başkanım ben ateş ettim çünkü sarhoştum

Dün akşam Çanakkale'nin Lapseki Belediyesi silahlı saldırıya uğradı. Yedi el kurşun sıkan saldırgan ile ilgili şehirde çeşitli şayialar ortaya atıldı. Saldırıyı kimin yaptığı ile ilgili esrar daha sonra bir telefon görüşmesi ile ortaya çıktı. Saldırgan belediye başkanının hasmı falan değildi, nitekim Belediye başkanını arayan saldırgan 'Havaya ateş ettim ama cama denk geldi' sözleri ile saldırıyı anlattı.

Ekleme: 31.08.2020 11:49:39 / Güncelleme: 31.08.2020 11:54:49 / Güncel
Destek için 

Kötülüklerin anası diye tarif edilen içki dün belki de bir facia yaşanmasına neden olabilirdi.

Dün gece Lapseki Belediyesi binasına silahla ateş edilince kentte şayia yükseldi.

Bu saldırı ne anlama geliyordu?

Muhtemelen pek çok kişi pek çok senaryo canlandırdı zihninde...

Kimi ihale meselesi dedi, kimi başkanın düşmanları diye düşündü ama mesele hiçbiri değildi.

Fail içki idi.

Öyle ki saldırıdan sonra şüpheli Başkanı arayarak, "Başkanım ben yaptım, ne sizinle ne de belediye ile hiç bir derdim yok, sadece çok sarhoştum" ifadelerini kullanıyor

Konuyla ilgili gazetecilere açıklama yapan Belediye Başkanı Eyüp Yılmaz'ın ifadeleri oldukça önemli:

"Bu akşam saat 20.15 sıralarında Lapseki Belediyesi hizmet binasına 7 el ateş edildiği bir kurşunun isabet etmesi sonucu bir camın kırıldığı tespit edildi. Olayı gerçekleştiren kişi beni aradı, 'Ben yaptım' dedi. Emniyetteki arkadaşlara söyledik, onlar ilgileniyorlar. Söylentilerdeki gibi herhangi bir şey yok, her zaman bizlerin yanında olan bir arkadaşımız herhalde çok sarhoştu. 'Havaya ateş ettim ama cama denk geldi' diyor. Hatta yan tarafında kız arkadaşı oturuyormuş onunla ilgili olduğunu kendisi bana söyledi. Biz de emniyetteki arkadaşlara bildirdik."

Açıklamanın korkunçluğuna bakar mısınız!!

Her zaman başkanın yanında olan kişi, o kadar sarhoş oluyor ki burnunun ucunu göremiyor. Havaya ateş edeyim derken belediye binasını hedef alıyor.

Bir insan yediği yada içtiği bir şeyden dolayı akli melekelerini kontrol altına alamıyorsa yediği ya da içtiği şeyin birey ya da toplum için faydalı olduğunu kim söyleyebilir.

Yollarda sarhoş bir şekilde araç kullananlardan ve trafik cinayeti işleyenlerden mi bahsedelim, sarhoşken ailesine vahşet uygulayan eşlerden mi bahsedelim yoksa insan bedenine verdiği zararı mı anlatalım.

Başı ile sonu ile tam bir kötülük abidesi olan içki ile mücadele küresel bir mesele aslında.

Nitekim 2007’den beri tüm dünyada alkol tüketimi azalıyor. Daha da azalmalı zira cinayetlerin  yüzde 85’i, tecavüzün yüzde 50’si, kazaların yüzde 60’ı, şiddetin yüzde 50’si, hırsızlığın 71’i intiharların yüzde 90’ı sarhoşluk kaynaklı.

O halde suç denilen kavramın baş müsebbibi olan içki ve sarhoşluk  ile ilgili daha caydırıcı önlemlerin alınması toplumsal sağlığın korunması için hayati bir öneme haizdir.