‘Bana bir şey olmaz’ ihmalkarlığı: VAKA SAYISI ARTIYOR!

Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı zamanında aldığı tedbirlerin sağladığı avantajlara rağmen özellikle son dönemdeki ihmalkarlıklarla aktif vaka ve ağır hasta sayısında artış yaşanıyor. Bir ay öncesine kadar binin altına düşen vaka sayıları bugünlerde yine bin beş yüzlerin üzerinde seyrediyor. Uzmanlar, ‘bana bir şey olmaz’ ihmalkarlığının terk edilerek herkesi tedbirli davranmaya davet etti.

Ekleme: 27.08.2020 07:07:51 / Güncelleme: 27.08.2020 07:13:23 / manşetler
Destek için 

Haber Merkezi

Geçtiğimiz yıl sonunda Çin’de ortaya çıkan koronavirüs salgını dünyayı etkisi altına almaya devam ediyor. Vaka sayıları, sıcakların etkisi ve tedbirlerle dünya genelinde düşüşe geçse de en ufak bir gevşemede yeniden yükselişe geçiyor. Türkiye'de de ilk vakanın görüldüğü Mart ayından itibaren sürekli artan ölüm ve vaka sayıları yaz sıcakları ve tedbirlerle düşüşe geçti ancak ihmalkarlık sonrası son 10 günde aktif vaka ve ağır hasta sayısında artış yaşanıyor.

259 BİN 692 KİŞİYE KOVİD-19 TEŞHİSİ KONULDU

İlk pozitif vakanın görüldüğü 11 Mart'tan bugüne kadar yapılan 6 milyon 423 bin 409 test sonucunda 259 bin 692 kişiye Kovid-19 teşhisi konuldu. Bu süreçte 6 bin 139 hasta hayatını kaybederken 237 bin 908 kişi de koronavirüsü yendi. Toplam sayı dikkate alındığında test yapılanların yüzde 4'ünde Kovid-19 tespit edildi. Kovid-19 kaynaklı ilk ölümün yaşandığı 17 Mart'tan 24 Ağustos'a kadar toplam vaka sayısına göre ölüm oranı yüzde 2,36 olurken, iyileşenlerin oranı ise yüzde 91,61 olarak kayıtlara geçti.  Pozitif vakaların tespit edilip toplumdan izole edilebilmesi için hastalık şüphesi olanlara uygulanan Kovid-19 test sonuçlarına ilişkin bilgiler, ilk kez 19 Mart'ta açıklandı ve 1981 kişiye bu işlemin yapıldığı duyuruldu. Bir günde uygulanan test sayısı 24 Ağustos 2020 itibarıyla 95 bin 943'e çıktı. En fazla testin yapıldığı gün olarak kayıtlara geçen 24 Ağustos'ta, test sayısına göre vaka oranı yüzde 1,5 oldu.

SON 10 GÜNDE AKTİF VAKA SAYISI ARTTI

Bakanlığın paylaştığı verilere göre son günlerde aktif vaka ve ağır hasta sayısında artış yaşandı.

Toplam vakadan, iyileşen ve hayatını kaybedenlerin sayısının çıkarılmasıyla elde edilen aktif hasta sayısı, son 10 günde 3 bin 455 arttı. 15 Ağustos'ta 12 bin 190 olan aktif vaka sayısı, 24 Ağustos'ta 15 bin 645'e yükseldi. Bu istatistiklere göre günlük vaka sayısına oranla aktif vaka oranı yüzde 5,35 dolaylarında seyrediyor. Bakanlığın paylaştığı günlük koronavirüs bilgilendirme tablosunda "ağır hasta" olarak tanımlanan solunum cihazına bağlı (entübe) ve yoğun bakım ünitesinde tedavi görenlerin sayısında da artış görülüyor. 15 Ağustos'ta 668 olan ağır hasta sayısı, 24 Ağustos'ta 128 kişi artarak 796'ya çıktı. 25 Ağustos itibariyle de bu sayı 811’i buldu. Aynı zaman diliminde 229 kişi de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

'TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAYIN' UYARISI

Son zamanlarda yeni tip corona virüs (Covid-19) vakalarında yaşanan artışın nedenlerine ilişkin Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Farabi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, bu artışlarda temmuz ayında kutlanan Kurban Bayramı'nın, tatil ve düğün sezonunun etkili olduğunu düşündüğünü söyledi.

'BANA BİR ŞEY OLMAZ' DÜŞÜNCESİYLE YALANCI BİR ÖZGÜVEN YAŞANIYOR

Prof. Dr. Tevfik Özlü, bir kişinin virüs bulaştıracağı kişi sayısının çok değişken olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Normalde 2-3 kişiye bulaştırıyor diyorduk ama bu biraz yaşama şekliyle ilişkili. Mesela düğün, nişan, taziye gibi kalabalık ortamlarda 1 kişi 70 ila 170 kişiye bulaştırabiliyor. Sadece 2 kişiyle sınırlı kalmıyor. Ne kadar kalabalığa girerse, o kadar çok kişiye bulaştırıyor. Ancak asıl asemptomatik dediğimiz, hastalık belirtisi taşımayanlar daha çok bulaştırıyor. Maalesef, hastalık tanısı konduğu ve evde izolasyon sürecinde olduğu halde dışarı çıkan, seyahat eden, topluma karışanlar da var. Hastalığı geçirmeden de taşıyıcı ve bulaştırıcı olunabiliyor. Ya da hastalanmadan 2 gün önce bulaştırıcılık başlıyor yani hiçbir belirtisi yok ama 2 gün sonra o da hastalanabiliyor veya tedavi görüyor, ateşi düşüyor, iyileşiyor ama yine bulaştırmaya devam ediyor. Bir kişinin şikayetlerinin olmaması onun bulaştırıcı olmadığını göstermiyor. Kendimiz de dahil herkesi bulaştırıcı gibi kabul etmek ve topluma karşı sorumluluk duygusuyla hareket etmek zorundayız." "Birçok kişi kıvılcım kendi evine düşmedikçe yeterince duyarlı olmuyor." diyen Özlü "bana bir şey olmaz", "Ben bunun hakkından gelirim." düşünceleriyle yalancı bir özgüven yaşandığını ancak sağlıkçılar olarak bu şekilde düşünen birçok hastayı tedavi ettiklerini dile getirdi.

"TEDBİRLERE DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ"

Kovid-19 aşısıyla ilgili son günlerde medyaya yansıyan haberler doğrultusunda "Aşı yakında bulunacak" rehavetine kapılanlara, "Aşı bulunmuş olsa da birkaç yıl yine bu salgının devam edeceğini biliyoruz. Bunu durduramayız" mesajını veren Özlü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aşının üretilmesi o kadar kolay değil. Rusya, bulduğunu ileri sürdüğü aşı için 'Yılda 1 milyon doz üretirim' diyor. Dünyada yaklaşık 8 milyar insan var. Yılda 1 milyon doz ile kaç yıl sürecek düşünebilir misiniz? Bu kadar kişiyi aşılayacaksınız. Bu, o kadar kolay bir şey değil. Aşı elbet bulunacak, bulunmuş da olabilir. Rusya'nın aşısı da belki etkili ve güvenli olabilir, bilimsel dosyası yayımlanınca göreceğiz. Bulunmuş olsa bile bunun üretilmesi, yapılması, etkisini göstermesi birkaç yılı bulur. Onun için her halükarda tedbirlere devam etmek zorundayız. Maalesef güz ve kış mevsiminde vaka sayılarının artacağını düşünüyoruz. Bu nedenle çok dikkatli olmamız lazım. Yapılması gereken çok basit; aynı evde yaşadığınız hane halkı dışındaki herkes ile mesafeye dikkat etmek, maske takmak, elleri su ve sabunla yıkamak, kolonyayla dezenfekte etmek, başkalarının dokunduğu yüzeylere dokunmamak, elleri ağza, buruna, göze temas ettirmemek, ortak eşya kullanmamak"

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ERBAŞ’TAN KORONAVİRÜS AÇIKLAMASI: KUL HAKKIDIR

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, sosyal medya hesabı üzerinden korona virüs tedbirlerine uyulması gerektiğini, salgına karşı umursamaz davranmanın Allah katında vebal, toplum içinde de kul hakkı olduğunu bildirdi. Erbaş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Lütfen tedbirlere uyalım. İhmalkarlığa şahit olduğumuzda güzellikle uyaralım. Hep birlikte yenebileceğimiz bu hastalık aramızda kol gezerken umursamaz davranmanın, Allah katında vebal, toplum içinde de kul hakkı olduğunu unutmayalım.

TEDBİRSİZ DAVRANAN VİRÜSÜN ALDIĞI CANLARDAN MESULDÜR

Bölgenin kanaat önderlerinden Mehmet Beşir Varol Hoca da virüse karşı tedbirlere dikkat etmenin farz olduğuna dikkat çekti. Mehmet Beşir Varol Hoca, Twitter hesabında yaptığı paylaşımda koronavirüse karşı önlem alınmasının önemine dikkat çekti. Varol, "Ben burada ilan ediyorum ki malum virüse karşı tedbirlere dikkat etmek farzdır. Zira tedbirsiz davrandığımızdan dolayı her gün bir azizimizi toprağa veriyoruz. Tedbirsiz davranan virüsün aldığı canlardan mesuldür. Zira 'Bir şeye sebep olan, fail gibidir" ifadelerini kullandı.