Göçer: "Ceza yerine tedbirler halka daha iyi anlatılmalı"

Türkiye, mart ayından bu yana sürdürülen Coronavirus'le mücadelede zorlu bir dönemden geçiyor.

1 Haziran öncesi alınan tedbirlerle önemli ölçüde gerileyen vaka sayıları, "normalleşme" ve "kontrollü sosyal hayat" süreci ile birlikte tekrar artmaya başladı.

5 Ağustos tarihi itibariyle yeniden günlük vaka sayısı binin üzerine çıkarken Türkiye'nin en çok Covid-19 vakasının görüldüğü illerden biri olan Gaziantep'te vatandaşlar, kamu hastanelerindeki yoğunluk nedeniyle özel hastanelere yönlendiriliyor.

Bu durumu fırsat bilen kimi özel hastaneler, Covid-19 hastalarından günlüğü 700-1000 lira ücret talep ediyor. Halk, tedavi için gittiği özel hastanelere, talep edilen yüksek ücreti ödemek mecburiyetinde kalırken, tedavi masraflarının yüksek oluşu tepkilere neden oluyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın vaka sayılarındaki artışa dikkat çektiği illerden biri olan Gaziantep'te son günlerde hastanelerdeki doluluk nedeniyle "Sahra Hastanesi" başta olmak üzere mevcut yatak ve yoğun bakım ünitelerinin sayısının artırılması ile yapımı devam eden şehir hastanesinin bir kısmında pandemi bölümünün oluşturulması talep ediliyor.

Konuya ilişkin İLKHA muhabirine açıklamalarda bulunan HÜDA PAR Gaziantep İl Başkanı Faruk Göçer, sağlık alanında ciddi sorunlarla karşılaşıldığını ve halkın büyük mağduriyetler yaşadığına dikkat çekerek yetkililere çağrıda bulundu.

"Tedbirlerin elden bırakılmaması gerekirdi"

Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan Bilim Kurulu'nun desteğiyle normalleşme sürecine kadar salgın ile mücadelede önemli aşamalar kaydedildiğini ve alınan tedbirlerle salgının yayılmasının engellendiğini hatırlatan Göçer, "Öncelikle şunu belirtmek gerekir, dünyada vaka görüldüğünde Türkiye'de salgın ve vakaların görünmemesi büyük bir şanstı. Sağlık Bakanlığı ve sağlık çalışanları, Türkiye'de vakanın ilk görülmesinden sonra ciddi emek sarf etmişlerdir. Halk ile birlikte biz de bu mücadeleye büyük bir destek verdik. Fakat normalleşme süreciyle beraber özellikle de Gaziantep'te vaka sayılarının artması bizi kuşkulandırdı. Aslında ölümlerin ve vakaların arttığı Gaziantep'te tedbirlerin elden bırakılmaması gerekiyordu. Çünkü ciddi tedbirler alınmıştı." dedi.

Normalleşme sürecinin ardından SGK'nın pandemi nedeniyle özel hastanelere ödediği pandemi ücreti ve yoğun bakım desteğini geriye dönük olarak sıfırlama kararının yanlış olduğunu belirten Göçer, vaka sayılarının arttığı Gaziantep'te bu durumun halkın mağdur olmasına neden olduğunu ifade etti.

"Yoğun bakım ücretlerini SGK'nın ödemesi lazım"

Göçer, bu kararın ardından birçok özel hastanenin hastalardan yüksek meblağlarda fark ücreti almaya başladığını belirtti.

Göçer, "Özel hastanelerin pandemi sürecinde devre dışı bırakılmasıyla beraber kamu hastanelerinin yetersiz kaldığını gördük. Özellikle halktan bize gelen şikayetlere baktığımızda, özel hastanelerin bin TL civarında ücret aldığını biliyoruz. Malum Gaziantep halkının çoğunluğu asgari ücretle çalıştığı için bu masrafı kaldıracak durumda değildir. Bu süreçte özel hastanelerin tekrar bu sürece dahil edilmesi ve SGK'nın bu konuda destek vermesi gerekiyor. Yoğun bakım ücretlerini SGK'nın ödemesi lazım ve halktan ücret alınmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yapımı devam eden Gaziantep Şehir Hastanesi'nde bir kısmın Covid-19 tedavisi için hizmete açılması gerektiğini belirten Göçer, İstanbul'da kurulan "Pandemi Hastanesi" gibi bir hastanenin Gaziantep'te de acilen kurulması gerektiğini söyledi.

"Cezalar çözüm değildir"

Gaziantep'te her gün binlerce kişiye sosyal mesafe ve maske takma kuralını ihlal ettikleri gerekçesiyle idari para cezası uygulanması ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Göçer, şunları söyledi:

Vaka sayılarında bir artış var. Elbette vatandaşların maske, sosyal mesafe ve hijyene dikkat etmeleri gerekiyor. Vatandaşlara kurallara uymadıkları için ceza yazmak elbette caydırıcı olabilir. Ama cezalar bir çözüm değildir. Özellikle mülki amirler, partiler, sivil toplum kuruluşları bu konuda öncü olup bu salgının etkilerini ve alınması gereken tedbirleri daha hassas bir şekilde halka anlatması lazım. Halk da, bu süreç iyi anlatıldığında salgından daha iyi korunacaktır. Ceza yerine halka daha güzel bir şekilde bu süreci izah etmek daha faydalı olacaktır. Hem bu vesileyle vatandaşlar da sağlığına daha çok dikkat edecektir.

"Kentteki tüm kurum, parti ve STK'ların yer aldığı bir kurul oluşturulmalıdır"

Uzmanların Gaziantep'te artan vaka sayısını, insanların birbirine yaptığı ev ziyaretlerine bağladıklarını anımsatan Göçer, "Gaziantep sosyolojik yapısı itibariyle iç içe olan bir şehirdir. Özellikle taziye, düğün veya farklı vesilelerle insanlar bir araya gelmektedir. Elbette taziye, düğün ve bir araya gelerek yapılan ziyaretler konusunda valimiz, belediye başkanlarımız uyarılarda bulunuyor. Ama şunu da unutmamak gerekir ki HÜDA PAR Gaziantep Başkanlığı olarak ve diğer siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları da öncü olup en güzel şekilde halkımızı uyarma konusunda çalışma yapmalıdır." diye konuştu.

"Halkımızın sağlığı çok önemlidir"

Toplum sağlığı için yetkililerin bir an önce çözüm üretmesi gerektiğini belirten Göçer, "Halkımızın sağlığı çok önemlidir. Valimiz başta olmak üzere mülki amirler çok büyük tedbir ve kurallar açıklasa da herkes kendi sağlığına dikkat etmelidir. Aynı şekilde valimizin de dahil olduğu, Gaziantep'te bulunan tüm siyasi partilerle daha kapsamlı çalışma yapmalıyız. Bu şekilde daha rahat bir ortam sağlanabilir. Bilim Kurulu, sonbaharda vakaların artacağını öngörüyor. Şunu unutmamak gerekir ki Bilim Kurulu'nun uyarlılarını dikkate alıp tedbirlere uyup daha kapsamlı bazı yeni tedbirler almalıyız. Şu anki mevcut hastanelerde bulunan yatak sayısı arttırılmalıdır. Şu anda kurulan mahalle ekipleri ile beraber siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile birlikte daha sıkı tedbirler alınabilir. Çünkü sonbaharda vaka sayılarının artmasıyla birlikte gerçekten çok can yakıcı durumlar olacaktır. Bununla birlikte her bireyin kendi tedbirini alması gerekir. Bütün bunların yanında hem kendimizi hem de karşımızdaki kişiyi düşünerek tedbirleri aldığımızda sağlımızı korumuş oluruz." dedi. (İLKHA)