Yusuf Can – Haber Yorum
Her ikisi de Süha Arafat’ın bir Siyonist Tv’ye röportaj vermesiyle teyyid edilmiş özdeyişler.
Süha Arafat kim?
Filistinli Hristiyan bir ailenin kızı olan Süha, 1989’da kendisinden 34 yaş büyük olan Yaser Arafat ile evlenmiş(Evlendikten sonra Müslüman olduğunu söylemiş) ve Arafat’ın 2004’teki şüpheli ölümünden (Arafat'ın cesedini inceleyen bilim adamlarının, cesette radyoaktif polonyum maddesine rastladığı ve Arafat'ın ölüm nedeninin yüzde 83 bundan kaynaklandığının tespit edildiği belirtildi.) sonra bir daha Filistin’e ayak basmamak üzere Paris’teki evine taşınmıştı.
Filistin halkıyla herhangi bir gönül bağı olmayan, siyasi bir tabanı bullunmayan Süha Arafat katıldığı tv programında Filistin halkı adına konuşuyor.
Hem de hangi konuda;
1-Siyonistlerle yaptığı anlaşmadan dolayı Abu Dabi’deki elçisini geri çeken Filistin Yönetimi’nin gösterdiği tavır dolayısıyla BAE’den özür diliyor.
2-Siyonist işgal rejiminin televizyonuna konuşarak anlaşmaya destek veriyor
3-Abu Dabi’ye giderek Muhammed bin Zayed ile görüşeceğini ve kendisinden Filistin halkına yardım etmesini isteyeceğini söylüyor.
4-Filistin Yönetimi üst düzey yetkililerini “kirli çamaşırlarını ortaya dökmekle” tehdit ediyor.
Süha Arafat, halihazırda Paris’te 15 yıllık evlilikten sonra bu evliliğin sefasını yaşıyor dense yeridir.
O, her ne kadar (Filistin yönetiminden) “aylık 10 bin £ alıyorum” dese de bu pek inandırıcı değil.
Çünkü Arafat’ın ölümünden sonra Filistin Yönetimiyle yaptığı miras paylaşımına göre:
“Süha Arafat’a ve kızı Zehva’ya 13 milyon dolar civarında bir para toplu olarak ödenecek.
41 yaşındaki Süha Arafat 50 yaşına gelinceye kadar 9 yıl boyunca Filistin Yönetimi’nden yıllık 1,5 milyon dolar maaş alacak.
50 yaşından sonra yıllık maaşı 555 bin dolara düşecek.
Kızı Zehva ise 18 yaşından 25 yaşına gelene kadar her yıl 84 bin dolar alacak.”
Yani açıkça anlaşılan o ki; Filistin Yönetiminin, yine Mazlum Filistinlilerin boğazından ederek şatafat içinde Paris’te yaşattığı Süha Arafat hanfendi, birden ortaya çıkıp Siyonistlerle-BAE arasında yapılan anlaşmayı savunmuş. Bununla da kalmayan Süha hanım Filistin yönetimine ateş püskürmüş, tehdit etmiş.
Tabii tüm bunları yaparken de “Filistin Halkı için yaptığını belirtmiş”
Öyle ya o ve kızı Şanzelize bulvarındaki kafelerde espresso/cappuccinolarını yudumlarken Filistinli Muhammedler İşgalci Siyonistlerin kurşunlarından korunmak için babalarının arkasına sığınıyorlardı çaresizce.
Şimdi asıl merak edilen sorulara bakmak gerek:
-Acaba Süha hanfendi, Arafat’ın yanına yerleştirilmiş özel operasyon elemanı mıydı?
-Acaba Süha’nın Arafat’ın öldürülmesi hadisesiyle bir ilgisi var mıydı?
-Acaba Süha’nın sahneye çıkartılması ve bir nevi aşikâr edilmesi neden bu kadar gerekli oldu?
-Acaba Filistin halkına “İşte bakın Arafat'ın yadigârı da bu anlaşmayı destekliyor, Arafat yaşasaydı o da bu anlaşmayı normal karşılardı” mesajı mı veriliyor?
-Acaba Süha’nın Filistin Haini olarak bilinen Dahlan ile bir bağı bağlantısı var mı? Yoksa ikisinin de iplerini aynı odaklar mı ellerinde tutuyor?
-Acaba Süha’nın Filistin Yönetimini tehdit ettiği ‘Kirli çamaşırlar’ ne?
-Acaba Süha’nın bu yaptığı ‘Besle kargayı oysun gözünü!’ olayı değil mi?
-Acaba Süha, bu yaptığının Filistin’e bir ihanet olduğunu bile bile neden böyle yapıyor?
-Acaba Süha hanım bir kez bile kanı dökülen, yurdu işgal edilen, malı yağmalanan, evleri başlarına yıkılan, suçsuz yere zındanlarda esir tutulan, sokak ortasında alçakça katledilen Fİlistin'liler için de çıkıp özgün olduğunu söyledi mi, Siyonistleri lanetledi mi?
-Acaba Süha, Filistin halkı adına konuşma cüretini nereden buluyor? Bu yetkiyi ona kim veriyor?
-Acaba Süha, paraya sıkıştı da para karşılığı mı bu açıklamayı yaptı?
-Acaba Filistin Yönetimi Süha’ya ödediği yıllık ödeneği gözden geçirecek mi? Yanlış anlaşılmasın kessin diyemiyoruz. Filistinli mazlumların kursağından edip biraz daha artırsın ki belki Süha başka yerden gelecek paraya tav olup ihanet dolu açıklamalar yapmaz(!)
-Acaba BAE yönetimi Süha’ya bu açıklama için kaç milyon $ pardon £verdi?
Bu soruları çoğaltmak mümkün olsa da herhangi bir cevap verilmeyeceği de bilinen bir gerçek.
Ancak ortada başka bir gerçek daha var o da:
“İhanet edenler asla hayırla yâd edilmeyecektir!”