı hala övünebiliyorlar.

Acaba Milyarlarca $ zarara ölümlere ve yaralanmalara yol açan Gezi Kalkışması konusunda bugüne kadar kaç kişi ceza aldı, hiç merak eden oldu mu, basın tarikatların cemaatlerin takipçisi olduğu kadar bu işin de takipçisi oldu mu?

-6-8 Ekim Olaylarında tüm İslami yapıları yok etmeyi ya da Güneydoğu'dan çıkarmayı hedefleyen Pkk ve HDP unsurlarının ana muhalefet partisi genel başkanı tarafından bu denli sahiplenilmesi manidar değil mi?