KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA BİZİ ÇAĞIRIYOR

DIŞ HABERLER SERVİSİ 

Filistin topraklarını her geçen gün biraz daha işgal ederek Yahudileştirmek isteyen Siyonist işgalciler, işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan 2 tarihi mekana daha el koyma kararı alarak planlarını sürdürüyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yönetim Kurulu Üyesi Hanan Aşravi, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Selfit kentinde bulunan Hırbet Deyr Seman ve Deyr Kala isimli tarihi mekanlara Siyonist işgalcilerin el koyma kararını kınadı.

Söz konusu kararın, siyonist işgalcilerin, Filistin'in tarihi, dini ve medeniyet mirasını yağmalama politikasının bir devamı olduğunu ifade eden Aşravi, "Bu tehlikeli kararın, söz konusu mekanların, bölgedeki Yahudi yerleşim birimlerine ilhak edilmesi amacıyla alındığına" işaret etti.

Aşravi, uluslararası camiayı ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nü (UNESCO), Filistin mirasını siyonist işgalcilerin yağmasından korumaya çağırdı.

ŞEYH İKRİME SABRİ: KUDÜS’ÜN SİZLERİN YARDIMINA İHTİYACI VAR

Mescidi Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, Kudüs şehrinin, işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Ramallah ve Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta eş zamanlı düzenlenen toplantıya katılan Filistinli grupların desteğine ihtiyaç duyduğuna vurgu yaptı.

Eski Kudüs-Filistin Müftüsü olan ve hâlihazırda Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanlığı görevini yürüten Şeyh Sabri, Kudüs konusunda faaliyet gösteren dernek, vakıf ve kuruluşların her türlü desteklenmesi gerektiğini ifade etti. Şeyh Sabri ayrıca, Kudüs şehrinde oturan Kudüslülerin de eğitim, insani yardım ve barınma gibi ihtiyaçlarının giderilmesinin bütün Müslümanların görevi olduğuna dikkat çekti.

Kudüs kentinin Filistin davasının özü olduğunu aktaran Şeyh Sabri, “Kudüs olmadan devlet olunmaz. Filistinli grupların genel sekreterlerinin katılım sağladığı toplantıda alınan kararların kâğıt üstünde kalmamasını temenni ediyoruz.” dedi.

Diğer taraftan Hamas ve İslami Cihad'ın yanı sıra Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) bünyesindeki 12 grubun liderlerinin katıldığı toplantının kapanış bildirisinde siyonist igalcilerle mücadelede "en uygun" seçenek olarak çok yönlü direnişin etkinleştirilmesinin kabul edildiği belirtildi.

Bildiride ayrıca, çok yönlü direnişi komuta edecek bir ulusal komite kurulmasına ve bu direnişin devam etmesi için tüm ihtiyaçların karşılanmasına karar verildi.