Baronun açıklamasında 24 Ocak 2020 tarihinde Elâzığ'ın sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından hasar gören Adıyaman E Tipi Kapalı Cezaevi'nin kapatılarak mahkumların başka illere sevk edilmesi ve ceza evinde çalışan 276 personelin mağdur edildiği iddiaları Adıyaman Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik tarafından asılsız iddia olarak nitelendirildi.
Konuyla ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulunan Başsavcı Çevik, Adıyaman Barosu'nun 24 Ağustos 2020 günü yaptığı basın açıklaması nedeniyle açıklama yapma gereği duyduğunu belirtti.
"Açıklama, vatandaşımız ile devleti karşı karşıya getirecek ifadeler içermektedir"
Adıyaman Barosu açıklamasının bakanlık ile personeli, vatandaş ile devleti karşı karşıya getirebilecek mahiyette olduğunu ifade eden Çevik, "Adıyaman Barosu'nun 24 Ağustos 2020 günü yaptığı basın açıklaması nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği duydum. Yapılan açıklama maalesef gerçek olmayan birçok bilgiyi içermektedir. Ceza infaz kurumunun personeli ile bakanlığımız, vatandaşımız ile devleti karşı karşıya getirecek ifadeler içermektedir.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ifade özgürlüğü ve bu hak kapsamında eleştiri hakkı temel, vazgeçilmez haklardan olup gerçeği yansıtması koşuluyla her ne kadar ağır eleştiriler içerirse içersin vazgeçilmez olduğunu hayatım boyunca savunmuş bulunmaktayım, bundan sonra da savunmaya devam edeceğim. Aynı bina içerisinde faaliyet gösterdiğimiz Adıyaman Barosu'nun bu açıklamayı yapmadan önce Cumhuriyet Başsavcılığımızla temasa geçip güncel ve gerçek bilgileri aldıktan sonra açıklama yapmasını beklediğimi ifade etmek isterim." dedi.
Mahkûm ve personelin güvenliği için cezaevinin boşaltıldığını belirten Çevik, şu ifadeleri kullandı:
24 Ocak 2020 günü Elazığ ili Sivrice ilçesi merkezli 6,8 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, deprem büyük hasara neden olmuş; Adıyaman'ımızın da içinde bulunduğu çevre illerde yoğun şekilde hissedilmiştir. Bu depremde vefat eden 41 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yaralanan bin 607 vatandaşımıza da tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.Depremin akabinde Cumhuriyet Başsavcılığımıza bağlı Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü teknik personeli ile yaptığımız ilk inceleme ve değerlendirme sonunda, binanın belli bölümlerinde ağır hasarlar olduğunu tespit ettik. Öncelikle mahkûm ve personelimizin güvenliğini sağlayıp, ivedi olarak Adalet Bakanlığımıza bilgi verdik.
"Cezaevinin güçlendirileceği açıklamasını ben yaptım"
Deprem sonrası cezaevinde meydana gelen çatlakların güçlendirilmeyle giderileceğini ancak daha sonraki raporda durumun riskli olmasından cezaevinin yıkılmasına karar verildiğini belirten Çevik, "25 Ocak günü Adalet Bakan Yardımcımız Uğurhan Kuş Bey Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü teknik personeli ile Adıyaman'a gelip cezaevinde incelemelerde bulunmuş, Sayın Adalet Bakanımız Abdulhamit Gül Bey'e cezaevinin mevcut durumu hakkında bilgi verilmiş, bu aşamada can güvenliği açısından tehlike oluşturduğu gerekçesiyle boşaltılmasına mahkûmların en yakın cezaevlerine nakli talimatı alınmış, uygulamaya konulmuştur.
Bu sırada yaptığımız ön görüşmede bakanlık teknik personeli de tadilat ve güçlendirme ile cezaevinin tekrar kullanılabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir. Mahkûm yakınlarının cezaevi önünde toplanmış olmaları, mahkûmları nakledecek ring araçlarının giriş ve çıkışına mani olmaları üzerine vatandaşı sakinleştirmek için bir açıklama yaptım. Açıklamayı yaparken o anki verileri kullandım. Açıklamada inşallah en kısa sürede gerekli güçlendirmeyi yapıp cezaevini açacağımızı, mahkûmların tahliyesi için yardımcı olunmasını mahkûm yakınlarından rica ettim." şeklinde konuştu.
"Cezaevleri belirlenirken Adıyaman'a yakınlığı gözettiğimiz ilk kriterimizdi"
Mahkûmların sevkleri sırasında memleketlerine yakın illerin ceza evlerinin göz önüne alındığını vurgulayan Çevik, sözlerine şöyle devam etti:
Aynı gün içerisinde, 24 saat tamamlanmadan tüm mahkûmlarımızın güvenli bir şekilde tâbi oldukları infaz rejimine uygun cezaevlerine naklini gerçekleştirdik. Bu cezaevleri belirlenirken gözettiğimiz ilk kriter Adıyaman'a yakınlığı oldu. Çünkü hepinizin malumu olduğu üzere birçok mahkûm Adıyamanlı, bunların ailelerinin görüşlerine gidip gelmeleri bir külfet… Kesinlikle ilk kriterimiz buydu. Bunu göz önünde bulundurarak tâbi oldukları infaz rejimine göre nakillerini gerçekleştirdik.Bir gün sonra yani 26 Ocak günü Bakanlığın anlaşmalı olduğu firma, cezaevinde incelemeler yapıp beton, demir başta olmak üzere bazı numuneler aldı. Yaklaşık 15 gün boyunca yaptıkları analiz sonucu düzenledikleri raporda mevcut binanın deprem nedeniyle ana kolonlarında büyük hasarlar oluştuğu, yapılacak güçlendirmenin hem çok maliyetli hem de istenen korumayı sağlayamayacağı, bu nedenle yıkılmasının uygun olacağı yönünde rapor düzenlemişlerdir. Bunun üzerine Adalet Bakanlığımız Adıyaman E tipi Ceza İnfaz Kurumu'nun kapatılmasına karar vermiştir.
Yeni ceza infaz kurumunun yeri Hacıhalil köyü
Yapımına başlanacak olan cezaevinin yerinin ve parselinin belirlendiğini dile getiren Çevik, "Yapılması planlanan yeni ceza infaz kurumu kompleksinin ivedi programa alınması yönünde çalışmalara başlamıştır. Yapılacak yeni Ceza İnfaz Kurumu Adıyaman ili Merkez ilçesi Hacıhalil köyü 29 nolu parselde kayıtlı olup 2 yüz 29 bin 800 metrekare yüzölçümlü taşınmaza 1 adet "L" Tipi ve adet 1 adet açık ceza infaz kurumu ile 100 adet lojman yapılması kararı verilmiş, 25. 02. 2020 tarihinde kamu yararı kararı alınmıştır. Yapılacak ceza infaz kurumu kompleksi içerisinde bulunan DSİ'ye ait sulama kanalları ile DSİ Bölge Müdürlüğünden uygun görüş alınmış, yerelde yapılabilecek tüm çalışmalar tamamlanmıştır. Bu aşamada bakanlık bünyesinde oluşturulan ekip tarafından etüt proje çalışmaları da devam etmekte olup, yaklaşık 4 bin mahkûm ve bin 500 personelin bulunacağı kompleksin en kısa sürede ihale edileceği tarafımıza bildirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Cezaevi personeli hakkında bilgi veren Çevik şöyle devam etti: "Cezaevi personelimizin durumuna gelince, cezaevimiz boşaltıldığı tarihte toplam 276 personelimiz bulunmaktaydı. Bu personelimizden 7'si talepleri üzere istedikleri yerlere atamaları yapılmıştır. Hâlihazırda kapatılan Adıyaman "E" Tipi Kapalı Cezaevinde 269 personelimiz bulunmaktadır. 17.08 2020 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü'nden Cumhuriyet Başsavcılığımız vasıtasıyla cezaevimize bir yazı gelmiştir. Yazıda özetle personelin 18-26 Ağustos arasında tayin taleplerinde bulunmaları gerektiği varsa maharetlerinin belgeleriyle birlikte talep yazısına eklenmesi istenmişti."
"Yeni cezaevi yapmanın en az 2 yıl sürecek"
Cezaevinin yapımı devam ettiği süreçte personelin hiçbir şey yapmadan oturacak olmasının vicdana sığmadığını belirten Çevik, "Yeni cezaevi yapmanın en az 2 yıl sürecek olması, Covid-19 tedbirleri kapsamında personelin karantinaya alınması, Covid-19 tanısı konulan personelin ve irtibatlılarının çalıştırılamaması, yeni cezaevleri açılması nedeniyle yoğun personel ihtiyacı doğmuş olması, bu ihtiyacı gidermek için personelin atamasının yapılması yönünde karar almıştır.
Tamamı yetişmiş, yetkin olan personeli en az 2 yıl herhangi bir görev yapmadan bekletilmesinin hiçbir vicdanın kabul etmeyeceği bir durum olduğu aşikârdır. Diğer giderleri bir kenara bırakıyorum. Aylık maaş gideri yaklaşık 2 milyon lira olup, Covid-19 pandemisi nedeniyle tüm toplum olarak topyekûn mücadele ettiğimiz bu dönemde personelimizin de elini taşın altına koymak da tereddüt etmeyeceği kanaatindeyiz." dedi.
"Elde edilen ilk rapora göre güçlendirmeyle açılabileceğini öngörmüştük"
Baronun iddialarına cevap veren Çevik, "Adıyaman Barosu basın açıklamasındaki bazı iddialara gelince, Samsat depremi sonrası mevcut cezaevi çürük raporuna rağmen 6 yıl kullanıldığı iddiasıyla ilgili 2014 yılı depremi sonrası cezaevinin depremden etkilendiği doğrudur. Fakat bu dönemde yapılan teknik çalışmalarda güçlendirmeyle cezaevinin kullanılabileceği kanaati oluşmuştu ve bu doğrultuda cezaevinde güçlendirme çalışmalar yapıldıktan sonra kullanıma açılmıştır. 2020 Elazığ depreminde düzenlenen raporda güçlendirmeyle cezaevinin devamının uygun olmadığı raporu düzenlenmiştir. Devlet sorumluluğu gereği bakanlık olarak böyle bir tasarrufta bulunuldu. Buradaki yegâne amaç orada bulunan mahkûmlar ve personelimizin güvenliğini sağlamaktır." ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasında yapılan bazı açıklamaların yanlış olduğuna değinen Çevik, "Yapılan açıklamada yanlış olan bir hususu daha vurgulamak istiyorum. Cezaevinin kısa sürede açılacağına dair açıklamayı ben yaptım. Elde edilen ilk rapora göre güçlendirmeyle açılabileceğini öngörmüştük. Fakat daha sonra düzenlenen raporda güçlendirmenin yeterli olmayacağı anlaşılınca devlet sorumluluğu gereği kapatılmasına karar verildi. Bunun altında başka bir sebep aramanın âlemi yok, olay tam olarak bu şekilde… İddia edildiği gibi mahkûmlar uzak illere değil, tabi oldukları infaz rejimine uygun ve yeterli kapasitesi bulunan en yakın cezaevlerine gönderilmiştir." şeklide konuştu.
"Avukatların mahkûmlarla görüşme şartları mevzuatla belirlenmiş"
Mahkûmların avukatlarıyla görüşmelerinde Covid-19 nedeniyle bazı kısıtlamalar getirildiğine değinen Çevik, sözlerine şunları ekledi:
"Avukatların mahkûmlarla görüşme şartları mevzuatla belirlenmiş olup Covid-19 pandemisi nedeniyle alınan kısıtlama kararları dışında avukatların mahkûmla görüşme yapabildiği herkes tarafından bilinen bir durumdur. Yeni cezaevi için 'Hiçbir faaliyet yapılmadı.' iddiası gerçeği yansıtmıyor, insafsız bir eleştiridir. 2020 yatırım programına yeni cezaevi yapılması alınmış, etüt proje çalışmaları tamamlanmak üzere olup ödenek sıkıntısı bulunmamakta ve en kısa sürede ihale edilecektir." dedi.
"Personelin mağdur edildiği iddiası gerçeği yansıtmıyor"
Personelin mağdur edildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan Çevik, "7 aydır personelle ilgili hiçbir tasarrufta bulunulmamıştır. Tamamı yetkin olan bu personelimizin bakanlık tasarrufuyla talepleri doğrultusunda, talep edecekleri 5 Ceza İnfaz Kurumuna atamalarının yapılmasının bir mağduriyet olarak lanse edilmesini popülist bir politika olarak görmekteyim. Bakanlık tarafından gerçekten mazereti bulunan personelin durumunun gözetileceğinin de kamuoyu tarafından bilinmesini istiyorum.
Ama maalesef bazen az da olsa bir kısım personelin mazeret olarak örneğin, 'Dedem hasta, dedemin bakımını ben yapıyorum.' diyorlar, ben de diyorum ki 'dedenin 20 tane torunu var.' Bunu hiçbir vicdan kabul etmez, değil mi? Bunu bir mazeret olarak kabul etmemiz de beklenmesin. Tüm personel bizim için çok kıymetli, aileleri çok değerlidir. Ama 269 personeli yeni cezaevi yapılıncaya kadar hiç görev vermeden bekletmenin de vicdani olmadığını kamuoyunun takdirlerine sunuyorum. Covid-19 pandemisiyle mücadele ettiğimiz bu süreçte tüm kurumların bu arada Adıyaman Barosu'nun da gerekli özeni göstermesi gerektiğini belirtmek istiyorum." ifadelerini kulandı. (İLKHA)